Merhaba sevgili okuyucular;
“Üniversite Çürüyor: Hocalar, Rektörler Dekanlar ve Çaresiz Öğrenciler”
Bir zamanlar Türkiye’de ailelerin en büyük hayali çocuklarının üniversiteye gitmesiydi.
“Okusun, adam olsun, hayatı kurtulsun” derlerdi. Üniversite kapısından giren, hayatının yeni bir yolunu açıyor diye sevinilirdi.
Bugün tablo tersine döndü.
Devletin en üst kademelerinden bile şu sözler duyuluyor: “Üniversiteye gerek yok, marangoz olun, kalaycı olun, bakım işleriyle uğraşın.”
Evet, sanat ve zanaat değerlidir; ama kim bu noktaya getirdi? Neden üniversiteler, gençlerin umudu değil de yükü haline geldi?
Adaletin kokuşmuşluğu, rektörlerin acizliği
Üniversitelerde “adalet” kalmadı. Rektörler, siyasi iktidarın gölgesinde, kendi çıkarını korumaktan başka bir şey yapmıyor. Bir yanda liyakatli genç akademisyenler dışlanıyor, diğer yanda adam kayırmalarla makamlar dağıtılıyor. Üniversiteler özgür düşünce mekânı değil, kapalı bir çıkar kulübüne dönüşmüş durumda.
Hocaların ego şovu
Birçok öğretim üyesi hâlâ öğrenciyi hor gören, tepeden bakan bir tavır içinde.
Sınıfa bilgi taşımaktan çok, kendi egosunu büyütüyor.
Derslerde üretim yok, araştırma yok. Oturdukları yerden maaşlarını alıyorlar. Öğrenciyi disiplin cezasıyla sindirmek kolaylarına geliyor ama onları hayata hazırlamak için ter döken kaç kişi kaldı?
Öğrencilerin umudu kırıldı
Bugün üniversite öğrencisi ne iş bulacağına inanıyor, ne adaletli değerlendirileceğine.
Disiplin cezaları, mobbing, kayırmacılık arasında gençler eziliyor.
Üstelik devletin bizzat yetkilileri çıkıp “üniversiteye gerek yok” diyerek onların dört yılını, hayalini ve emeğini bir kalemde çöpe atıyor.
Peki hocalar?
Hocalar şunu unutmamalı: Onların maaşı, o öğrencilerin varlığı sayesinde ödeniyor.
Eğer “üniversite gereksiz” söylemi egemen olursa, ilk işsiz kalacak olanlar kendileri.
Bugün öğrenciyi küçümseyenler, yarın öğrencisiz kalınca kimin karşısına çıkacak?
Son söz
Türkiye’nin ihtiyacı ne sadece üniversite ne de sadece zanaat. İhtiyaç olan şey: Gerçek eğitim, üretken bilgi, liyakat ve adalet.
Üniversite, gençlerin umudunu sömüren bir tabela kurumu olmaktan çıkmalı.
Rektörler, dekanlar, hocalar… Kendinize gelin.
Çünkü sizin ekmeğiniz, bu ülkenin çocuklarının umutlarından kesiliyor.
Ve o umutlar tükenirse, sadece üniversite değil, bütün ülke tükenir.