29 Kasım 2019 günü Toplumsal Haber'de; “Serdar İnan’dan Ülker Ailesi’ne Başsağlığı” başlıklı bir yazı yazmıştım.

Murat Ülker, yazıya alınmış hemen avukatı aracılığıyla güya tekzip göndermiş.

Güya tekzip, içeriğine baktığımızda sanki dedikodu edasıyla yazılmış mektup gibi.

Gelin şimdi, noktasına virgülüne dokunmadan avukatın mektubunu okuyalım;

“Serdar YÜCE, Genel Yayın Yönetmeni

Ergün POYRAZ, Köşe Yazarı

Sayın YÜCE,

Sayın POYRAZ,

www.toplumsal.com.tr isimli web haber sitenizde https://www.toplumsal.com.tr/serdar-inan-dan-ulker-ailesi-ne-bassagligi-makale,39823.html uzantılı link ile “Serdar İnan’dan Ülker Ailesi’ne Başsağlığı” başlığıyla 29 Kasım 2019 günü yayınlanan köşe yazısında Müvekkilim ve ailesine yönelik gerçeği yansıtmayan ifadelere yer verilmiştir.

Kamuoyunun gerçeğe uygun bir şekilde bilgilendirilmesi ve Müvekkile yöneltilebilecek haksız itham ve yersiz kanaatin bertaraf edilebilmesi için;

5651 Sayılı yasanın 9. maddesi gereğince internet sitenizde yayınlanan https://www.toplumsal.com.tr/serdar-inan-dan-ulker-ailesi-ne-bassagligi-makale,39823.html uzantılı yazının yayından kaldırılmasını, uymayı taahhüt ettiğiniz basın ahlak ve ilkeleri uyarınca, kamuoyunun doğru bir şekilde bilgilenebilmesi için aşağıdaki açıklama ve tekzip metnimizin yayınlanmasını her türlü hukuki ve cezai müracaat haklarımız saklı kalmak kaydıyla sizlerden rica ederiz.

TEKZİP VE AÇIKLAMA METNİ
İnternet sitenizde “Serdar İnan’dan Ülker Ailesi’ne Başsağlığı” başlığıyla yayınlanan köşe yazısında başlık ile hiçbir şekilde uyumlu olmayan gerçeğe aykırı bilgilere yer verilmiştir.

Kamuoyunu aydınlatmak bakımından belirtmek gerekir ki; öncelikle Müvekkilim hiçbir zaman gözaltı muamelesine muhatap olmamıştır. Hangi maksatla kaleme alındığını bilemediğimiz bu uydurma ifade size de herhangi bir gazeteciye de yakışmaz.

Yazınızda Serdar İnan ile 15 Temmuz hain darbe girişimi döneminde ve dahası halen daha birlikte sürdürülen projeler varmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılsa da bu bilgi de gerçeği yansıtmamaktadır. Zira tüm ticari münasebetler 2010 yılında sonlanmıştır.

Diğer yandan Sağlam GYO, 08.12.2005 tarihinde değil 10.10.2005 tarihinde kurulmuştur. Serdar İnan kuruluş aşamasında geçici YK Üyesi (temsilci) olarak atanmış ve 14.11.2006 tarihinde istifa etmiştir.

Şirketin kuruluşu aşamasında %1,8 hissedar olmuş ve bu hisselerini de yaklaşık 1,5 yıl sonra satmıştır. Başkaca herhangi bir ticari münasebet de kalmamıştır.

Kamuoyunda oluşabilecek yanlış algının önüne geçilebilmesi bakımından bu açıklamaları değerli okurların bilgisine sunarız.

Murat ÜLKER Vekili

Av. Mustafa ÖZGÜN”

Sözde tekzip gönderen Murat Ülker, ben dışarıdayken dava açmaya cesaret edememiş, Ergenekon tertibiyle gözaltına alınınca daha önce yayınladığım Musa’nın Çocukları dahil, kitaplarımın hemen hemen tamamını dava etti.

Arkadaş iyi Müslüman ya; yerel mahkemede tazminat kazandı. Dosya Yargıtay aşamasındayken hiç de etik olmayan bir davranışla bana icra gönderdi. Bankada elektrik ve su faturalarımın ödenmesi için yatırdığım 250 TL2me bile el koydu. Dağ başında beş para etmeyen bir kulübe bana miras kalmış, ona da tedbir koymuş. Murat sayesinde Murat sayesinde bir kulübenin hissedarı olduğumu öğrendim.

İyi Müslüman Murat, Yargıtay’da davayı kaybetti. 250 liram dahil aldıklarını geri ödemek zorunda kaldı.

Böylece tüm kitaplarımdaki yazdıklarımın noktası virgülüne belgeli ve doğru bilgiler olduğu Yargıtay kararıyla da kesinleşti.

