Toplumsal Haber Merkezi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 100 bin çocuğa ‘Cumhuriyet ve Demokrasi’ kitapçığı yolladı. Kitapçıkta yer alan bir çizimde din adamlarının yanında Alevi dedesinin de bulunması kara propagandanın başlamasına neden oldu. Alevi dedelerini reddeden ve kitapçıkta Aleviliğin ayrı bir din gibi gösterilmeye çalışıldığını savunanlar İBB'ye yeni bir saldırı aracı bulmuş oldu.

İBB'nin 23 Nisan'da çocuklara gönderdiği kitapçık üzerinden Alevilik kültüründeki yeri herkesçe bilinen dedelik de hedef alınmış oldu. Örneğin AKP destekçisi Doğu Perinçek, Alevi dedeliğine saldırarak "Bu bir Amerikan projesidir" diyebildi.

Perinçek, İBB kitapçığındaki Alevi dedesine çattı: Bu bir Amerikan projesidir

Aleviler ise başlatılan linç kampanyasına tepkili.  

Gazi Cemevi Başkanı Hıdır Karadaş, bir açıklama yaparak İBB'ye destek verdi. "İnancımız üzerinde en son yorum sahibi olması gerekenler bizi tariflendirmeye ve anlamlandırmaya çalışıyor" diyen Karadaş, "Öyle ki Alevi literatürünü hazmedemeyenler bunun üzerinden farklı çıkarımlar türetmek için elinden geleni yapıyorlar. Oysa yerel yönetimler tam da yapılması gerekenleri uyguluyorlar" ifadelerini kullandı.

Hıdır Karadaş'ın açıklaması şöyle:

Anayasamızın ikinci maddesi Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru,dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı,Atatürk milliyetçiliğine bağlı,başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Anayasamızın ikinci maddesinde 82 milyon yurttaşımızın yaşamsallığını net ve açık bir şekilde tariflendirirken, ne yazık ki pratikte çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız.

Son günlerde yine bir tiyatro sergilenmektedir. İnancımız üzerinde en son yorum sahibi olması gerekenler bizi tariflendirmeye ve anlamlandırmaya çalışmaktadırlar.

Yıllarca meşruluğumuzu tanımayanlar, her seçim arifesinde vaat verip unutanlar, bizim adımıza ahkam kesen troller perdeyi açarak oyun sergilemektedirler.

Bizleri ayrıştırmaya çalışan bu tuzağa düşmeyeceğiz. Amaç belli son dönemlerde Alevilik inancının meşruluğunu kabul eden belediye başkanlarımız ve meclislerimiz üzerine farklı argümanlarla işi farklı yerlere çekerek engellemek istemektedirler.Bunun en son örneği İstanbul Büyükşehir Belediyesinin paylaştığı demokrasi broşürü. Öyle ki Alevi literatürünü hazmedemeyenler bunun üzerinden farklı çıkarımlar türetmek için elinden geleni yapıyorlar. Oysa yerel yönetimler tam da yapılması gerekenleri uyguluyorlar.

Anayasanın ikinci maddesinin tam da pratik ve somut karşılığını dil, renk, inanç ve etnisite farkı gözetmeksizin eşitlikçi, demokratik ve çağdaş yaklaşım sergiliyorlar.

Sonuç olarak, kendi içimizde ayrışmayı bırakmalı ve ortak hedeflerimiz için bir araya gelmeliyiz.