Söyleşi: Ercan Çankaya

Yeniden Refah Partisi (YRP), son genel seçimin sürprizlerinden biriydi. Yeni kurulmasına rağmen hızla oylarını artıran parti, geçtiğimiz seçime Cumhur İttifakı içinde, fakat kendi listesiyle girmiş; Türkiye genelinde 2,90 oy alarak 5 milletvekili çıkarmıştı. YRP, bu seçime hiçbir ittifakta yer almadan kendi adaylarıyla giriyor. 

YRP, 31 Mart 2024'te gerçekleşecek yerel seçimlerde de oylarını artıracağa benziyor. Anketlere göre parti genel seçimlerde aldığı 2,90'ın çok üzerine çıkacağa benziyor. 

YRP, İstanbul'un Kağıthane ilçesinde Necmettin Erbakan döneminden bu yana Milli Görüş hareketinin kurduğu partilerde yer alan Burhan Asaf Şafak'ı gösterdi. Şafak'la seçim çalışmalarını ve Kağıthane için projelerini konuştuk. 

Burhan Asaf Şafak

'OYLARIMIZI EN AZ 2 3 KAT ARTIRACAĞIZ'

Nasıl gidiyor çalışmalar?

Çalışmalarımızı biz elimizden geldiğince Milli Görüş ilkeleri gereği dua mahiyetinde uyguluyoruz. 15 Aralık itibarıyla fiilen başladık, 15 Aralık’ta ben Kağıthane Belediye Başkan Adayı olarak partim tarafından kabul edildim, Fatih (Erbakan) Bey’le görüştük, aday olacağımız kararlaştırıldı karşılıklı, o andan itibaren çalışmalara başladık. Sahalara da 15 Ocak itibarıyla çıktık. Gayet iyi gözüküyor. Anketler dışında moralimizi bozan hiçbir şey yok.

Anketlerde durum nasıl gözüküyor?

Bildiğimiz anketlerde en yüksek 4,8 ilan ediliyoruz. Herhalde bir mahallede anket yapıp onun sonucunu söylüyorlar. Yani oranın sonucunu Kağıthane geneline uygularsan o kadar ediyor. Biz son Mayıs seçiminde 3,36, yani 10 bin civarında oy almışız. Bu oyumuzun en az 2, 3, belki de 4 kat artacağını düşünüyoruz. Beklemediğimiz bir sonuç gelip kazanırsak da şaşırmayız.

'KENDİLERİYLE YÜZLEŞMEK YERİNE BAŞKALARINI SUÇLUYORLAR'

Size Türkiye genelinde de Kağıthane özelinde de yöneltilen bir eleştiri, AKP’nin oylarını böldüğünüz. AKP’nin oylarını bölüyor musunuz gerçekten?

Tek kelimeyle cevaplarsak hayır. Ama bunun felsefi bir açılımı ve de politik bir yanı var. Ben bunu horoz dövüşü olarak algılıyorum. Ortada iki taraf var, sağ ve sol diye ayrılmış. Bunların da önünde bulunan iki parti var. Bu iki fırka, iki yan birbirlerinden ayrılanları oy bölmekle, karşı tarafa hizmet etmekle suçluyorlar. Aslında böyle bir şey yok. Biraz algı operasyonlarının dışına çıkıp zihinlerimizi berraklaştırırsak çok net göreceğiz. 2019 Yerel Seçimleri’nde Yeniden Refah Partisi yoktu. Lakin belediyeyi Ekrem İmamoğlu, yani CHP aldı. Yeniden Refah Partisi’nin olmadığı bir ortamda kendi hatalarıyla seçim kaybedenler, kendileriyle yüzleşmek yerine başkalarını suçluyorlar. Kaldı ki biz oy bölmüyoruz. Çünkü insanlar takım halinde aynı şeyleri düşünmüyorlar. Veya bir fırkaya ait olmaları gerekmiyor. Onlardan farklı düşünenlere, gerek sağdan gerek soldan, biz her ikisinden de farklı olduğumuzu söyleyerek kucak açıyoruz. Bizim doğrularımız belli, Necmeddin Erbakan’ın izinde, onun ilkeleriyle Milli Görüş’ü anlatmaya çalışıyoruz. Milli Görüş toplumu kucaklayıcı bir görüştür, milletin kendi değerlerinden oluşur, sağ ve sol diye bir ayrımı içermez, Türk Kürt ayrımını barındırmaz, Alevi Sünni çatışmasına yer yoktur. Milli Görüş vatanın birliğini savunur, devletin güçlülüğünü savunur, yeniden büyük bir Türkiye’yi oluşturmayı hedefler, yeni bir dünya düzeni hedefler ve böylece insanlığın barışa ve mutluluğa ulaşmasını hedefler.

