Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedilmesinin ardından CHP’deki kavga her geçen gün derinleşiyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun, CHP’nin yenilgisinin tek sorumlusu olarak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu işaret etmesinin ardından parti içinde başlatmış olduğu değişim tartışması tam gaz devam ediyor.

CHP’deki bu tartışmaları CHP seçmenini ve partiye gönül verenleri tedirgin ediyor.

Tüm bunlar olurken bir taraftan mahalle delegeliği seçimleri kıran kırana devam ediyor.

Bir yanda İmamoğlu diğer yanda Kemal Kılıçdaroğlu taraftarları.

Bu gidişatı izleyen parti içi kanaat önderleri, partinin yara aldığını ve tartışmalara bir an önce son verilmesini dile getiriyorlar.

Görünen şu: CHP içerisindeki birileri bir yerlerden düğmeye bastı. Ve başta Kılıçdaroğlu ile yakın çevresi hedef tahtasına oturtularak linç kampanyası yürütülmeye çalışılıyor. CHP’ye gönül veren seçmenler, bu durumdan oldukça rahatsız olmaya başladı.

AKP ve diğer partiler yerel seçimlere odaklanırken CHP’deki bu suni değişim kavgası akıl karı değil.

Zira CHP’de genel başkanlığın Deniz Baykal’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na geçmesi de sert bir değişimle olmuş; fakat zihniyet değil genel başkan değiştiği için partinin etki alanı genişlememişti.

Konuştuğum partili kanaat önderleri kaygılarını şöyle dile getiriyorlar:

Dünyayı yöneten üst aklın iki sihirli sözü vardır: Özgürlük ve hürriyet.

Özgürlük adı altında üçüncü dünya ülkelerinde algı yaratırlar. Toplumu kutuplaştırıp geriye kan ve gözyaşı bırakırlar. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi…

1980 öncesi sol- sağ çatışmaları, Alevi-Sünni provokasyonları, Kürt meselesi, dinciler ile laikler arasındaki bitmeyen çelişkiler…

Değişim üst aklın sihirli kelimesi. Üst aklın kontrolünde binlerce figüran var. Toplum üstünde yaratıcı algılarla değişim rüzgarları estiriyorlar.

Yıpranmış figüranlarını sahneden indirerek yeni figüranlar sahneye sürüyorlar. Dolayısıyla o ülke üstündeki senaryolar daim kılınıyor.

Değişim söylemlerini söyleyenler acaba ne kadar değişiyorlar? Sahipleri müsaade ettiği kadar…

Aslında CHP’nin yapması gereken, bir an önce Y-CHP anlayışından kurtulup gerçek CHP programına dönmek.

Diğer bir taraftan da değişim isteyenlere baktığınızda Kılıçdaroğlu’nun en yakınındaki kurmay heyetleri var. Bunlar, 3-5 ve hatta yedi dönemdir hiç değişmeden bulundukları mevziyi koruyor. Mevzi, makam kaybı olunca değişim türküsü söylemeye başladılar…

Kendi makamını korumak için genel başkan değişimi isteyenlerin ne derece samimi olduklarının takdirini okurlarımıza bırakıyoruz. Fakat makamları korumak için gerçekleşecek bir genel başkan değişiminin statükonun korunmasına yönelik bir eylem olduğunu tekrar hatırlatmamız gerekiyor.