Bugün öğrenciler karnelerini alıyorlar. Maalesef artık e- okul sayesinde karne heyecanı diye bir şey kalmadı. Tüm çocuklar notlarını sistem görüyorlar. Her değerimizi yitirdiğimiz gibi karne günü heyecanını da yitirmiş durumdayız.

Sevgili veliler;

Sizlerin ve çocukların önlerinde 15 günlük bir tatiliniz var. Bu tatili en güzel şekilde değerlendirmenin yolu emin olun ders çalışmaktan geçmiyor. Çocuklarınızı lütfen ders çalıştırmaya zorlamayınız. Zaten dört aylık zorlu bir süreçten geçtiler. Talili tatil gibi yaşamak onların da hakkı olduğunu unutmayın!

Bugün karnelerini aldıklarında çocukların bir kısmının üzüldüğünü gözümle görmek inanın beni de o çocuklar kadar üzdü. Eğitim sistemi bu şekilde olduğu için bizlerinde yazılı notlarını karne notu şeklinde vermekten öte elimizden başka bir şey gelmiyor.

Tüm çocukların özel olduğunu unutmayalım. Bu özelliği de karne notları belirlemez. Okulun amacı çocukların eğitim alması ve hayata hazırlanmasıdır. Peki, çocuklar okullarda hayata hazırlanıyorlar mı? Yoksa yarış atı misali sınavdan sınava yarıştırılıyorlar mı? Elbette ki eğitim politikası yanlış bunun için birçok kez yazı kaleme aldım.  Yine söylemeden geçemeyeceğim. Çocuklar yarışı değil;  paylaşmayı, sevgiyi, saygıyı, adaleti, destek olmayı yani insan olmayı öğrenmeli. İnsan olmayı öğrenmenin yolu da asla değerler eğitimi altında din konularından geçmiyor. Hele bu konuları vermek imamlara, vaizlere hiç düşmüyor. Herkes kendi işini yapmalı eğitimin öğretmenlerin işi olduğu unutulmamalıdır.

Yirmi dört yıllık bir eğitimci olarak gözlemlediğim ve çocukların gelişmesini olumlu yönde etkileyen birçok aktivite var. Bunların başında, ailece birlikte geçirilen zamanın çocuklar için en değerlisi olduğunu sakın unutmayın. Çünkü artık çocukların birçoğu tek başlarına, bakıcılarla ya da okullarda büyüyorlar. Geçim kaygısı, daha iyi yaşam koşullarını hazırlamak hepimizin ortak kaygısı. Hayat mücadelesi verirken çocuklarımız büyüyüp gidiyor. Onlara daha iyi imkânlar sunmak adına onların çocukluklarını farkında olmadan kaçırıyoruz. O yüzden en azından bu on beş gün tatilde birlikte zaman geçirmek adına plan yapmalısınız.

Hep beraber sinemaya gidebilir ardından beraber bir yemek yiyebilirsiniz. Bulunduğunuz şehirde tiyatro izleme imkânınız varsa mutlaka bir tiyatro oyunu izlemelisiniz. Benim her zaman çocuklara ve ailelerine diğer bir tavsiyem mutlaka bir müze ziyareti yapmaları. Müzeler çocukların merak duygularını tetikler. Merakta öğrenmenin ilk koşuludur. Bunu hiçbir zaman unutmayınız.

Diğer bir tavsiyem ise çok klasik ama çocuklar için ve sizin için en faydalı olanı. Mutlaka 15 günde en  az  iki kitap okumanız. Okumak için zaman ayırmanız. Burada özellikle okumanız diyorum çünkü birlikte yapıldığında çocuklar için çok daha anlamlı oluyor.

Çocuklar için kendi yazmış ve hazırlamış olduğum kitaplardan birkaç tanesini tavsiyede bulunmak isterim.

 “Öğretmenim Atatürk’ü Anlatıyor” Atatürk’ü ve milli mücadele dönemini çocuk dilinde hikâyeleştirerek anlatmış olduğum bir kitap. Kalıplaşmış bilgiler dışında birçok bilinmeyeni keyifle öğrenecekleri çevresiyle paylaşacaklarını sizlerde göreceksiniz. Belki sizin de çocuklarınızdan öğrenecekleriniz vardır.

“Bilgi Çekmecesi” kitap serisi olan “Hayvanlar” ve “ Neden-Nasıl-Niçin?” yine çocukların keyifle okudukları merak duygularını geliştirdikleri bir kitap serisidir.

Çocukların bol bol dinleneceği, aktivitelerle ve okuduklarıyla kendilerini geliştireceği bir tatil geçirmeleri umuduyla…

İYİ TATİLLER