İran’da geçtiğimiz Cuma günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan ve ülkenin 8. Cumhurbaşkanı seçilen İbrahim Reisi, dün başkent Tahran’daki Şehir Beheşti Konferans Salonu’nda toplantı düzenledi.

Medyascope'un haberine göre, Reisi toplantıda, göreve başladıktan sonraki dış politika önceliğinin nükleer anlaşma ile sınırlı kalmayacağını ve Körfez’deki diğer Arap ülkeleri ile ilişkileri düzeltmek için birtakım adımlar atacağını söyledi. İran’ın tüm dünya ile etkileşim kurmasının önemini vurgulayan Reisi, “İran dünyayla etkileşim istiyor. Hükümetimin önceliği bölgedeki komşular ile ilişkileri geliştirmek olacak” dedi. 

"DIŞ POLİTİKA NÜKLEER ANLAŞMA İLE SINIRLI DEĞİL"
Reisi açıklamalarına şöyle devam etti: “Ulusumuz baskılara direndiğini göstermiştir ve onların da hükümetimizin dış politikasının nükleer anlaşma ile başlamadığını ve nükleer anlaşma ile sınırlı olmayacağını bilmeleri gerekir. Dış politikada tüm dünya ülkeleri ile angajman, geniş ve dengeli bir etkileşimi ilke edineceğiz.”

"KOMŞULARLA İLİŞKİLER ÖNCELİĞİMİZ"
İran’ın bölgesel rakibi Suudi Arabistan ve müttefiklerinden, Yemen’deki müdahaleleri derhal durdurmalarını isteyen Reisi, “Komşularla ilişkiler hükümetimizin öncelikleri arasında olacaktır. Suudi Arabistan ile ilişkilerin kurulmasında ve büyükelçiliklerin açılmasında bizce hiçbir engel yoktur” ifadelerini kullandı. 

"ABD ANLAŞMAYA GERİ DÖNMELİ"
“İran halkının çıkarlarını nükleer anlaşmaya bağlamayacağız” diyen Reisi, Tahran’ın sırf müzakere olsun diye nükleer müzakereleri yürütmeyi planlamadığını ve müzakerelerin sonucunun ülkenin egemen çıkarlarına uygun olması gerektiğini belirtti. ABD’yi ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ı nükleer anlaşmayı ihlal etmekle suçlayan Reisi, “Washington’u anlaşmaya geri dönmeye ve taahhütlerini yerine getirmeye çağırıyorum” dedi. 

"BIDEN İLE GÖRÜŞMEYECEĞİM"
Anlaşmanın uygulanabilmesi adına ABD yaptırımlarının tümüyle kalkması ve bunun da Tahran tarafından doğrulanması gerektiğini vurgulayan Reisi, Washington tüm yaptırımları kaldırsa bile ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmeyeceğini söyledi. 

"İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKLA YÜKÜMLÜYÜM"
Kendisine yöneltilen insan hakları ihlalleri iddialarına da cevap veren Reisi, insan hakları ve güvenliğini savunduğu için ödüllendirilmesi gerektiğini öne sürdü. ABD’nin insan hakları gerekçesiyle kendisine yaptırım uygulamasının bir yargıç olarak görevini yapmasından kaynaklı olduğunu savunan Reisi, “Nerede olursam olayım bir hukukçu olarak insan haklarının ve insanların güvenliğinin ve rahatının savunucusu olmaktan gurur duyuyorum. Görevim süresince yaptığım tüm eylemler her zaman insan haklarını savunma yönünde olmuştur. Bugün de cumhurbaşkanlığı görevinde kendimi insan haklarını savunmakla yükümlü hissediyorum” dedi.

ABD: KARAR VERİCİ REİSİ DEĞİL, AYETULLAH HAMANEY
Öte yandan, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Beyaz Saray’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Psaki, İbrahim Reisi’nin işlediği insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulacağını vurguladı.

Kendisine yöneltilen İran’daki yönetim değişikliğinin nükleer görüşmelerin geleceğini nasıl etkileyeceği sorusu üzerine Psaki, “Biden, bu görüşmelerde karar verici kişi olarak İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’i görüyor. Bu durum seçimlerden önce de böyleydi, bugün de böyle, muhtemelen ileride de böyle olacak” dedi.