Dünyada yaklaşık,
İki bin tür dolayında “fare“ yaşamakta…
Doğanın dışında,
İnsanla birlikte haşır neşir olan türleri ilginç!…
Kısa kuyruklu Hamster faresi,
Yeraltında kör köstebek faresi,
Zıp zıp kanguru faresi,
Şaşı kaya faresi…
Ev faresi,
Tarla faresi,
Orman gülü faresi,
Gibi evcilleşmeye elverişli olanları da mevcuttur…
***
Tüm bunlar arasında,
Üç çeşit fare ilgimi çekiyor…
Odun faresi olarak da bilinen,
Orman gülü faresi,
Kör köstebek faresi,
Zıp Zıp kanguru faresi üzerinde durmak istiyorum…
Çünkü,
İçinde bulunduğumuz ve yaşadığımız bu günlerle “çok ama çok“ benzerlikleri var…
Örneğin…
- Odun faresinin,
Orman gülü türünün bir de,
Mecazi anlamı var…
Biri gül iken,
Diğeri diken olup yaşar…
Gül şöyle dursun!
Diken olanı,
Sürekli ve sessizce,
Gizli çalışarak gizli işler bitirir…
Yani benzetecek olursak?
Günümüzün,
Devletin ve milletin kazanımlarını,
Gizli tartaklayıp kemirerek zengin olanları gibi…
- Buna karşın…
Millet de,
Yer altında kör olarak uyuyan,
Kör köstebek fareyi andırır,
Olup bitenden habersiz,
Fare kuyruğu gibi yaşar…
- Zıp Zıp kanguruya gelince…
Bunlar da,
Yine devletin ve milletin kazanımlarının üstünde,
Zıplayarak,
Gününü gün eden,
Siyasetçiler gibi…
***
Sonuç olarak…
Üç çeşit farenin benzerleri mi?
Yoksa!
Bunların vesilesiyle,
Kandırılıp sömürülenler mi?
Haklı - haksız?…
Bence,
Vesile olanlar haklı…
Çünkü,
Kandırılıp sömürülenler,
Kandırılıp sömürülmeye müsaitler…
Zihinsel
Duygusal
Bedensel
Sahipsizlik ve cevapsızlık yetersizliği yaşıyorlar…
Yine çünkü...
Kandıranlar,
O kadar da yetenekli değiller…
Onların yeteneği,
Yeteneksizlerin sırtında geçinmekten başka bir şey değil…
O kadar,
Devasa ve yararlı hayvanlar dururken,
Fare ile anılmaya aday insanların çoğunluğa erişmesi,
Günümüzü tersinden anlamlı kılmaya yetiyor,
Artıyor bile…
Bu yüzden,
Fare deyip geçmeyin…