İlk seçim çalışmamı 1965 yılında yapmıştım. Tokat Öğretmen Okulu 2. sınıftaydım.

10 Ekim’de yapılacak seçimden önce kendi köyüme gidip Türkiye İşçi Partisi’ne oy vermeleri için uğraşmıştım. Yakınlarımdan TİP’e 24 oy çıkmıştı. Bu seçimde tarihte ilk olarak bir sosyalist parti TBMM’ye 15 milletvekili sokmuştu ama ne vekiller… Çok sevinmiştim elbette…
O tarihten beri siyaseti izliyorum. Lider olmak kolay değildir. Hele hele “Ben liderim!” havalarıyla hiç lider olunmaz. Rakip siyasetten birileri size “Lider oldunuz!” diyorsa durup kendinizi sorgulamanız gerekir.

GERÇEKLERİ ANIMSAMAK İYİDİR

CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’de de “Ben liderim, güç bende; burada benim dediğim olur; ben bildiğimi yaparım; çünkü ben daha iyi biliyorum…” havaları görüyorum.
Bir insan olarak böyle düşünmesi hakkı olabilir ama bir siyasetçi olarak bence çok erken hareketleniyor.
*Sayın Özel, parti genel başkanı olalı bir yıl bile olmadı… 
*Bir yıl önce genel başkanlık kendisinin bile aklından geçmiyordu.
*14 Mayıs 2023 milletvekili seçiminde ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde Kılıçdaroğlu yönetimi başarısız olunca İstanbul Anakent Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Partide değişim şart!” diyerek isyan bayrağı açtı.
*İmamoğlu, Sayın Özel’i genel başkan olması konusunda teşvik etti ve o da bu öneriyi kabul etti.
*CHP Kurultayında Sayın İmamoğlu’nun desteğiyle Özgür Özel genel başkan seçildi.
Ana süreç budur.
*Yerel yönetim seçimlerinde CHP’nin AKP’yi geride bırakmasının ana nedeni de Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş üstünden yakalanan rüzgardır.
*Seçimin kazanılmasında bu iki siyasetçinin Türkiye genelinde yarattığı olumlu etki birincil olmuştur.
*AKP yönetimine duyulan derin öfke yerel yönetim seçimlerinde ortaya konulmuştur.
*Kimse Özgür Özel geldi diye koşmadı sandıklara… Başarılı CHP belediyeciliği ilk etmen olurken, Recep Tayyip Erdoğan diktasından ve soygun düzeninden bıkış ikinci itici güç oldu. 
*CHP’nin başında Özgür Özel değil de herhangi bir il başkanı bile olsa yerel yönetim seçimlerindeki bu başarı elde edilirdi. Çünkü, rüzgar kuvvetliydi ve bu yönde esiyordu.

BU NE İVEDİLİK?

Sayın Özel seçim sonuçlarını kendi başarısı gibi görmeye başlayıp partisine verilen oyların nereden geldiğini önemsemeyen bir gurura kapıldı.
AKP Lideri Erdoğan’la görüşmesi olağandır ama bu görüşmeyi yönetmedeki eksikleri eleştirilebilir. Bunu yapanları aşağılayıcı tavır takınması anlaşılır gibi değildir. Bu büyüklük kompleksinin kendisini ters bir konuma ittiğini bilmesi gerekir.
Hele hele, bazı yardımcılarının itmesiyle ülkemizi işgal etmiş yerleşimcilere arka çıkmak için Arapça’yı kutsallaştırması; Arapça tabelalara arka çıkması hiç anlaşılamaz. Bunu yaparken de benim gibi kendisini eleştirenleri trol diye karalaması tam bir acemi siyasetçi tepkisidir. Bu da kendini üstün görme kompleksine bağlı bir titreşimdir.
AKP’li bir sosyal medya trolü ile senli benli muhabbeti ve ilişkiyi inatla savunması; “Ben bildiğimi yaparım!” havasına girmesi, özünde kendisinin lider olduğunu kanıtlama gayretinden başka bir şey değil.
TBMM’deki konuşmaları, televizyonlardaki açıklamaları bu “Ben liderim, lider benim!” gayretleri; Özgür Özel’i yanlış yapmalara itiyor. AKP’ye ödün vererek o cenahtan övgüler alması bu “Lider benim” saplantısını besliyor.
Ve onu kendi seçmeninden uzaklaştırarak liderlik çabalarına da balta vuruyor.
Sayın Özel!
Önce kendi seçmeninin gözünde lider olacaksın ki başkaları da sana lider gözüyle baksın.

İMAMOĞLU SUSUYOR

Bugün konuşmuş olsa da CHP’de değişimin lideri olan Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel’i izlemekle yetiniyor. Sayın Özel’in son seçim zaferini kendi hesabına yazmasına ses çıkarmıyor. Doğrusu da budur.
Ama İmamoğlu, Erdoğan’a teslim olarak değil onunla çok zor koşullarda mücadele ederek lider oldu. Mahkemelere verildi; tehdit edildi; hatta teröristlere arka çıkmakla, hapse atılmakla bile suçlandı ama geri adım atmadı. Bu süreçte hiç de “Ben liderim!” havalarına girmedi. Yaptıkları ile millet onu lider diye görmeye başladı. Ve bu sayede CHP 22 yıllık Erdoğan egemenliğini yerel yönetimler üstünden deldi.
Bu süreçte Özgür Özel’in de katkısı olmuştur. Son ayların Özgür Özel’i değil de AKP ile mücadele eden; ülkenin gericileştirilmesine karşı çıkan Özgür Özel’in…
Dünkü Özgür Özel ile şimdiki Özgür Özel’i karşılaştırınca, kendi evini bırakıp başka evde yatıya giden birisi geliyor aklıma…
Sayın Özel, sana oy verenleri yok sayarsan… Atatürk ilkelerini çiğnemeye kalkışırsan… İşgalci sığınmacılara AB’nin isteği üzerine arka çıkarsan… Gerici AKP projelerine omuz verirsen lider değil hayal kırıklığı olursun…
Ahmet Hakangiller ve iktidar medyası seni oraya doğru itiyor; görmüyor musun?