İşte iktidarla uyumlu bir muhalefet anlayışı…

20 yıldır memleketi yöneten iktidardan, parlamenter ya da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi döneminde muhalefetin söylediklerini dikkate aldığını gören oldu mu!

Muhalefetin söylediği-önerdiği bir şeye ‘iyi’ deyip prim kazandırmak istediği görüldü mü!..

Yok!

Ama şimdi olabilir. Hem de ellerini ovuşturarak ‘iyi’ diyebilir…

İYİ partili milletvekilleri koronavirüsün daha fazla yayılmasına karşı alınacak bir önlem olarak, OHAL ilan edilmesini önermişler. Milletvekilleri Lütfü Türkkan ve Aylin Cesur, sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi çağrısında bulunmuşlar.

Bi kere, aklı başında bir insan gerekmediği sürece kalabalığa karışmaz. Bak, dışarı çıkmaz demiyoruz; kalabalığa karışmaz. Bizde sokağa çıkma yasağı uygulamaya konulduğunda, ‘yassah hemşerim’ devreye girer ve vatandaşa kapı önüne adım attırılmaz. Tabi milletvekilleri bu öneriyi dile getirirken, kendilerinin bu yasaklardan muaf tutulmasını da beklerler haklarıymış gibi.

Türkiye de doğal olarak pandemik bir virüsün kıskacına girmiş durumda. Cendere birçok ülkede insanların suyunu çıkartmaya devam etse de şimdilik bizi fazla sıkmıyor. Bizim bir avantajımız, salgının ilk günlerinde korona ile tanışmamış olmamızdır. Diğer ülkelerdeki görüntüler, yöneticileri olmasa bile vatandaşları acilen en basit ama en etkili önlemi almaya yöneltti. Koronadan ölüm haberleri gelmeye başladıktan sonra, temizliğe dikkat konusuna herkes daha özenli yaklaşmaya başladı. Bir de hala tekrar ediyoruz; toplu taşıma araçlarında ayakta yol almanın önüne geçilebilirse, virüsün yayılma hızı gözle görülür bir şekilde yavaşlar. Bu kadar net!

Koronayı gündemin tepesinde bırakarak diğer maddeler bakıldığında Türkiye dışında yoğun bir şekilde demokrasi, özgürlük, insan hakları konularıyla cebelleşen başka da bir ülke görünmüyor. ‘Demokrasi, özgürlük, insan hakları’ gibi söylemler büyük harflerle seslendirildiğinde, isteyen değil her yerde yönetenler rahatsız olur. Bunlar da bizde uzunca bir süreden bu yana dilden düşmüyor. İktidarlar, bu sesleri sessiz bir şekilde kısmak isterler. İşte İYİ Partili milletvekillerinin bu çağrıları, iktidarın ekmeğine yağ sürer, sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü hal ilan edilirse kısmak istediği sesi sessiz sedasız keser.

Sap yiyip saman üretmek insana özgü bir özellik değildir. Bu milletvekilleri iktidara şirin görünmek için mi böyle bir öneride bulundular kendileri bilir ancak, biraz daha seslendirilirse iktidar bu öneriye sıcak bakar. Hem de ‘muhalefet de istiyor’ diyerek… İşte o zaman İYİ partililer, sadece bir örnek; hukuksuz bir şekilde cezaevlerine gönderilen gazetecilerin arkasında duramaz!

20 yıldan bu yana muhalefetin bir önerisine ellerini ovuşturarak sıcak bakar ve;

İktidar şimdi ‘iyi’ diyebilir!