Geride kalan seçimi doğru değerlendirmek; muhalefet partilerinin en önemli görevidir. Bu değerlendirmede seçimi kazanan Erdoğan’ı suçlamak kadar da komik bir tavır olamaz.
Erdoğan, devlet gücünü kullanarak, yalan söyleyip iftira atarak, kötülükler yaparak seçimi kazandı demek yenilen kesimin kendisini kandırmasından başka şey değildir.
Bu sözler aslında başta CHP yönetimi olmak üzere muhalif kesimin AKP Lideri Erdoğan’ı siyasal olarak hala doğru düzgün analiz-sentez işlemine tutamadıklarını da gösteriyor. Bu durum, muhalefette ve özellikle CHP yönetiminde “siyasi tarih bilinci” eksikliği olduğunu da ortaya koyuyor.
Ne yani, CHP yöneticileri Erdoğan’dan demokratik bir yarış mı bekliyorlardı?
***
Öne çıkartılmaya başlandığı 1993’ten beri Erdoğan’ı takip ediyorum ve hakkında yazıyorum. Onun, ABD tarafından tercih edilmesinin arkasında Erdoğan’ın kurnaz ve esnek siyasetinin olduğunu gördüm. Tam bir İhvan-ül Müslüman (Müslüman Kardeşler) militanı gibi daldı siyasete. Bu tavır, ABD’nin Ortadoğu’yu ve İslam dünyasını eski komünist düşman yerine koyma planının (BOP) bir parçası idi.
Erdoğan, İslam dünyasının ilk ve en büyük siyasal İslamcısı Muaviye’nin taktiğini ve stratejisini tıpa tıp uyguluyordu. Bu gerçeği “Muaviye’dn Erdoğan’a DİN VE SİYASET” adlı kitabımda ayrıntılı biçimde gösterdim. Sünni toplumu din, iman; rüşvet, rant dağıtımı, şantaj ve tehdit gibi yöntemleri yerine göre kullanarak elinde tutan bir lider portresidir bu. Ama CHP’nin çok bilmiş siyasetçileri siyasi tarihi kendileri yazacakları havasıyla bu türlü çalışmaları önemsemediler.
İŞTE ÇARPICI BİR ÖRNEK
Tarihi bırakıp rakamlara geçelim. Ve bunun için Bolu örneğini inceleyelim.
2019 belediye seçimlerini burada AKP’nin kazanacağı söylenirken CHP adayı Tanju Özcan yüzde 52 oy aldı.
AKP adayı ise yüzde 44’te kaldı.
CHP, yenilmez sanılan AKP’yi iktidardan indirdi Bolu’da…
Gelelim cumhurbaşkanlığı seçimine.
CHP adayı Kılıçdaroğlu Bolu’da yüzde 35 oy aldı.
AKP adayı Erdoğan ise yüzde 64’e sıçradı.
Ne oldu da CHP Bolu’da böyle bir büyük düşüş yaşadı?
Sorunun yanıtı, CHP yönetiminin neden başarısız olduğunun da yanıtıdır.
Sakarya’dan başlayıp Erzurum’a kadar uzanan geniş coğrafyada CHP’nin halktan nasıl koptuğunun da göstergesidir.
Sayın Kılıçdaroğlu, Bolu’daki kendi belediye başkanını ötekileştirmiş, aşağılamış; hırpalamıştır. Ve aslında Tanju Bey’in kişiliğinde başında olduğu partisini değersizleştirmiştir. Bolu halkı da bu tutarsız politikayı Erdoğan’a yüzde 64 oy vererek cezalandırmıştır.
Peki bu politik yanlışın bir cezasının olması gerekmez mi?
DÜZELMEZ, DÜZELTEMEZ
Onu eleştiren hiç kimse, Sayın Kılıçdaroğlu’nun kişiliğine söz etmiyor. Kendisinin iyi bir insan olduğundan kimsenin kuşkusu yok ama iyi insan olmak Türkiye’de geçer akçe değil. Diri, yırtıcı, rakibini sarsan, ona söylediğinden fazlasıyla cevap verebilen lider arıyor millet. Padişahlık geleneğinin bu milletin genlerinde yaşadığını bilemeyenler politikada başarılı olamadılar.
Sadece bu kadar da değil. Sayın Kılıçdaroğlu, partisinin dokusuna da uymadı. Tarihte kendi partisinin tarihiyle kavgaya tutuşan ilk CHP lideri oldu. Buna ait sözlerini herkes hatırlar.
Böyle olunca parti örgütünü dışladı; onları maraba gibi kullandı. Siyasette yükselme şansının tıkalı olduğunu gören üyeler de sokağı terk ettiler.
Sayın Kılıçdaroğlu budur ve bu kadardır. O, görüşlerini değişerek düzelemez. Ve artık CHP’yi ayağa kaldıramaz; ülkeye bir şey veremez.
CHP’ye yeni bir ruh gerek…
CHP’den yeni bir umut ışığı yükselmeli.
Bu da CHP Genel Merkezi’ndeki Ahmet’i görevden alıp yerine onun kopyası gibi olan Mehmet’i geçirmekle başarılamaz.
Sayın Kılıçdaroğlu, fiili genel başkanlıktan onursal genel başkanlık konumuna yükseltilmeli; işler umut veren yeni ve genç bir ekibe bırakılmalıdır.
Sayın Kılıçdaroğlu, kendi değerini daha da düşürmeden; partisini 2024 seçiminde bir hezimete daha uğratmadan koltuğunu uygun biçimde yeni bir isme bırakması gerekiyor.
Türkiye’nin geleceği Kemal Bey’in prestijinden çok daha önemlidir.
Umarım kendisi partiye daha fazla zarar vermeden onursal genel başkanlık koltuğuna geçip yönetimi umut veren yeni ekibe bırakır.
