Söyleşi: Ercan Çankaya

Türkiye’deki Hip-Hop’un, eleştirel dili, kendine has üslubu ve lirikal açıdan keyifli okumalar, dinlemeler sağlayan başarılı ismi Barış Baran; müzik hayatına çok erken yaşta, kendi tabiriyle ‘dünyanın dört bir yanından evine dolan’ müzikleri keşfederek başladı.

Adana’da doğup büyüyüp, ardından Türkiye’nin farklı şehirlerinde ikamet etse de bu sene tekrar memleketine dönmüş. Müzik kariyerine ve aynı zamanda severek yaptığı İngilizce öğretmenliğine burada devam ediyor.

Barış Baran, uzun süredir rap’le ilgilense de çalışmalarını paylaşmaya birkaç sene önce başladı. Yeni tanınmaya başlayan rapçiler içinde rap’in, pop kültürden uzak eski ruhunu özenle korumaya devam eden Barış’a Toplumsal ailesi olarak sesinin daha gür çıktığı bir yolculuk diliyoruz.

'STÜDYO RAPÇİSİNDEN ZİYADE BİR PERFORMANS SANATÇISIYIM'
>Öncelikle bize biraz kendinden bahseder misin?

Merhaba. Ben Barış Baran. 96, Adana doğumlu, bu söyleşinin zaten ana bir unsuru olan Rap ile yıllardır haşır neşir, neredeyse hiçbir zaman bu müziği bir ‘iş’ olarak görmemiş, aksine yaptığım tüm yaratımları kendime ve o an çevremdeki kişiler ile ortak paylaşmış, bir stüdyo rapçiliğinden ziyade bir performans sanatçısı kimliğine yıllar içerisinde bürünmüş birisiyim. Diğer yandan İngiliz Edebiyatı mezunuyum, İngilizce Öğretmenliği ve çevirmenlik işleri yapıyorum halen. Ama bu özellikleri rap müziğe başladıktan muhtemelen 10 yıl kadar sonra kazanmışımdır.

'2008'DEN BERİ RAP YAPIYORUM'
>Biz seninle Boykot ve Dipnot’la birlikte Milis'i yaptığında tanışmıştık. Ama ondan önce de birkaç yıldır şarkılarını yayımlıyorsun. Asıl sormak istediğim hiphopla, rap müzikle ne zamandır ilgileniyorsun?

Son yılların getirdiği Spotify odaklı dönem öncesinde, yani 2008’lerden başlayarak yaptığım birçok şarkım var aslında. Sayısını hesaplayamam. Myspace döneminden 2021’e kadar aslında üretim halindeyim fakat kaydedip yayınlamadığım, hala bilgisayarımda duran 2 albümüm olduğunu varsayarsak, insanlarla pek paylaşmamış olduğum doğrudur. Yaymadım yani… Yayınladığım bir albümüm Subyigo’nun altyapılarını yaptığı ‘Madem Öyle’ şu an bulunabilir durumda. Haricinde, single yayınladığım veya düet parçalarına eşlik ettiğim, benim düet parçalarıma eşlik eden kişilerle yaptığımız çalışmalarımız da var.

Barış Baran Run

'MC OLMAYI OZANLIKLA SENTEZLEDİM

2000 ve ilerleyen senelerde doldurulabilir CD'lerin içerisine internet kafelerden MP3 müzik doldurup getiren abim sayesinde dünyadan ve Türkiye'den pek çok farklı müzik evime dolmaya başlamıştı. 9-10 yaşlarımda yazmaya başladım. İlk kaydımı 12 yaşımda almayı başardım. Kendimi bildim bileli ben Hip-Hop'um zaten. Kaydedip yayınlamadığım, hiç kaydetmediğim ve kaydetmeyip yaydığım yüzlerce verse'üm vardır. 13-14’lü yaşlarımda bile Adana'daki Hip-Hop partilerinde kendimi gösterir, büyük küçük herkesin takdirini toplardım. Tabii kültürün her elementinden beslendiysem de söyleme istediğim ağır basmış olacak ki Rap yapıyorum. Hayatın getirdiği reel külfetlerle beraber insanlara internet üzerinden kendimi çok tanıtamamış olabilirim ki bunun hiç kaygısında olmadım bugüne dek. Ama yine de baktığım zaman en azından 10 yıldır freestyle yapan, sokakların tozunu yutmuş, eli hem kılıç tutmuş hem de kalem tutmuş biriyim. Rapper olmayı, MC olmayı ozanlıkla sentezlemeye meyilli fakat sadece bu kadar basit bırakamayacak kadar da köklü bir görüşteyim.

barış baran run

'ONURUNU KORUMAK GAYESİNDEYSEN KAÇINILMAZ ŞEKİLDE SİYASİ OLMAK ZORUNDASIN'
>Peki, protest rap hakkında ne düşünüyorsun? Sen protest bir rapçi misin?