'BİZ KENDİ OYLARIMIZI İSTİYORUZ'

Kağıthane bahsettiğiniz Milli Görüş geleneğinin iktidara yürüdüğü bir ilçe. Tayyip Erdoğan 1994’te İstanbul’u kazanmadan önce aslında Erbakan önderliğindeki Refah Partisi bu ilçeyi kazanmıştı. Sizin için Kağıthane’den aday olmak ne ifade ediyor?

Şimdi bu kişisel bir soru. Biraz önceki sorunun devamını ben Kağıthane özelinde getireyim. İstanbul özelinde söyledik. Kağıthane özelinde zaten oy bölme diye bir şey yok. Söylediğiniz gibi Kağıthane Milli Görüş’ün kalesi. Milli Görüş oylarını sahiplerinden çalan Ak Parti’nin kendisi. Biz aslında orada duran kendi oylarımızı istiyoruz. Yeniden sahalara çıkıp… Şimdi sağ ve sol ayrımı diye baktığımızda, burada geçtiğimiz son 3 seçimi incelersek CHP günden güne oy kaybediyor. AKP ise, daha doğrusu Cumhur İttifakı bileşenleri sağ tarafta kütlesini muhafaza ediyor. Cumhur İttifakı kütlesini ikiye böldüğümüzde, her iki parça da eşit şekilde bölündüğünde Cumhuriyet Halk Partisi, yani sol parçadan daha fazla oy alıyor. Dolayısıyla Kağıthane’de bizim herhangi birini bölmemiz söz konusu değil. Herhangi bir partiye zarar vermemiz söz konusu değil. Zaten amacımız da bu değil. Biz Kağıthane’ye seçimi almak için geldik. Şahsi olarak da ben ilçe teşkilatı, il teşkilatı ve özellikle genel başkanımızın kabulüyle buraya atandım. Bize çalışma yüklenmiş bir misyon olarak görüyoruz. Biz söylediğimiz gibi bu çalışmayı ibadet olarak yapıyoruz. Dua mahiyetinde yapıyoruz. Elimizden geleni ortaya koymak bize ait. Şahsım açısından çok özel bir durum yok. Herhangi bir Milli Görüş neferinden farklı değiliz.

'AHLAKLI BELEDİYECİLİK DERKEN MİLLİ GÖRÜŞ İLKELERİNİN KENDİSİNİ ORTAYA KOYUYORUZ'

Seçim sloganınız ahlaklı belediyecilik. Ne demek ahlaklı belediyecilik?

 Bu bizim Yeniden Refah Partisi olarak Türkiye’de bir sunum içerisinde koyduğumuz bir slogan. Aslında Milli Görüş geleneğini anlatmaya çalışıyoruz. Kampanya döneminde belediyeciliği kendimize göre sınıflandırdık. Bir partiyi örgütçü, bir partiyi heykelci, şu andaki Kağıthane’de hakim olan grubuysa rantçı olarak değerlendirdik. Bunlar tabii bütün özelliklerinin yanında sınıflama için yaptığımız bir reklam tekniği. Biz aslında ahlaklı belediyecilik derken Milli Görüş ilkelerinin kendisini ortaya koyuyoruz. Yani ahlaklı belediyecilikten anlayışımız liyakatli kadroların göreve gelmesi, hakkın tesis edilmesi, adaletin sağlanması, torpilin ortadan kalkması, hizmetlerin aksamadan eşit götürülmesi gibi unsurlar. Ahlak kelimesine gelince de ahlak kelimesi kişinin ya da toplumun geçmişinden kalan değerleri barındırması, bunların bütününü ifade eder. Bu ahlak kelimesi kişiden kişiye veya topluma göre değişen bir ifadedir. Değişmez tek doğruyu ifade etmez. Bizim ahlaklı belediyecilikle kastettiğimiz şey Milli Görüş ilkelerine dayalı belediyecilik anlayışını ifade eder. Yani biz geldiğimizde Milli Görüş ilkelerini uygulayarak daha iyiyi, daha güzeli, daha doğruyu, daha adili zulme karşı olmayı ortaya koyacak işler, icraatlar yapacağız.

'İLK PROJEMİZ AHLAKLI BELEDİYECİLİK'

İcraatlar demişken biraz icraatlardan da bahsedelim o zaman? Kağıthane’ye vaat ettiğiniz projeleriniz neler?

