Sözü uzatmadan yazı başlığıyla durumu özetlemek gibi işin kolayına kaçtığımızı sanmayın.

Ellerine işaret çubuklarını alıp ekranlarda haritalar önünde ahkam kesenler; dünyanın siyasi ve askeri tarihinden habersiz cahil cüretkarlarından oluşmakta. Televizyonlarda ellerine tutuşturulan istatistik rakamlarıyla ABD’nin ekonomik ve siyasi alandaki üstünlüğünden dem vuranlar bazen de Rusya’nın elindeki kozları öne sürüp dengeyi tutma görevlerini yerine getirirler. Sonuçta “Emperyalizmin aparat”ları; çok şey biliyormuş havaları ile üç-beş yabancı terimle sahiplerinin değirmenine su taşırlar. Neredeyse üç yıldır “Karabağ Kalkanı” adını verdiğim kitabın “Belki? Acaba?” sebepleri yüzünden yayınını erteledim. Bu arada “Yalakalık ölmez! Vatan bölünmez!” nidalarıyla “Reis”i “Karabağ Fatihi” bile ilan eden aklı evveller çoğaldı.

“Milliyetçilik-Türkçülük” dahası “Turancılık” kimliğinin ardına sığınıp “Zangezur geçidi ile Turan çoğrafyası” arasındaki engellerin kalkacağını iddia edenler, ABD’de Trump’ın huzurunda “Azerbaycan ile Ermenistan” arasında imzalanan antlaşmaya alkışlar yağdırıyor. Dahası hem İlham Aliyev hem de Paşinyan tarafından “Nobel Barış ödülü adayı” ilan edilen Trump’ın adını bin yıllık Zengezur geçidinin adını koydular!

Sadece aklımızla alay edilmek değil. Alenen “Ahmak” yerine konuyoruz haberiniz var mı?

1991’de Sovyetler Birliğinin beklenmedik dağılmasında sonra Kafkaslar’dan çekilmek zorunda kalan Rusya’nın neredeyse 30 yıldan fazla Ermenistan’dan yana tavır aldığını unutmuş baylar.

Öte yandan Azerbaycan ile Ermenistan arasında alenen başlayan çatışmalar üzerine tek taraflı Azerbaycan’a her tür ambargoyu geçtiğimiz haftaya kadar uygulayanın da ABD olduğunun kaç kişi farkında!

ABD’nin ambargosunu Türkiye bile delemedi, Azerbaycan’a askeri yardım konusunda. Oysa sadece Rusya, Ermenistan’a her tür desteği vermekten dünya önünde kaçınmadığı gibi Fransızlar ünlü “Lejyoner taburları Gurka”ları yolladılar Karabağ’a… ABD, teknik ve istihbarat desteğiyle yıllarca işgalin sürmesini sağladı.

Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan ettiği günlerde petrol ve doğalgaz rezervlerinin ortaklık hisseleriyle günümüzü bu konuya kafa yoranlar hatırlar. Türkiye’nin hissesi yüzde 14’lerden 1,5’a gerilerken İngiliz BP’nin ve ABD’li şirketlerin hisseleri uçtu gitti. Petrol ve doğalgazın taşınmasında bile çıkan ciddi tartışmalar ve de hukuksuz tutuklamaları da unutmadık!

52 yıllık Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattı bir gece Cumhurbaşkanlığı imzasıyla bitimine bir yıl kala sonlandırılırken hukuken 350 milyon dolarlık zararımızı da tartışmadı medya. Özal’dan bu yana “Bir koyup üç kazanma” hayalinde her zaman olduğu gibi çırak çıkıyoruz.

Ukrayna’ya gaz verip Rusya ile çatışmaya sokan ABD, on binlerce insanın ölümünü hiçe sayıp Ukrayna’yı değerli maden anlaşmasına anında imza atmadığı için alenen aşağılayıp Ukrayna lideri Zelenski’yi kovdu Washington’dan… Sonunda diz çöktürüp imzalattı. Rusya’ya da işgal ettiği yerleri adeta hediye etti. Kırım dahil…

“Karabağ’ın yanında Şam’ı da fethettik” havasına giren mücahitler, Karabağ’da aldıkları inşaat işlerine, Ukrayna’yı da ekleyeceklerini zannederek ellerini ovuşturadursun ABD’li, İsrail’li şirketlerin ancak “Taşeronu” pozisyonunun ötesine geçemiyorlar.

Evet, “Milletleşme sürecini 30 yılda tamamlayan Azerbaycan” işgal altındaki topraklarını kurtardı. Ancak Rus askerleri yeniden bölgeye “Barış gücü” adına yerleşti. Bizim Türk ordumuzun başta mayın temizleme işinden sorumlu istihkam taburumuz yapılan anlaşma üzerine Rus birlik komutanının izni olmadan nizamiyeden çıkamıyor! Azerbaycan’ın imzaladığı anlaşmaya göre Rus birliklerinin görevi 12 yıl boyunca otomatikman uzatılacak!

ABD’de ciddi “Diasporası” olan Ermenistan’ın nüfusu zaten ülke dışında çalışmak zorunda kalanlar yüzünden 3 milyonun altına inmiş durumda. Trump için bu rakam kuruyemiş parası… Öte yandan Azerbaycan, Irak, Suriye’deki yeraltı gelirlerinin zekatı bile değil! Daha da önemlisi kadim dostu İsrail’in güvenliği de buradaki gelirlerinin yüzde onu bile değil…

Dostlar;
Rusya’nın üç bin yıllık devlet geleneği varken ABD’nin üç yüz yılı bulmuyor.

İki kocaman dünya savaşı yaşadık Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nda ABD ile Rus orduları hiç savaşmadı. Ama önce Yalta’da sonra Normandiya dahil bir çok alanda paylaşıldı. NATO ve Warşova paktları oluşurken büyük Atatürk’ün bölge barışı adına kurduğu Balkan ve Bağdat Paktları yok edildi. Rafa kaldırıldı… Balkanlarda 7-8 ayrı ülke oluşurken Bağdat paktında Irak’ta en az 3, Afganistan’ın durumu meydanda. Suriye üç mü, beş mi? Sıranın İran’da olduğunu duymayan sağır sultan var!
Coğrafya kitaplarında biz ülkemizi 7 bölge biliyorduk. 9’a çıkardı, “Kurucu Önder” diyen Bahçeli… Yediden, dokuza çıkarın. Üçünü beşini de öteki yerlere bağlayın da görevlerinizi yerine getirin be alçaklar!

Dönelim yeniden Zangezur geçidine. ABD’nin kontrolünde diye algı operasyonu var… Oysa Rusya ile ortak olacaklar dengeyi sağlamak için.

Biri doğalgaz hattını, diğeri petrol taşımacılığında ağırlığını koyup, Ortadoğu ile beraber enerji piyasasını kontrol altına almış olacaklar…

Bu arada biz halen NATO dönemindeki gibi “İleri karakol” görevini mi yükleneceğiz?

Ötesinde, yüzyıllık kazanımlarımızı kaybedecek miyiz?