Değerli okuyucularım,
Türkiye İstatistik Kurumu, Mart 2025’e ait işgücü verilerini kamuoyuyla paylaştı. Rakamlar ilk bakışta umut verici görünebilir: “İşsizlik oranı %7,9’a geriledi.” Ancak bu manşetlere sığmayan, satır aralarına gizlenen bir başka gerçek var: Geniş tanımlı işsizlik oranı, yani atıl işgücü oranı %28,8’e çıkmış durumda.

Bu ne demek biliyor musunuz? Bu oran, sadece işsizleri değil, iş bulma umudunu kaybedip artık aramayanları ve yarı zamanlı çalışıp geçinemeyenleri de kapsıyor. Yani bir başka deyişle, “çalışmıyor” ama istatistiksel olarak “sorun yok” görünen yüz binlerce insan var bu tabloda.

TÜİK’in verilerine göre işsiz sayısı 65 bin kişi azalmış. Peki bu azalış, gerçekten bir iş buluşun mu sonucu? Yoksa işsizliğe dair umudunu yitirenlerin artık sayılmaması mı? Aynı dönemde istihdama katılanların sayısı 391 bin artmış gibi görünüyor. Ancak haftalık ortalama mesai süresi 43,7 saate çıkmışken, insanlar daha çok çalışıyor ama hâlâ yetinemiyorsa, bu artışın ne kadar "sağlıklı" olduğu tartışılır.

Kadınlar cephesinde ise tablo oldukça düşündürücü. Kadınların işgücüne katılım oranı %35,7. Yani her on kadından sadece üçü çalışıyor. İşsiz olanların oranı da %10,6. Bir ülkede kadınlar üretimin dışında bırakılıyorsa, o ülkenin geleceği de eksik yazılır.

Gelelim gençlere… 15-24 yaş grubundaki genç işsizliği %15,1. Ama bu genel oran. Genç kadınlarda işsizlik %22,6’ya çıkmış durumda. Üniversite mezunu ama evde oturan, staj adı altında ücretsiz çalışan, KPSS’ye hazırlanıp yıllarını harcayan bir gençlikten söz ediyoruz. Bu gençlerin her biri, geleceğini garanti altına almak için mücadele ederken sistemden umudunu kesmiş durumda.

Değerli okuyucularım,
Bu tabloyu sadece rakamlarla okumak yanıltıcı olur. Çünkü bu sayılar, insan hikâyelerini, geçim derdini, hayal kırıklığını, yorgunluğu anlatmaz. Resmi işsizlik oranı %7,9 diye manşet atanlar, %28,8’lik atıl işgücü oranının ne anlama geldiğini anlatmadıkça, halkı bilgilendirmiş değil, kandırmış olurlar.

O yüzden sormak lazım: İşsizlik gerçekten mi azalıyor, yoksa insanlar sessizce sistemin dışına mı itiliyor? Eğer gerçekleri rakamlara sıkıştırırsak, bu ülkenin gençlerini ve kadınlarını kaybetmeye devam ederiz. Ve unutmayalım, iş aramaktan vazgeçmiş bir gencin yüzünde, bir toplumun en derin hayal kırıklığı saklıdır.