Şimdi baştan gelelim. Bu soru özellikle adayları tuş etmek için ya da başka bir kıvama sokmak için halk tarafından da sahalarda bize yöneltiliyor. İşte Ahmet’e 5 bin lira vereceğiz. X mahallesine 100 bin lira dağıtacağız. Bunlar bana göre proje değil. Şimdi bizim ilk taahhüt ettiğimiz proje ahlaklı belediyecilik, yani düzgün idare etmek. İyi bir idareci olmak. İyi bir idareci bence projenin esasıdır. Seçimin esasını oluşturur. Kağıthane’nin halkı bir yetki vererek idareci seçecek. Bu idarecinin mevcut sorunlar yanında, karşılaştığı sorunları çözebilme, daha iyiye götürme, toplumu yönlendirme yeteneklerinin olması lazım. Birinci projemiz bu, yani ben. İyi bir idareci olarak geliyorum. Kendim başlı başına bir projeyim.

'TESPİT ETTİĞİMİZ EN BÜYÜK SORUN UYUŞTURUCU SORUNU'

Sahada gezerken gördüğümüz şey, Kağıthane’nin sorunu para dağıtmak, çuvallarla erzak taşımak bunlar değil. Tespit ettiğimiz en büyük sorun uyuşturucu sorunu. Millet dile getirmiyor ama biraz sohbet ettiğimizde görünüyor. Belediye olarak halkımızla birlikte, mahalle sakinlerimizle birlikte bu illetle mücadele etmeyi taahhüt ediyoruz. Tabii bizim polis teşkilatımız yok, asayişle uğraşmacağız. Biz sokakta çıkıp bunlarla mücadele edemeyiz. Lakin vekil olarak vatandaşın önüne düşüp, gerekirse belediye avukatlarını bile tahsis ederek devletin ilgili unsurlarında bunların takiplerini yapacağız. Kağıthane’nin sokaklarındaki uyuşturucu sorununun belediyenin sorunu olduğunu kamuya da kabul ettireceğiz ve polis teşkilatının bunlara karşı asayiş açısından çalışmasını temin edeceğiz. Lakin bu sorunun bir veçhesi. Diğer yüzüyse aile düzeninin bozulması, kişi psikolojisinin ve vücut bütünlüğünün sarsılması. Dolayısıyla bunlara tıbbi yardımlar sağlayacak üniteleri becerebilirsek kuracağız. Kuramazsak da ailelerle birlikte bu arkadaşlarımızın tedavisi için, elemanlarımızla birlikte gereken rehabilitasyonları uygulayacağız.

'HER MAHALLEYE BİR BELEDİYE BİRİMİ'

Mevcut Kağıthane Belediyesi’nin şu anda üstenci bir tutum takındığı söyleniyor. Ulaşılamamaktan bahsediliyor. Taahhüt ettiklerini yapmamakla itham ediliyorlar. Memnuniyetsizlik söz konusu. Biz burada gördük ki hem ulaşım, hem çevresel sorunlar nedeniyle mahallelerimizden belediyeye fiziki ulaşım da kolay değil. Biz seçildiğimiz takdirde ilk 3 4 ay içerisinde her mahalleye mevcut lojistiği de temin ederek bir belediye birimi kuracağız. Mahallede yaşayanlar kalkıp da belediye merkezine gitmeye gerek duymadan bütün sorunlarını şikayetle orada çözecekler. Her birimin bir temsilcisi orada olduğu için bunlar benim adıma orada mahalle sakinlerine hizmet verecekler. Tabii ki bu irtibat şeklinde  ve palyatif sorunları çözme şeklinde olacak. Kalıcı sorunların çözülmesiyse başka şekilde olacak.

'RANTI BELEDİYEYE VE MAHALLELİYE AKTARACAĞIZ'

Üçüncü en büyük sorun otopark ve ulaşım sorunu. Nitekim Mevlüt Başkan’ın bunu taahhüt ederek seçildiği ve çözemediği söyleniyor. Her yerde görüyoruz. Ama bu sorunun çözülmesi için biz de elimizden geleni yapacağız. Mevcut bulduğumuz yerlere katlı otoparklar inşa etmeye çalışacağız. Bu palyatif bir çözüm. Ulaşımın temini için merkezden metrolara ve mahallelerden metroya ve merkeze ulaşımın temini için ücretsiz araçlar koyacağız. Kalıcı çözüm içinse emsal artışlı imar adalarının yeniden düzenlenmesini sağlamaya çalışacağız. Burada ortaya çıkan kazancın rant olarak bölüşülmesi şeklinde değil, devlete ve vatandaşa bırakılması şeklinde bir çözüm düşüneceğiz. Bizim buradaki düşüncemiz, Kağıthane İnşaat AŞ diye bir şirket kurup dönüşümü bunun üzerinden gerçekleştirmek ve burada oluşan geliri belediyeye, belediye hizmetlerine ve mahalleliye tekrar aktarma şeklinde olacak.