“DIŞARI ÇIKINCA İÇLERİNDEN GEÇECEĞİM !”

Küfür kokan bu tehditi, Silivri’de tutuklu bulunan gazteci Fatih Altay kustu!
Bu öfke patlamasının nedenini açıklamadan önce konuya kısa bir giriş yapalım.
Fatih Altaylı uzun bir süre Haberturk TV’de “Teke-Tek” adlı söyleşi programları yaptı.
Bu söyleşilerden en ünlüsü, Vatan Haini’nin Oğlu Murat Bardakçı’yla bir olup Kaçak İnşaatçı, Sabıkalı Sirk Soytarısı Cübbeli Ahmet Hoca ile, canlı yayında yaptıkları saatlerce süren “ŞOV” lardı!
Bu şovlarda Fatih Altaylı, Sirk Soytarısı Cübbeli’ye çanak tutan sorular sorardı. Sabıkalı Cübbeli Hoca da Allah’ı, Hz. Muhammed’i ve Kuran’ı aşağılayan masallar uydururdu! Müslüman izleyicilerin inanç ve duygularının paspas edilmesini hiç umursamayan Fatih Altaylı ve Vatan Haini’nin Oğlu Murat Bardakçı pişmiş kelle gibi sırıtrak, arada bir kıkırdayarak dinlerlerdi!

Değerli Dostlar,
Şimdi asıl konumuza gelelim.
Fatih Altaylı, kendisine ait videoda yaptığı bir konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret-tehdit iddiasıyla Haziran 2025’de tutulanıp Silivri’ye gönderildi.
158 gün tutuklu olan Fatih Altaylı, 26 Kasım 2025 tarihinde yapılan duruşmada 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı ve tutuklu halinin devamına karar verildi.
Tahliyesini bekleyen Fatih Altaylı, mahkemenin verdiği bu karara tepkisini, elindeki dosyayı yere fırlatarak gösterdi!
Fatih Altaylı bu kadar gösteriyle yetinmedi.
Çoğu CHP’li siyasetçiler hapiste kendisini gidip görmüşler, dayanışma içinde olduklarını vurgulamışlardı.
Bu dayanışma da Fatih Altaylı’yı kesmedi!
Meğerse İŞ DÜNYASININ PATRONLARINDAN DA etkili bir karşı çıkış, destek bekliyormuş!
İşte, iş dünyasının patronlarından ümit ettiği desteği göremeyince, tüm sigortaları attı, ahlak-terbiye kurallarını da hiçe sayarak, bu makalenin başlığındaki öfkeyi kustu:
“Hapisaneden dışarı çıkınca, patronların, iş dünyasının içlerinden geçeceğim!”

Değerli Dostlar,
Bir kişinin ya da bir kurumun İÇİNDEN GEÇEMEK ne demek?
Kontrol edilemeyen intikam duygusuyla söylenen bu sözün, eğer olduğu gibi okuursa, hiçbir anlamaı yoktur!
Fatih Altaylı aklınca, örtülü olarak patronlara aşağılık bir küfür savurmuştur! Holding patronlarını, TÜSİAD yöneticilerini hücresinin önünde kuyruk olmuş göremeyince kudurmuştur!
Patronlar, Fatih Altaylı’nın küfür kokan sözüne yanıt verir mi, bilemem, hiç de ilgilenmem.
Ancak ben sizlere burada, Fatih Altaylı’nın İŞ DÜNYASINDAN, yani Holding patronlarından destek beklemede haklı olup olmadığının yanıtını, doğruluğu tartışılması olanaksız belgelere dayanarak vereceğim.