Protesto eden rap… Tabii ki gerekli. Ses çıkarmak gerekli. Türkiye’de yaşayıp da onurunu koruma gayesinde isen, kaçınılmaz bir şekilde siyasi olmak durumundasın. Tabii ben geziden sonra protestocu olmadım. Kaosa karşı ‘bir yolu var’ın türküsünü yazmaya gelmiş gibiyim. Ama bu benim sadece protesto rapi yaptığım anlamına gelmez. Yaşamak başlı başına bir direnişken zaten... Madem konuşuyorsun, bir değeri olsun diyenlerdenim. Ha illa söze dökmek değil, dışavurumun her türlüsünü severim fakat yan komşun canhıraş evini söndürmeye çalışırken sen son ses müzik açarsan bu hareketinin yersizliğini, işe yaramazlığını ve densizliğini sana anlatması gereken kişilerden biriyim. Protest miyim? Elbette protestim. Ama bana sadece protest rapçi dersen, beni öyle bir alana sıkıştırmış olursun ki Nazım'a 'Aşk Mönüsü' , 'Ben Senden Önce Ölmek İsterim' , 'Ruhum' şiirlerini hiç yazdırmak istemezmişsin gibi olur.

'RAP MÜZİK ARTIK İSYAN MÜZİĞİ DEĞİL'
>Son 3-4 yıldır Rap müziğin dünyada yükselişinin etkilerini Türkiye’de de görmeye başladık. Yeni çıkan, genelde de patlama yapan parçalara baktığında, içeriklerini nasıl buluyorsun? Sence bu kültürün doğasına uygun mu? Ve sözümona ‘keyifçi’ edebiyatını nasıl değerlendiriyorsun?

Bu dünyadaki her şey gibi Rap müzik de sürekli bir değişim/devinim içerisinde. O yüzden Pop müzik de değişti, Rap oldu. Kelimeler arttı, cümleler arttı, kafalar değişti ama yine de bir şekilde pop, pop. Nasıl açıklarsın ki toplumun her katmanının dinleyebileceği bir türü? 20 sene önce Etiler, şimdi Bağcılar. Elbette bir şeyin katılımcıları, destekçileri ve bayrak tutanları değiştikçe o şey de değişecektir. O yüzden Türkiye’deki ilk yıllarında olduğu gibi Rap müziğin söylemi ‘isyan müziği’ olarak kalmadı. Ki kalması da şart değil. Alt kültür, sen istesen de istemesen de sana silahlarıyla gelecektir. O silahları ister yok et, ister yağla. Onlar varlar. Yani bir rapçi, ‘hadi uyuşturucuya özendireyim’ diye şarkı yapmıyor. Bir sigara içiyor, sigara ne güzelmiş şarkısı yapıyor. Bu dünyanın her yerinde bulabileceğin bir örnek. Büyütmemek lazım. TV’de silah göstermeyi yasakla, insanlara üstten bakmayı, ayrıştırmayı, para ve birbirini yeme hırsını körükleyen yayınları denetle, önlerine set çek. Cehaleti öldür. Tohumları filizlendir, filizleri yeşert. Daha iyi!

'KLASÖRLERİM ŞARKILAR DOLU'
>Sanırım biz şu an bu söyleşiyi yaparken sen yoldasın. Konser, albüm ya da yeni parça var mı?

O kadar çok şey birikti ki anlatamam. Klasörlerim şarkılar dolu. Son birkaç senem yayımlayacak kadar kolay olmadı ama üretecek, yazacak, çizecek kadar zordu. Çizdim de zaten! Şimdi bu çiziklerle beraber, birlikte çalıştığım beatmaker arkadaşlarla ayrı ayrı yaptığım parçaları EP'ler, LP'ler ve single'lar halinde yayınlamak isteğindeyim. İngilizce öğretmenliği yapıyorum, yoğun bir süreçteyim, zira çalışmak boynumuzun olmasa da cebimizin borcu. Fakat önümüzdeki zamanlarda dinleyenler, ismimi ve çok sayıda parçamı görebilecekler.