Suriye’de yaklaşık 10 senedir süren emperyalist savaşın ardından başta ABD olmak üzere birçok Batılı emperyalist devletin karşı çıkmasına rağmen Suriye’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı.

“Gayrı meşru” ilan edilmesine rağmen yapılan seçimde oyların büyük bir çoğunluğunu alan Esat, göreve yeniden seçilmişti. 17 Temmuz’da yemin eden Esat, Suriye Cumhurbaşkanı görevini yedi yıl daha sürdürecek.

Emperyalist güçlerle suç ortaklarının Suriye’ye karşı başlattıkları savaşın onuncu yılında gerçekleştirilen yemin törenine, özel bir önem atfedildiği görüldü. Bir seremoni ile başkent Şam’daki “Halk Sarayı”na giden Esat, konuşmasını kalabalık bir izleyici kitlesi önünde gerçekleştirdi. Siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler, iş insanları, farklı dinlerin liderleri ve Suriye’de tanınmış simaların da bulunduğu salona hitap eden Esat, dikkat çekici mesajlar verdi.

Emperyalist müdahalelere karşı savaşı kazandıklarını savunan Esat, çatışmalardan dolayı kaçmak zorunda kalanlar ya da belli güçlerin vaatlerine kanarak ülkeyi terk edenlere vatanlarına dönme çağrısında bulundu. Suriyelilere ‘sahte devrim’ vaat edildiğini ifade eden Esat, göçmenlerin de bunun farkına vardığını ve ülkeleri için çaba sarf etmeye başladıklarını söyledi.

Ülkeye dönüşün riskli olduğunu iddia edenlere itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Esat, Suriye’nin dönmek isteyen herkesi kucaklayacağını vaat etti.

Suriye, yolsuzluğun yaygın olduğu ülkeler arasında sayılıyor. 2000’li yıllardan sonra bununla mücadele edildiği iddia edilse de, sorun aşılmış görünmüyor. Nitekim konuşmada yolsuzlukla mücadeleye özel bir şekilde vurgu yapılması, sorunun halen önemli olduğuna işaret ediyor.

Yolsuzlukların son on yılda bazı savaş ağaları yaracak boyutta olduğu Şam yönetimi tarafından da kabul ediliyor. Yolsuzlukla mücadelenin önemine değinen Esat, bu suçu işleyenlerle kararlı bir şekilde mücadele etme vaadinde bulundu.

'AMBARGOYU BERABER KIRALIM'
‘Sezar yasası’ ise, ekonomiye ek bir ağır darbe vurdu. Suriye lirasının değeri düştü, enflasyon yükseldi. Milyonlarca Suriyeli temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta büyük güçlükler çekiyor. Sorunların ciddi olduğunu kabul eden Esat, ABD ambargosunun etkilerini kırmak için halka birlikte çalışma çağrısı yaptı. Suriye halkını aç bırakmaya çalışanlara inat, iç dinamiklerin en etkili bir şekilde seferber edilmesi gerektiğini söyleyen Esat, toplumun farklı kesimlerine bu yönde çaba sarf etme çağrısında bulundu ve ortak çaba ile bunun başarılabileceğini savundu.

Suriye’nin halk ve devlet olarak savaşa ve cihatçı teröre karşı direndiğine değinen Esat, savaşın kazanılmasında müttefiklerin verdiği desteğin önemini de vurguladı. Hizbullah, İran ve Rusya’ya destekleri için teşekkür eden Esat, BM Güvenlik Konseyi’ndeki tutumundan dolayı Çin’e de teşekkür etti.

Rusya-Çin ekseniyle işbirliğinin daha da geliştireceğine değinen Esat, bununla birlikte Suriye’nin ‘direniş ekseni’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu da söyledi. İran, Suriye, Filistin direniş hareketi, Lübnan Hizbullah, Yemen’deki Husiler, Irak’taki Haşd Şabi güçleri ‘direniş ekseni’ olarak anılıyor. Bu güçler, bölgede ABD-İsrail planlarına karşı dururken, Rusya ve Çin’le ise ilişkilerini geliştiriyor.

'FİLİSTİN KURTULANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'
Suriye’ye karşı savaşın Filistin halkının davasını da hedef aldığını savunan Esat, Siyonist işgale karşı mücadelede kader birliği içinde olduklarını söyledi. Bazı güçlerin Filistin davasını Suriyelilerin gözünde itibarsızlaştırmaya çalıştığını hatırlatan Esat, Filistin halkının haklı davasını destekleme konusunda tutumlarının sabit olduğunu belirtti.

Pusulanın Kudüs ve Filistin olduğunu ifade eden Esat, Suriye’nin İsrail işgali altındaki toprakları ve Filistin kurtulana kadar mücadelenin devam edeceğini vurguladı.