Havai fişek fabrikasında patlama oluyor; 6 kişi ölüyor; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hemen oraya gelip “inceleme(!)” yapıyor.

Geriye kalan havai fişekler taşınırken patlama oluyor; 3 asker şehit oluyor; İçişleri Bakanı hemen gelip inceleme yapıyor.

Ne güzel değil mi?

Bakan bey hemen olay yerine yetişip kendisini gösteriyor.

Ama ölenleri geri getirebiliyor mu?

Maksat gösteriş olsun…

İçişleri Bakanı Soylu, taziye çadırına gider gibi facialardan sonra ortaya çıkacağına, bu türlü iş yerlerini sıkı denetletsin de insanlar ölmesin.

Ama bu işte bile partizan bir iktidar var karşımızda…

Sakarya’daki bu tehlike saçan fabrikada, AKP döneminde daha önce 4 kez patlama oldu.

Hiçbir şey olmamış gibi burada işler sürdü.

Neden?

Çünkü, fabrikanın sahibi, Hak İş diye bilinen bir sendikanın yöneticilerinden Yaşar Coşkun. Bay Coşkun aynı zamanda MÜSİAD (Müslüman/Müstakil Sanayiciler ve İşadamları Derneği) üyesi.

Hak İş ve MÜSİAD, AKP iktidarının destekçisi ya…

Onları denetlemek kimin haddine…

Ölen olursa da “şehit” ilan ederiz, üstünü kapatırız.

***

Dere yataklarına ev yapılır, oy kaygısıyla görmezden gelirler.

Sel basar, insanlar ölür; hemen Bakan Beyler yetişir, inceleme yaparlar.

Maden ocaklarına doldururlar yoksul insanları, köleler gibi çalıştırırlar.

Önlem alınmaz, patlama olur; işçiler can verir.

Derhal Bakanlar yetişir, inceleme yaparlar.

Sanki, “İyi oldu da öldünüz!” der gibi…

Yoksullar ölür, zenginlerin adamları inceleme yaparlar; bu kanlı düzen sürer gider.

***

ASKERİ VESAYET HA!
Son patlamada 3 jandarma şehit oldu.

Jandarmamız belli ki birilerinin pis işlerini temizlemek için kullanılmış.

Şimdi acaba AKP’nin jandarmayı Genelkurmay’dan alıp da İçişleri Bakanlığı’na bağlamasının sebebi anlaşıldı mı?

Askeri vesayete son veriyoruz, diyerek askerimizi partizanların hizmetkârı konumuna indirmişler.

Bu millet çocuğunu bin bir zahmetle yetiştirip AKP’li işadamlarının hizmetkârı olsun diye askere yollamadı.

Askeri vesayet diye diye jandarmayı AKP vesayetinin aracı haline getiren AKP’dir. Halkımız bu acı gerçeği er geç anlayacak ve demokrasimiz üstüne kara bulut gibi çöken AKP vesayetine son verecektir.

ERDOĞAN’LA ÇALIŞANLAR CHP’DEN MİLLETVEKİLİ OLMADILAR MI?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yeni genel sekreteri olarak, eski Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar atandı. AKP dönemi bürokratının bu önemli göreve atanması CHP’liler arasında tartışma yarattı. Çağlar’ın bir dönem usulsüz kredi yolsuzluğuna bulaştığı iddia edilmişti. Ama gerek İBB Başkanı İmamoğlu, gerek Çağlar bu iddialardan bir şey çıkmadığını söylediler.

Konu, bunca CHP’li bürokrat veya akademisyen varken AKP dönemi bürokratının bu göreve atanması…

Ama CHP’liler bilmelidir ki 2010 yılından sonra, CHP, AKP için çalışan bazı bürokratları ve akademisyeni alıp partide yönetici ve milletvekili yapmıştır.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışman olarak faydalandığı ve milletvekili yaptığı bu isimleri yazmayı uygun bulmuyorum.

İBB Başkanı Sayın İmamoğlu da böyle bir yol izliyor. Bazı görevlere karşı taraftan isimleri getiriyor. Bu da bir tavırdır ve doğru olup olmadığı da ancak yeni bir seçimle ortaya çıkacaktır.