Hristiyanlıkta…

Zambaklar,
Saflığı ve temizliği temsil ederdi…

Taaa ki!
Açtıkları ıssız bölgelerden alınıp,
Salonlarda süs bitkisi olarak kullanmaya başlanıldığı dönemlere kadar…

Yedi renkte açarlardı,
Şimdilerde beş renk açıyorlar…

Mis kokuları gitmiş,
Ortamsı kokuları gelmiş…

Kısacası
Küsmüşler,
Hem Hristiyanlığa,
Hem de tüm insanlığa…

***
Dünyanın
En kutsal savaşlarının başında gelen,
Bizim Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, Cumhuriyet kuruldu…

Düşmanlardan arınmış
Genç Anadolu,
İnsanlık adına en erdemli kurum ve kuruluşlarla,
Bilimin önderliğinde yükselen değer olmaya başlamıştı…

İslam dini…

Tüm islam aleminde mutsuzca yaşanırken,
Anadolu insanında saf-temiz-özgürce yaşanmaya başlamıştı…

Gençlik bilime yönelmiş,
Tarım şaha kalkmış,
Ard arda fabrikalar yapılmış,
Hatta uçak bile üretilmişti…

***

Ne zaman ki!
Ülkenin kurucusu ölümle tanıştı…

İşte o zaman,
Emperyalist düşünce ve uygulayıcıları,
Türkiye Cumhuriyeti,
Devletinin ve milletinin gırtlağına sarıldılar…

Yandaşlar buldular,
Siyasi partiler kurdurdular…
Orduyu,
MİT’i,
Dini,
Milliyetçiliği,
Sağı-solu,
Yönetmeye başladılar…

***
Ve zaman,
Anadolu’ya tersinden başlayarak yaşam hakkı tanımaya başladı…

Toplumsal çürümeye,
yüz tutan Anadolu’da…

Mafyalaşmalar- çeteleşmeler başladı…

Cinayet,
Uyuşturucu,
Hırsızlık,
Yolsuzluk,
Liyakatsizlik derken…

Sevgi-saygı
Ortadan kalktı…
Gençlik bozuldu…
Millet,
72.5 parçaya bölündü…
Devlet devlet olmaktan çıktı…

***
Böyle olunca da,
Anadolu…

İnsanlığına küstü…
Özgürce yaşadığı inançlarına küstü…
Bilime küstü…

Sonunda,
Zambak çiçeği gibi,
Issız yerlerde yaşam hakkı aramaya başladı…

Zaten,
Ormanları yanıp yok ediliyor…
Akan suları kurutuluyor…

Yakında,
Araplaşarak,
Arap çöllerine dönmeye az kaldı…

Anadolu,
Saflığı ve sadeliği temsil eden,
Zambakları…

Zambaklar da,
Eski Anadolu’ya özlemle anar oldu…