Değerli okuyucularım,

Bir yılda 93 milyon lira… Eyüpsultan Belediyesi bu parayla ne yaptı dersiniz?

Emin olun, ben de bilmiyorum. Belediyenin kendisinin de çok net bildiğini zannetmiyorum. Ama ortada öyle bir harcama tablosu var ki, görseniz “Bu aşevi değil, gastronomi olimpiyatlarına hazırlanan bir krallık olmalı” dersiniz.

93 milyonluk menü

Aşevi harcamalarını araştıran gazeteci Şenol Demirci, belgeleri görünce büyük ihtimalle gözlerine inanamamıştır.

“Ben mi yanlış görüyorum, yoksa belediye mi yanlış harcıyor?” diye aklından geçirmiştir.

Çünkü tablo şöyle:

Bir yılda yalnızca aşevi için 93 milyon 821 bin 50 TL harcanmış.

Evet, yanlış okumadınız.

İnsana “biz biraz abarttık galiba” hissi veriyor.

Aynı dönemde memura öğle yemeğine ayrılan bütçe: 17 milyon TL.

Demek ki memurlar kendi maaşlarıyla doydukları için, aşevindeki “lüks menüden” mahrum kalmışlar.

Yazık.

Bir orduya yetecek...

Teknik şartnameye bakınca insan ister istemez düşünüyor:

“Bu yemekler kaç kişiye gidiyor?”

Listedeki malzemeler şöyle:

50 ton un,

50 ton pirinç,

36 bin litre yağ,

400 bin ayran,

162 bin meyve suyu,

13.5 ton helva…
13.5 ton helva ne demek biliyor musunuz?...

Şaka gibi...

Böyle bir listeyi görünce akla iki ihtimal geliyor:

Bu kadar yemeği kim yedi.

Birileri “alım” yapıyor ama kimsenin tam olarak ne aldığını bildiği yok.

Ben üçüncü ihtimali de eklemek istiyorum:

3) Birileri mutfakta fazla ateş yapmış olabilir!

İhale yağmuru: 16 milyonluk et + 77 milyonluk gıda

Ekim 2024’te yapılan ihale: 16.760.000 TL

Dört ay sonra yapılan yeni ihale: 77.061.050 TL

Aşevi bu parayı yer mi?

Yerse nasıl yer?

İşte bunlar hep merak konusu.

Belli ki Eyüpsultan aşevinde kimin yediğini bilmiyoruz, fakat birilerinin çok iyi yedirildiği kesin.

İddiaların odağında ise belediyenin Destek hizmetleri müdürü İnan Balah duruyor. Balah'ın hakkında birikmiş soru işaretleri o kadar fazla ki, toplasanız EKAP dosyasından yüksek olur.

Şaibe kokuları öyle keskin ki, belediye binasının önüne devasa bir aspiratör takmak gerek.

Oh ne ala nasıl olsa kazan kaynıyor.

Değerli okuyucularım,

Ortada milyonların döndüğü bir aşevi var.

Kağıt üzerinde “fakir fukaranın yemeği”…

Fakat rakamlara bakınca insan şöyle düşünmeden edemiyor:

“Bu menüyü fakirler mi yiyor, yoksa fakirlerin adına birileri mi ziyafet çekiyor?”

Soru çok.

Cevap yok.

Ama bir gerçek var:

Bu kadar ayran, bu kadar helva, tonlarca ürün… Eyüpsultan’ın nüfusu bu kadar değil.

Kısacası,

Eyüpsultan’da yemek kazanı kaynıyor ama içinden çıkan hesap pek iştah açıcı değil.