Mimarlar Odası Ankara ŞubesiAtatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) habitatını bozan, bütünlüğünü ve yeşil dokusunu parçalayan yol yapımlarına karşı mücadeleyi sürdürüyor.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlık Makamının 29.09.2021 tarih ve 1848882 sayılı Olur'u ile onaylanan Ankara İli, Etimesgut İlçesi, AOÇ (Atatürk Orman Çiftliği) Anadolu Bulvarı Alternatif Yol Güzergahlarına ilişkin 1/10.000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ile 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı İlave+Revizyon Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İlave+Revizyon Uygulama İmar Planı işleminin iptali için dava açmıştı.

Ankara 7. İdare Mahkemesi,  planların hukuka aykırı olduğunu belirterek, dava konusu işlemin yürütmesini durdurdu.

'AOÇ’NİN YOLLARLA BÖLÜNEREK, TALANA AÇIK HALE GETİRİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ' 
Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Mahkeme bilirkişi raporunu esas alarak, Atatürk’ün vasiyetine ve şartlı bağışa aykırı plan değişikliğinin yürütmesini durdurdu. Atatürk Orman Çiftliği’nin yollarla bölünerek, yapılaşmaya ve talana açık hale getirilmesine karşı bilim ve tekniğin rehberliğinde mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

Candan, sözlerine şöyle devam etti:

Atatürk Orman Çiftliği Atatürk’ün bize emanetidir, yol geçen hanı değildir. Bu da kararın gerekçesinde ortaya bir kez daha koyulmuştur.  Mahkeme gerekçesinde ‘Dava konusu edilen ilave+revizyon imar planı ile buna ilişkin imar plan değişiklikleriyle planlanan yolun 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı olan AOÇ'den geçtiği, bu durumun üst ölçekli plan olan 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planındaki AOÇ'ye ilişkin yukarıda zikredilen hükme uygun olmadığı, öte yandan, plana ilişkin açıklama raporunda, Anadolu Bulvarındaki trafik yoğunluğunun azaltılması amacıyla planda revizyon yapılması gerektiği belirtilmiş ise de, pik saatlerde yaşanan yoğunluktan bahsederken trafik sıkışıklığına ilişkin teknik verilerin kullanılmadığı, gözlemsel tespite yönelik karar alındığı, plan yapım aşamasında yapılması gerekli analiz ve sentez aşamalarının noksan veya eksik olarak hazırlandığı, bu nedenle planlanan dava konusu güzergâhı gerekli kılacak, teknik ve bilimsel olarak somut gerekçelerin ortaya konulamadığı hususları birlikte dikkate alındığında, dava konusu plan değişikliklerinin onaylanmasına ilişkin dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır’ ifadelerine yer verilmiştir.

'TELAFİSİ GÜÇ VEYA İMKANSIZ ZARARLAR YAŞANACAKTIR' 
Candan, ayrıca kararın gerekçesinde yapılması planlanan yolun şehre olan etkisine ve kapsama alanına dikkat çekildiğini,  yol yapımına başlanılması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğacağına işaret edildiğini de sözlerine ekledi.

Candan, bilirkişi raporunda yer alan “AOÇ arazisi üst ölçek planlarda kentin nefes alacağı kamusal açık ve yeşil olan olarak kurgulanması tarihi misyonu ile birlikte belirtilmektedir. Plan değişikliği ile tanımlanan “Alternatif Yol Güzergahı” kullanımı ileride AOÇ arazisinin bütünlüğünü ve anlamını bozacağından (geçmiş sürecin öğretisi) böyle bir plan değişikliğinin AOÇ alanı Koruma Amaçlı İmar Planı genel hükümlerine ve ilkelerine aykırı olacaktır. Dolayısıyla, dava konusu plan değişikliği ile getirilen alternatif yol güzergahı üst ölçek plan kararlarına aykırıdır” ifadelerine de dikkat çekti.