AKP-MHP denetimindeki TBMM’den çok tehlikeli bir karar çıktı. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP Diyarbakır Milletvekili Musa FarisoğlullarıveHakkari Milletvekili Leyla Güven'in milletvekillikleri düşürüldü.

HDP’lileri bir kenara koyup Enis Berberoğlu’na bakalım. Neymiş suçu?

Basına yansıdığı kadarıyla onu, Suriye’ye silah taşıdığı iddia edilen MİT tırlarıyla ilgili görüntüyü eski Cumhuriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Can Dündar’a vermekle suçlayıp mahkum ettiler.

Bir haber üstünden, halkın kendisine vekil yaptığı bir kişiyi sen vekillikten atıyorsun…

Hatırlatalım ki bu suç, sadece bir basın suçu…

Meclis’te siz böyle basit suçlar yüzünden milletvekillerini mahkum etmeye kalkışırsanız, orada demokrasiden söz edilemez. İki partinin parmak çoğunluğu, işin arkasını-önünü düşünmeden, sırf muhalefeti korkutmak için bu adımı atmıştır.

SADECE YOLSUZLUK DOSYALARI YETER

Seçilmiş birisini siz böyle basit bir suçtan TBMM’den atarsanız, günün birinde bunun benzeriyle karşılaşmamanız imkânsızdır.

Bu AKP ileride çoğunluğu yitirdiğinde, başka bir hükümet kurulduğunda aynı parmaklar AKP Lideri Erdoğan için kalkmayacak mı sanıyorsunuz?

Bırakın Erdoğan’ın Diyarbakır’a gidip 2005’ten itibaren “Türkiye’de Kürt sorunu var!” diyerek PKK işini kaşımasını…

Bırakın Habur’dan içeri terörist sokup ayağına seyyar mahkeme göndermesini…

Bırakın Oslo’da PKK temsilcileriyle yaptırdığı özel görüşmeleri…

Bırakın PKK’ya askerin operasyon yapmasını önleyip hendekler kazılırken seyretmesini…

Sadece 17-25 Aralık’taki iddialar yeter…

O işi FETÖ’nün kumpası gibi göstererek bugün kendinizi aklayabilirsiniz… İyi ama ortalığa saçılan milyonlarca dolarları sorgulamayacak mı sonradan gelenler? Para sayma makinelerini… Ayakkabı kutuları içinde yakalanan milyonları… Sıfırlamadın mı seslenişlerini… Rıza Zarrab’ın verdiği rüşvetleri…

Ya devletin bütün büyük ihalelerinin iktidara yakın 5 müteahhide verilmesi ne olacak?

Ya “Devletin kasasından bir kuruş çıkmayacak!” palavrasıyla yandaş müteahhitlere yaptırılan köprüler, yollar için her yıl devletin garanti parası adı altında ödediği milyarların hesabı sorulmayacak mı?

O an Sayın Erdoğan milletvekili olarak Meclis’te bulunacaktır mutlaka… Ama kendisi, milletvekillerinin vekilliklerini kaldırma yolunu açtı ya… O gün parmaklar bu Meclis’te onun için de kalkacaktır.

Allah etmesin! Ne çetin bir gün olacaktır o gün…

MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye gelecek olursak… Onun böyle bir sorunu olmadığı için şu en tek adam ve tek lider havasındaki Erdoğan’ın arkasından bakıp tatlı biçimde gülümsüyordur.

HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA SİZ TAHRİK EDİYORSUNUZ

Eski CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir,İzmir’da cami minarelerinden türkü çalındığını eleştirdiği için, başına gelmeyen kalmadı.

Savcılık hemen harekete geçti. Özdemir’in,“Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçunu işlediğini iddia edip cezalandırılmasını istedi.

Ne yapmış bu hanımefendi?

“Şu rezilliği görün, İçişleri Bakanlığı’nın, Diyanet’in düştüğü şu rezilliği görün!” diyen bir tiviti paylaşmış.

Çok da doğru yapmış… Camileri böyle sahipsiz bırakan bir yönetimi eleştirmek suç ise buyurun beni de yargılayın ey savcılar…

Başka davaların iddianamesini aylardır hatta yıllardır bekleten bu zihniyet anında üç yıl hapis cezalı dava açmış.

İşte Türkiye’nin ana sorunu budur. Bazı savcıların ve yargıçların kendilerini iktidarın has adamı gibi gösterip ona göre davranmasıdır bu sorun.

Bunu başlatan isim biliyorsunuz ünlü FETÖ’cüSavcı Zekeriya Öz idi…

Onu, “Heykeli dikilecek adam!” diye övüyordu bu AKP’liler ve gazetecileri… Şimdi ise arkasından hain diye bağırıyorlar.

Bunu hatırlatarak yargı elemanlarını, iktidardan uzak durmaya çağırıyorum. Yargıyı, şu anki RTÜK’e benzetmeye çalışmayın… İktidarla ilişkiler şimdi çok zevklidir ve verimlidir ama gün gelip devran dönünce sonunda Zekeriya Öz gibi olmak vardır.

En güzeli, iktidara değil kitaba uymaktır savcı beyler…