Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından yayınladığı videoyla CHP'den kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ı anımsatarak; "Şimdi sıra Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş'taymış" ifadelerini kullandı. "CHP’de kim 'Suriyeli' derse gidiyor" diye konuşan Özdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın polisi gibi davranmakla suçladı. Zafer Partisi lideri Özdağ, sosyal medya hesabından paylaştığı videoyu "CHP‘nin Tanju Özcan’ı ihraç etmesi, etkin muhalefeti bastırma ve AKP’nin önünü temizleme eylemidir. Şimdi sıra Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş'taymış. CHP’de kim 'Suriyeli' derse gidiyor. Asıl "muhalefete muhalefet" budur. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın polisi gibi davranıyor" yorumuyla yayınladı. CHP‘nin Tanju Özcan’ı ihraç etmesi, etkin muhalefeti bastırma ve AKP’nin önünü temizleme eylemidir. Şimdi sıra Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş'taymış. CHP’de kim "Suriyeli" derse gidiyor. Asıl "muhalefete muhalefet" budur. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın polisi gibi davranıyor. pic.twitter.com/JawDmgq0JL — Ümit Özdağ (@umitozdag) June 20, 2022 Özdağ videoda şu ifadeleri kullandı: Zafer Partisi, kurulduğu günden bu yana, düzen partisi olarak nitelendirdiği, gerek saray rejimiyle gerek sarı muhalefete, gerek ak millet ittifakındaki partilere yönelik eleştirilerini siyasetin gündeminde tutuyor. Tabi bizim hem iktidarı hem sarı muhalefeti eleştirdiğimiz için soranlar da oluyor. Neden muhalefeti eleştiriyorsunuz? Biz söylüyoruz ki, bunlar muhalefet değil; bunlar sarı muhalefet. Çünkü Türk halkının gerçek taleplerini gündeme getirmiyorlar. Bunlar sarı muhalefet partisi oldukları için Erdoğan gibi Türkiye'yi bir felakete sürüklemiş olan siyasi partinin lideri bile hala anketlerde birinci görünebiliyor. Bakın Zafer Partisi, kurulalı daha 9-10 ay olmasına rağmen yapmış olduğu etkili muhalefetle 6'lı masadan çok daha etkin bir şekilde Türk siyasetinin gündemini belirleyebiliyor. Demek ki gerçek muhalefetin halkın gerçek taleplerinin gündeme taşınması durumdan kaç milletvekili, kaç televizyon, gaz gazeteci olduğunun önemi yok, Türkiye'de kamuoyunu temsil ettiğiniz milletin vicdanını temsil ettiğiniz zaman gündemi belirleyebiliyorsunuz.