Değerli Dostlar,
Kapitalist düzenin en önemli kuruluşları olan şirketlerin bir TÜZÜĞÜ vardır.
Şirket TÜZÜĞÜ nedir?
Bir şirketi tüzel kişilik olarak kurmak için Dışişeri Bakanlğı’na veya bölgenin sicil memuruna sunulan yazılı belgedir.
Şirket TÜZÜĞÜNDE şu bilgiler bulunur:
•⁠ ⁠Şirketin yönetim yapısı.
•⁠ ⁠Şirketin sermayesi. Kurucuların bu sermayedeki payları.
•⁠ ⁠Şirketin hedeflediği faaliyet alanları: Üretim, ticaret, ihtracat, ithalat, hizmet, vb.
•⁠ ⁠Şirketi özel ve tüzel kişilere ve devletin kurum ve kuruluşlarına karşı temsil edecek kişi veya kişilerin adları.
•⁠ ⁠Şirketin yıl sonu elde edeceği parasal kazancın ortaklar arasında nasıl değıtılacağı.
•⁠ ⁠Şirketin temel ilkesi, her koşulda, PARA KAZANMAKTIR.

Şirket Tüzüğünde ŞUNLAR YOKTUR:
•⁠ ⁠Şirketlerin dini, inancı YOKTUR!
•⁠ ⁠Şirketlerin VATAN SEVGİSİ, ULUS SEVGİSİ, VATANA BAĞLILIK . gibi İLKELERİ YOKTUR!
•⁠ ⁠Şirketlerin siyasi bir tercihleri YOKTUR!
•⁠ ⁠Şirketler, PARA kazandıkları sürece, bulundukları ülkenin rejimine yorum YAPMAZLAR! Rejimin Demokratik, Sosyalist, Faşist ya da Dinci olmasını UMURSAMAZLAR!
•⁠ ⁠Şirketlerin sevgi, saygı, acıma, merhamet etme gibi duyguları YOKTUR!

Değerli Dostlar,
Yasal kuruluşlar olan Şirketleri, tüzüklerinde OLMAYAN görevlerden dolayı yargılayabilir, suçluyabilir misiniz?
Fatih Altaylı bu gerçeği bilmiyor mu?
Hem de çok iyi biliyor! Peki, bile bile, kendisinin tutklu oluşuna, hapse mahküm edilişine karşı çıkmadığı için neden patronlara küfürlü saldırıda bulunuyor?
Bu sorunun yanıtını, Fatih Altaylı’nın yaptığı açıklamada buiuyoruz.
Fatih Altaylı diyor ki;
“Benim hitap ettiğim kitle içinde AKP de var, MHP de var. Onları da ETKİLİYORUM.”
Fatih Altaylı, eğitaimsiz ve çoğu mesleksiz bırkılmış insanlaarımızı, kabadaylık gösterileri yaparak, hamaset nutukları atarak kandırıp uyuttuğunu itiraf ediyor!
Peki, bazı eğitimlilerin de Altaylı’dan yana çıkmasına ne dersiniz?
Örneğin, 46 yıllık gazeteci Can Ataklı, şirket patronlarına saldıran Fatih Altaylı’yı haklı buluyor ve şöyle diyor:
“Bunlar yaralı parmağa işemezler!”
Şirketlerin TÜZÜĞÜNDE yaralı parmaklara işemek de mi var?
Can Ataklı, Fatih Altaylı ile bir olup halk dalkavukluğu yapıyor!

Değerli Dostlar,
Fatih Altaylı’nın iş dünyasının patronlarına küfür kokan saldırısında, bizlere belki de ASIL NİYETİNİN ne oduğunu gösteren şu sözleri de var:
“Erdoğan bunların ruhuu okumuş, onlara layık oldukları gibi davranıyor. Erdoğan MÜTHİŞ BİR SOSYOLOG ve PSİKOLOG”.
Fatih Altaylı, Ekonomist olan Erdoğan’a, yeni ünvanlar veriyor: SOSYOLOG ve PSİKOLOG!
Aslında Fatih Altaylı, Erdoğan’a, argo tabiriyle, ZARF ATIYOR! Yani, mesaj gönderiyor, “beni buradan yalnız sen çıkarabilirsin” diyor!
Fatih Altaylı, Saray’ın önünde iki büklüm!
Ne diyelim?