Ailelerin çocuk sahibi olmak için nedenleri farklılık gösterse de; her ailenin gebelik sürecindeki hayalleri aynıdır. Ancak; anne yetersizliği olan bir çocuk dünyaya getirdiğinde ya da çocuk sonradan bir yetersizlik kazandığında ailenin çocukla ilgili kurduğu hayaller yıkıma uğrar. Bu noktadan sonra aile çeşitli süreçlere girmekte ve bazen bu süreçleri atlatırken ciddi sorunlar yaşamaktadırlar.(Varol,2007)

Anne babaların, çocuklarının yetersizliğini öğrendiklerinde verdikleri tepkiler genellikle şok, inkar ve teşhise inanmama aşamalarından oluşmaktadır. Verilen bu ilk tepkiler yerini yoğun duygusal üzüntüye, öfkeye, suçluluk, utanç ve çocuğu reddetmeye bırakabilmektedir.(Eripek,2005)En son pazarlık etme, kabul ve uyum süreci devreye girer ki; kabul süreci ebeveynlerin ulaşmak için çok çaba gösterdikleri bir süreçtir. Kabul etme süreci sorunları anlama ve çözmek için ; aktif, sürekli ve bilinçli çaba gerektiren bir süreçtir.

Özel gereksinimli çocukların ebeveynlerinin eğitime katılmalarını sağlamak için ailenin yapısını, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik düzeylerini, ihtiyaçlarını belirlemek gerekir. Özel gereksinimli çocukların ebeveynleriyle çalışacak olan uzman kişiler, olumlu ve etkili iletişim kurmayı öğrenmeli ve uygulamalıdırlar. Bir eğitim kurumuna devam eden veya başlayacak olan Özel gereksinimli çocukların ailelerine kurumlar; verdikleri eğitimin kalıcılığını sağlamak için aileyle her zaman iletişimde olmaları ve eğitime aileyi de katmaları gerektiğini bilerek hareket etmelidirler. Değerlendirmeye anne babanın katılımı, çocuğun kalan tüm zamanını ailesiyle geçirdiğini göz önünde bulundurursak çocuğun gereksinimlerine en uygun planı hazırlamakta uygulayıcı için gerçek yol gösterici olacaktır. Çünkü özel gereksinimli çocukların olaylar karşısında verdikleri tepkiler en iyi kaynak olan anne babalardan öğrenilir.

Gruba dayalı aile eğitim programlarında özel gereksinimli çocuğun aile, okul ve toplum içindeki yaşantılarını kapsayacak şekilde planlama yapılmalı ve uygulanmalıdır. Gruba yönelik aile eğitim programlarında; ailenin eğitim ihtiyaçları belirlenir ve sırasıyla;

-Amaçlar oluşturulur,

-Öğretim süreci yazılır,

-Materyaller hazırlanır.

Aile eğitiminde oturum sayısı 6 ile 12 oturum arasında olmalıdır. Oturumlara katılacak kişi sayısı 10-12 kişiyi geçmemelidir. Oturumun günü ve saati uygulayıcı ve katılımcıların aldığı ortak gün ve saat olmalıdır. Oturumun yapılacağı ortamın ısı, ışık ve gürültü durumu ayarlanmalıdır, oturma düzeninin yarım ay şeklinde olması idealdir. Aile eğitimini yürütecek olan kişi sade ve düzgün giyinmeli, ailelerle iletişimde seviyeli ve özenli olmalıdır. Uygulayıcı bilimsel dilden uzak daha anlaşılır ve sade bir dil kullanmalıdır.

Eve dayalı aile eğitim programları, erken çocukluk döneminde ya da okul öncesi dönemde olup bir okul öncesi kuruma devam etmeyen veya yetersizlikten ağır düzeyde etkilenmiş olduğu için kuruma devam edemeyen , özel gereksinimli çocukların ailelerine yönelik hazırlanan ve uygulanan programlardır.(Varol,2007)

Eve dayalı aile eğitim programlarının eğitimciler için en büyük avantajı anne babaların çocuklarını herkesten iyi tanıyor olması, bunun yanında öğretimin çocuğun doğal ortamında ve onunla en çok zaman geçiren bireylerle belli bir becerinin kazandırılmaya çalışılmasıdır. Böylece becerinin genellenmesi daha kolay olmaktadır. Bunun yanında öğretimler ev ortamında yapıldığından, öğretime ailenin tüm fertleri isterlerse katılabileceklerdir.(Varol, 2007)

Ev içi becerilerinin öğretimine dayalı aile eğitim programı etkililiğine dayalı yapılan bir araştırmada, aile toplantılarından, ev ziyaretlerinden ve öz bakım becerilerinin öğretiminden oluşan aile eğitim programını tamamlayan ailelerin çocuklarıyla etkili bir öğretim çalışması gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştır.(Cavkaytar, 1999)

Eve ve kuruma dayalı aile eğitim programları, bir eğitim kurumuna devam eden çocukların okulda kazandıkları becerilerin, ev ortamı ve yakın çevrede de sürdürülmesi ve genellenmesini ya da kurumda üzerinde durulmayan becerilerin kazandırılmasını amaçlayan programlardır. Eve ve kuruma dayalı programlar, programın amacına yönelik olarak genişletilmiş programlar, genelleştirme programları, özelleştirilmiş programlar ve davranış değiştirme programları olmak üzere dörde ayrılmaktadır.(Varol,2005)

Kaynaştırmada aile eğitim programları, kaynaştırma uygulamasının başarılı olmasında son derece önemlidir. Kaynaştırılmış özel gereksinimli çocukların aileleri çocuklarıyla evde yapılacak çalışmalar hakkında bilgilendirip, eğitilerek çocuklarının başarılarına destek olabilirler. Kaynaştırma öğrencilerinin aileleri; çocuklarına uygulanan programa, programı uygulayan öğretmenlere ve çocuklarına karşı çeşitli tutumlar sergileyebilirler. Bu tutum ve davranışların farkında olmak, ailelerle olumlu ilişki kurmada yardımcı olabilir.

Özel eğitimin kollektif bir çalışma olduğu unutulmamalı, aile her aşamasında eğitime dahil edilmelidir. Aile eğitimi, her tür ve düzeyde engele sahip bireylerin aileleri için uygulanmalıdır. Aile eğitimiyle beraber çocuklarını olduğu gibi kabul eden ve anlayan aileler, çocukları için gereken eğitimi sağlamak için çalışacak ve kendileri de en az eğitimciler kadar hizmet vereceklerdir.