Merhaba sevgili okuyucularım
1. Güvende Olmanın Parodisi*
Tarih sadece tekrar etmez, yankılanır.
1930’ların Berlin’inde Yahudi toplumu, kültürel ve ekonomik hayatın zirvesindeydi.
“Biz bu ülkenin parçasıyız” inancı öylesine kökleşmişti ki, yaklaşan fırtına bir siyasi gürültüden ibaret sanıldı.
Bugün, New York’un Brooklyn semtlerinde benzer bir çelişki hissediliyor: görünürlük gurur getiriyor ama huzur götürüyor.
****
2. Zohran Mamdani ve Simgesel Rahatsızlık
Zohran Mamdani’nin Filistin merkezli aktivist dili, New York’taki Yahudi toplumunda karmaşık duygular uyandırıyor.
Söylemleri açıkça antisemitik değil; fakat “ahlaki yargı” tonuyla Berlin’i hatırlatıyor.
Berlin’de de benzer bir süreç yaşanmıştı: adalet ve eşitlik adına yükselen sesler, bir süre sonra dışlamanın zeminine dönüşmüştü.
Brooklyn’de hissedilen huzursuzluk, politik bir tepki değil, tarihsel sezginin yankısıdır.
****
3. Berlin’in Özgüveni, Brooklyn’in Kırılganlığı
Berlin Yahudileri, entegrasyonun bir başarı hikâyesiydi.
Bu başarı, onları siyasal gerçeklikten uzaklaştırdı.
Brooklyn’in Yahudileri bugün özgürlük, refah ve temsil içinde yaşıyor; ancak “güç” kavramının anlamı değişiyor.
Tarih yine soruyor: güven hissi hangi zemine dayanıyor?
****
4. Travmanın Sessiz Devamı
Holokost tarihsel olarak geride kaldı, fakat bilinçaltında yankısı sürüyor.
Nesiller arası travma hâlâ Yahudi kimliğini biçimlendiriyor.
Brooklyn’deki genç Yahudiler için “görünürlük” artık özgüven değil, risk demek.
Mamdani gibi figürler, tarihsel hafızayı uyandıran aynalar haline geliyor.
****
5. Yeni Solun Yeni Ahlakı
Amerikan solunun dili değişti.
Artık hümanist bir merhamet değil, güç ve direniş eksenli bir adalet anlayışı egemen.
Bu denklemde İsrail sığınak değil, otorite olarak görülüyor.
Dolayısıyla Yahudilik, mazlumiyet değil, ayrıcalıkla ilişkilendiriliyor.
Bu, sadece politik değil, teolojik bir kırılmadır.
***
6. Berlin’den Ders Almak: Işık ve Gölge
Berlin Yahudileri en güvende hissettikleri anda en savunmasız hâllerindeydi.
Brooklyn’de bugün aynı yanılgı farklı biçimde yaşanıyor.
Gerçek güven, dış dünyanın onayında değil; hafızada, dayanışmada ve inançta gizlidir.
Zohar’ın dediği gibi:
“Işık kendi gölgesinden korktuğunda, karanlık başlar.”
****
> Asıl mesele karanlıktan korkmak değil, ışığın bedelini hatırlamaktır.
Zohran Mamdani, Yeni York kentinde (özellikle Brooklyn ve Queens’te) önemli bir siyasi figür haline gelmiş bulunan bir politikacı. Yüzde 51 ile başa gelen bir başkan Önümüzdeki günler bu %51'in bize neleri yapabileceğini gösterecek
****
Pozitif Yaklaşımlar / Güvence Verilen Yönler
Mamdani, Yahudi topluluklarına karşı antisemitizme karşı durduğunu ifade etti. Örneğin, bir Yahudi okulunun önüne bir gamalı haç (svastika) çizildiği olayda, “Bu iğrenç ve yürek parçalayıcı bir antisemitist eylemdir” diyerek kınama yaptı.
Kampanya ve seçim sonrası dönemde, Yahudi New Yorkluların güvenliğinin sağlanması yönünde görev alacağına dair açıklamalarda bulundu: “Jewish neighbours’la birlikte antisemitizmi kökünden çıkarmak için kararlıyım” gibi sözleri var.
Ayrıca, Ortodoks/Hasidik yahudi okulları (yeshiva’lar) gibi kurumlara yönelik devlet müdahalesi ya da “yaşam tarzlarına karışma” yaklaşımına karşı olduklarını belirttiği görüşmeler bulunuyor.
****
Eleştirilen/İtiraz Konusu Olan Yönler
Mamdani, İsrail’e ve Filistin’e ilişkin tutumu nedeniyle bazı Yahudi liderler ve topluluklar tarafından “Yahudi karşıtı” ya da “anti-Zionist” olarak nitelendirildi. Örneğin, şehirdeki Yahudi büyük örgütleri bir açıklama yaparak: “Yeni seçilmiş başkan-adayı topluluğumuzun en temel inançlarıyla taban tabana zıt temel inançlara sahip” dedi. Fox News
“Globalize the Intifada” sloganı ve bununla ilgili söylemleri konusunda Mamdani’nin yeterince net bir şekilde kınama yapmadığı yönünde ciddi endişeler var. Bazı Yahudi örgütleri bu durumu antisemitik bir söylem olarak görüyorlar. Vikipedi
Bir röportajda, “İsrail’in bir Yahudi devleti olarak var olma hakkı” konusunda net bir “evet” yerine daha sınırlı bir ifade kullandı. Örneğin “İsrail’in var olma hakkı vardır ama bir Yahudi devleti olarak var olma hakkı” ifadesini açıkça kabul etmediği yönünde değerlendirmeler yapılmış.
****
Sonuç
Mamdani’nin Yahudi topluluğuna bakışı komplike ve katmanlı.
Bir yandan antisemitizme karşı olduğunu söylüyor, güvenlik ve eşitlik vaatlerinde bulunuyor.
Öte yandan, özellikle İsrail-Filistin meselesinde ve Yahudi topluluğunun ulusal/devlet düzeyindeki kimliğiyle ilgili söylemlerinde topluluğun büyük kısmı tarafından rahatsız edici bulunan yönler ortaya çıkıyor.
Brooklyn’deki Yahudi topluluğu (örneğin Haredi/Hasidik gruplar) için özel koruma ve saygı söylemleri de mevcut — ama yine de bu toplulukların bazıları onun yaklaşımlarını yeterince güven verici bulmuyor.
Sevgili okuyucular bir sonraki yazıda görüşünceye kadar sağlıcakla kalın
---
Kaynaklar
1. Amos Elon – The Pity of It All: A Portrait of Jews in Germany, 1743–1933 (Metropolitan Books, 2002).
2. Yael Danieli – International Handbook of Multigenerational Legacies of Trauma (Springer, 1998).
3. Peter Beinart – “The Crisis of Liberal Zionism,” The New York Review of Books (2020).
4. Sefer ha-Zohar, Parashat Lech Lecha, 93b.
5. New York State Assembly records and public statements by Zohran