Murat Bayar

17 Nisan 1940 yılında açılan ve başında efsanevi Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in olduğu Köy Enstitüleri, yedi yıl sonra 1947'de kapandı.

AĞALARLA VE HALKIN SAVAŞI
Atatürk sonrası Türkiye siyasetinin özeti, Amerikancı toprak ağaları ile halkın mücadelesi olarak özetlenebilir!
Özetle, 2. Dünya Savaşı sonrası Rusya'nın, Kars, Ardahan ve Artvin'de gözü olması, yine Boğazlardan üs talep etmesi, İsmet İnönü'nün panikle ABD'den yardım istemesine neden oldu.
ABD, Türkiye'nin üretici rüzgarından rahatsızdı. Ve Türkiye'nin tüketim odaklı bir politika izlemesini istiyordu.
Milli şefliği ve tek siyasi parti dönemini kaldırın gibi göstermelik taleplerden sonra,  "Siz kalkınma programı yapmayın, ben sizin için yaparım ve Köy Enstitüleri'ni kaldırın!" dedi.
Bandı biraz başa sararsak, Türkiye'nin ve o dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin en radikal kararı ağalık düzenini bitirip, toprak reformu yapmaktı.
Meclis'te dört muhalif vekil, Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Fuat Köprülü anayasal özgürlükler, adı altında toprak reformunu engelleyen bir önerge verir, dörtlü takrir. 
Bu dörtlünün ortak paydası, hepsinin toprak ağası olması idi.
İşte Menderes'in Demokrat Parti'sini  sahneye çıkaran bu dörtlü önerge çok partili dönemi açan büyük bir siyasi olay olarak tanıtılır. Yine bu dörtlüyü, dışarıdan yine milyonlarca metrekare toprağın sahibi, yine başka bir toprak ağası Emin Sazak desteklemekteydi. 
İnönü'nün, dönemin şartlarında kendini Rusya'nın baskısı altında hissetmesi, genç Türkiye Cumhuriyeti'ni ABD'ye itmişti. 
Türkiye'nin üretimden geçip, tüketim odaklı politikalar izlerken, planlama işini de Amerika'ya bırakan NATO'cu bir zihniyet uyanmaya başlamıştı. Bu yapı, toprak ağalarıyla ABD'nin işbirliğinde tesis edildi.

KARANLIK DÖNEM
Günümüzde eğitim almak isteyen İranlı kız öğrencileri zehirleyen zihniyet, Hasan Ali Yücel'in yerine gelen Reşat Şemsettin Sirer'in yeni Milli Eğitim Bakanı olduğu dönemde de iş başındaydı.
Amerikancı Sirer'in devlet adamlığı yoktu ama bir konuda ustaydı. 
"Algı operasyonları!"

köy enstitüleri

"KARMA EĞİTİMLE FUHUŞ YAPIYORLAR!"
1946-1947 eğitim yıllarında Köy Enstitüleri kapatılma sürecinde, kız öğrencilerin erkeklerle aynı sınıfta olmasını fuhuş olarak gösteren bir dedikodu yayıldı. Akabinde, 
"8 kız öğrenci geceyi yurtta değil, falanca yerde geçiriyor" şeklindeki asılsız iddialar, her defasında, boşa çıksa da, büyüyerek artıyordu.
Amerika, sermayenin elindeki üretim gücünün Köy Enstitüleri marifeti ile ellerinden alınmasını istemiyordu.

5 YILLIK KÖY ENSTİTÜLERİ EĞİTİMİ
Köy Enstitüleri, ilkokuldan sonra ve 5 yıllık eğitim olarak planlanmıştı. Öğretim sürecinin yüzde 50'sini kültür dersleri, yüzde 25'ini biri tarım dersleri ve uygulamaları, yüzde 25'i de sanat ya da teknik derslere ayrılmıştı. Mezunları, kemandan, piyano icrasına, maragozluktan, tarım işletmeciliğine ve öğretmenilğe kadar farklı disiplinlerde uzmanlaşıyorlardı.

KÖY ENSTİTÜLERİ NATO'YA DEVREDİLDİ
Türk eğitim sisteminin eğitmenleri, öğretmenleri ve sağlık memurları ile tarımdan sanayiye her alanda üretimde yol göstericiler yetiştiren Köy Enstitüsü, 1952'de binaların NATO'ya devredilmesi sonucu resmen kapatılmıştır.

HALK KAYBETTİ NATO KAZANDI
Sonuçta, mücadeleyi toprak ağaları kazanırken, 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nde seçimlere girme hakkı elde eden tüm partilerin ortak paydası, NATO'cu olmalarıdır.
O gün, İsmet İnönü, farklı bir yol bulup da, Amerika'ya tavizler vermese, bugün Türkiye'nin Japonya'nın önünde olması içten bile değildi!