Bir gün rüyasında beni görmüş olacak ki, güya Twitter’da kendisine hakaret ettiğim gerekçesiyle saçma sapan ifadelerle beni savcılığa şikâyet etmiş.

Savunmamda Murat’ın iddialarının gerçek dışı olduğunu ve kendisinin akıl ve ruh sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp’a sevkini istedim. Çok geçmedi; savcılıktan “kovuşturmaya yer olmadığına” dair kara geldi. Savcılık Murat’ı ciddiye almamış, “takipsizlik” vermişti.

Avukatları da Murat’ı ciddiye almamış olacaklar ki, karara itiraz edemediler.

Şimdi Murat benim bu yazıma da itiraz ediyor bakın avukatı aracılığıyla ne diyor?

“Kamuoyunu aydınlatmak bakımından belirtmek gerekir ki; öncelikle Müvekkilim hiçbir zaman gözaltı muamelesine muhatap olmamıştır. Hangi maksatla kaleme alındığını bilemediğimiz bu uydurma ifade size de herhangi bir gazeteciye de yakışmaz.”

Şimdi bu itiraz ilk mektep talebelerine bile yakışmaz diyeceğim, sonra da “yine hakaret ediyor” diye dava edecekler.

Hadi demiyorum.

O zaman yazının o bölümüne bakalım;   

“Tarih;

19 Ağustos 2016

Murat Ülker başta olmak üzere Ülkerlerin ortağı Serdar İnan FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınıyordu.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Taksim’de demokrasi nöbetlerinde Murat Ülker nöbet tutarken(!), İnan’da vatandaşlara yemek dağıtmıştı.

Yiyen olursa diye.

FETÖ’den gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan İnanlar İnşaat’ın patronu Serdar İnan anında sırra kadem basıyordu...

...24 Eylül tarihli kararda, “Cumhuriyet Başsavcılığımızca FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli Serdar İnan hakkında tüm malvarlığına tedbir konulmasına karar verildi” denildi.

Böylece Ülkerlerin ortaklarına FETÖ’den işlem yapıldığını, ne garip ki; Ülkerlere dokunulmadığını bir kere daha görüyorduk.”

Yahu!

Burada gözaltına alınan ismin çok açık ve net bir şekilde Serdar İnan olduğu açık.

Murat Ülker’in durumu malum da, koskoca avukat nasıl olurda böyle bir iddia da bulunur?

Sahi avukatlar Hukuk Fakültesi mezunu değil mi?

Burada gözaltına alınanın açıkça Serdar İnan olduğu görülüyorken, nasıl Murat Ülker olduğu öne sürülür?

Herhalde 250 TL’mi geri ödemek zorunda kalınca Murat’ın yüreğine oturdu.

İçini soğutmak için yeni dava yolları mı arıyor ne?

Bakın bu şirketin Ticaret Odasına kayıt olduğu tarihi yazmışım. Onlar ne anlamış veya başka bir oyun peşindeler.

Bakın, Murat’ın avukatı ne diyor:

“Diğer yandan Sağlam GYO, 08.12.2005 tarihinde değil 10.10.2005 tarihinde kurulmuştur. Serdar İnan kuruluş aşamasında geçici YK Üyesi (temsilci) olarak atanmış ve 14.11.2006 tarihinde istifa etmiştir.”

Murat ve avukatı yazımı okumuş, anlayabilmiş olsalardı. Benim şirketin kuruluş tarihini değil, şirketin kuruluşunun öğrenildiği tarihi yazdığımı görürlerdi.

Hadi Murat ve avukatının bir daha okuması için o satırları yeniden yazalım:

“8 Aralık 2005’de; Ülker’in o günlerde en gözde sektörü gayrimenkul işine, 'sağlam' adıyla girdiği ortaya çıkıyordu...”

Burada şirketin kurulduğu tarih diye bir açıklama var mı?

Üstelik şöyle bir cümle de var:

“Ülker, 4 Ekim 2005 tarihinde İstanbul Ticaret Odası'na kaydolan şirketin yüzde 21.43 hissesine 1.5 milyon YTL ödeyerek sahip oldu.”

Burada da kuruluş tarihi değil, Ticaret Odasına kayıt tarihi var.

Neyse Murat ve avukatına bir ipucu vereyim.

Bir sayfalık yazıda dava gerekçesi arayarak komik olmayın. Dava tehditlerinizi de kendinize saklayın. Bir haftaya kalmaz “ÜLKERLER” adlı kitabım piyasaya çıkıyor.

O kitapta aradığınızı bulamazsanız da nasıl olsa bu tekzipteki gibi icat edersiniz.

O gün görüşürüz.