Cem Uzan, son günlerde yine sahneye çıkmak için çaba göstermeye başladı.

Ölse aile bireyleri dışında kimsenin ruhu duymayacak ancak toplumu bu isme yeniden ısındırma, alıştırma hamleleri de ivme kazanıyor.

Uzan’ın 2007 Bursa mitingini hatırlayanlar varsa, söylediklerinin kulak çınlatır ağırlıkta olduğunu da hatırlar elbet… Ne demişti dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan için:

“Allahsız!”

Bak işte… İmam Hatip kökenli birine hem de iktidarda iken “Allahsız” diyebilmenin dayanağı, o dönem arkasındaki rüzgarın içinde koltuk taşıdığını görmek ya da hayal etmektir. Yoksa, duyanların “İşte şimdi gördün babayı” dediği konuşmayı tövbe yapamazdı.

Ne demişti o zamanlar kabinenin başı, şimdi Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı olan Erdoğan için:

“Kalleş adam!”

Bak işte… Kavgada bile söylenmeyecek sözler dokunulmazlığı olmayan bir miting kürsüsünde söylenirse, Ankara’da aradığın koltuğu işte böyle gider Paris’teki evine kurarsın.

Buraya kadarını bi kenara bırakarak bugüne bakalım. Cem Uzan’ı Türkiye’ye dönüş hamlesine yüreklendiren nedir. Fransa’daki lüks yaşamından sıyrılıp birçok suçlamadan kendisini bekleyen cezaevi ortamına girmek için can attığını düşünmeyeceksin sanırım. O da istemez milyarları dışarıda bırakıp içerde gardiyan emrine girmeyi. O halde:

Baktı ki; Cumhurbaşkanının hizmetkarı olduğu milletin en mahrem alanına temel atan işinsanı aldı başını gidiyor…

Baktı ki; yolsuzluk-rüşvet-görevi kötüye kullanma söylentilerine kaynak belediyelerde onlarca müfettişin denetim raporları ‘temiz’ çıkıyor…

Baktı ki; ‘Her kapıyı açan para cezaevi kapısını kapatıyor’ diyeceğiz ama boşver demeyelim, bakarsın suç unsuru ararlar; bakmayalım…

Baktı ki; bu ve benzer suçlamalarla görevden alınanlar aynı makamı tekrar ele geçirebiliyor…

E, altı üstü “Allahsız”, “Kalleş adam” diyen Cem Uzan’a da geri dönmek için bazılarını kapayarak kapı aralamak düşüyor. Bi de 5 milyar kadar vergi borcu varmış ödemesi gereken. Bugünlerin en kalabalık rakamlı projesi olan Kanal İstanbul 15 milyar dolara mal olacakmış. Kanal İstanbul’un maliyetini hafifletebilecek, kazının üçte birini karşılayacak olan 5 milyar doları Cem Uzan öder mi, ona bak:

Öder mi öder!..

Bu yoklukta iktidara derin bi nefes aldıracak olan 5 milyar dolar da iyi pazarlık unsuru olabilir. İktidarın canını sıkanlara “Tu kaka” diyerek göze girmeye çalışabilir. Ama sürgün hükümeti bile kuramamış(!) Cem Uzan bu saatten sonra başrol kapamaz. Cem Uzan’dan eğer Türkiye’ye dönerse olsa olsa:

Kondivit olur!