Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının, yani yasaklanmış haklarının geri verilmesinin Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla geri alındığını açıkladı.

Açıklamada, Zeydan’ın tüm hukuki prosedürlerini tamamlayarak Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurduğu, adaylığının kabul edildiği ve seçimlerde Van Büyükşehir Belediyesi’nin kazandığı hatırlatıldı.

Adalet Bakanlığı’nın 29 Mart Cuma günü, mesai bitimine beş dakika kala Zeydan’ın memnu haklarına itiraz ettiğinin duyurulduğu açıklamada şöyle denildi:

Ancak 29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine beş dakika, seçime iki gün kala Adalet Bakanlığı idari bir karar ve yazıyla, 2022 yılında memnu haklarını alan ve tüm yasal denetimlerden geçen Zeydan’ın memnu haklarına itiraz etmiştir. Yetkili savcılık, talimat niteliğindeki bu idari itiraz yazısı üzerine kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvurmuştur. Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri almış ve memnu hak talebini reddetmiştir. Karar henüz kesinleşmeden, yani itiraz ve temyiz hakkı kullanılmadan hemen YSK’ya bildirimde bulunmuştur.

Zeydan’ın haklarının çiğnendiğinin vurgulandığı açıklamada, “Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iadesini kabul kararını veren aynı mahkeme, aldığı kararı çiğnemiş ve hukuk güvenliği hakkını yok etmiştir. Bu girişim halk iradesini yok sayan bir anlayışın ürünüdür” denildi.

Açıklamada, Abdullah Zeydan’ın Van Büyükşehir Belediye Eş Başkan olduğu vurgulandı. Bu karardan derhal dönülmesi gerektiğinin belirtildiği açıklamada şöyle devam edildi:

Van halkının iradesini hiçe sayan bu girişim hukuk dışıdır. Bu girişime karşı bütün demokratik kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz. Demokrasileri var eden temel ilke halk iradesine saygı duymaktır. İktidarı halkın iradesine saygı duymaya davet ediyoruz. Halkımızın iradesini gasp etmeye heves edenleri uyarıyoruz.

“MEMNU HAKKI" NEDİR?

Türk Ceza Kanunu’nun 1. kitabının “Yaptırımlar” başlıklı 3. kısmının “Güvenlik Tedbirleri” başlıklı 2. Bölümü’nde yer alan 53. maddesinde düzenlenmektedir. TCK’nin 53. maddesine göre hak yoksunluğu kural olarak, kasten işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm olunması durumunda, mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmayı ifade etmektedir. Kısacası belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma için aşağıdaki şartların olması gereklidir. Bunlar:

  • İşlenen suç kasıtlı suç olmalıdır.
  • Hapis cezasına hükmedilmelidir.
  • Fail 18 yaşını doldurmuş olmalıdır.
  • Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aşağıdaki hakları kullanamaz.


TCK’nin 53. Maddesi’nde belirtilen hak yoksunlukları ise şunlar:

  • Kamu görevinin üstlenilmesinden, atanmaya ve seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksunluk,
  • Seçme ve seçilme ehliyetinden yoksunluk,
  • Velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluk,
  • Vakıf, dernek, sendika, şirket ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan yoksunluk.
  • Resmî izne tabi bir meslek veya sanatı icra etmekten yoksunluktur.