Toplumsal Haber Merkezi

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Onursal Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, ölümünün 14’üncü yılında İstanbul Zincirlikuyu’daki mezarı başında anıldı. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, “Türkan hocam gözünüz arkada değil, bunu biliyorum. Siz bedenen yanımızda olmasanız da öğrettiklerinizle, yaptığınız örneklerle hep yanımızdasınız, hep bizimlesiniz” dedi.

Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 18 Mayıs 2009’da hayata veda eden, Fethullahçı çetenin kumpas davalarında sorgulanmış olan, cüzzamla mücadelenin öncü isimlerinden tıp doktoru, akademisyen, yazar, eğitimci ve ÇYDD Onursal Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, İstanbul Zincirlikuyu’daki mezarı başında bugün anıldı. Anmaya ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel ile dernek üyeleri de katıldı.

Burada konuşan Yüksel, “Bugün yağmur yağıyor. 14 yıl boyunca hiç yağmur yağmış mıydı diye düşündüm. Hiç yağmur yağmamıştı” dedi. Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:

UMUDUMUZ ÇOĞALACAK

Bu yağmura bir anlam yüklemek istiyorum. Ülkemizin bütün olumsuzlukları, bu yağmurla bugün yıkanıp gidecek. Türkan hocamızın fiziksel olarak ayrıldığı bugünden sonra onun bize öğrettiği gibi umudumuz çoğalacak, büyüyecek, aydınlık bir gelecek bizimle buluşacak. Türkan hoca tabii ki pozitif bilimlere inanan, tıp okumuş, hayatında hep pozitif bilimlerin ışığında çalışmış bir Cumhuriyet kadınıydı. Mustafa Kemal Atatürk’ün kızıydı. Öyle tanımlardı kendini ama zaman zaman da hani kendimize belki bir oyun, belki bir hoşluk gibi, ‘Böyle olsa böyle olur’ gibi hoş söylemlerde de bulunurdu. Bu yağmurla ilgili düşüncelerim biraz da onu çağrıştırdı bana.

HAKKARİ’YE ÇOK EMEK VERDİ 

Hatırlayanlar vardır aramızda. Türkan hoca için Van, Hakkari özellikle çok ama çok önemliydi. İçini acıtmıştı Hakkari’nin sürgün ili olarak bilinmesi, herkesin ‘Seni Hakkari’ye sürerim’ diye korkutulması. Onun için olsa gerek ‘Ben Hakkari’yi marka şehir yapacağım. Onun için uğraşacağım’ demişti. Gerçekten çok uğraştı, çok emek verdi. Hakkari marka oldu aslında. Çünkü orada Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin desteğiyle yıllardır yatılı ilköğretim bölge okulu olarak devam eden okulumuz Çağdaş Yaşam Kız Yatılı İlköğretim Bölge Okulu oldu. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Orada o yıllarda yetişen kız çocukları ÇYDD’nin desteği, bursu, Türkan hocanın onlara yol göstermesiyle Mustafa Kemal Atatürk’ün torunları olarak yetiştiler. Doktor oldular, öğretmen oldular. Çoğunluğu Hakkari’de görev yapıyor. Emeklerini Hakkarili, başta kadınlar olmak üzere yurttaşlarımıza veriyorlar.

İYİ Kİ SİZİ TANIDIK

Bir üçgen, üç tarafı da dolu dolu. Hepsi Mustafa Kemal Atatürk’te buluşuyor, laik Türkiye Cumhuriyeti’nde buluşuyor. Türkan hocam gözünüz arkada değil, bunu biliyorum. Siz bedenen yanımızda olmasanız da öğrettiklerinizle, yaptığınız örneklerle hep yanımızdasınız, hep bizimlesiniz. Herkes ‘Türkan Hoca olsa ne yapardı’ sorusunu kendisine soruyor. ‘Böyle yapardı’ diyerek de yoluna devam ediyor. Işık içinde uyuduğunuzu, huzurlu olduğunuzu düşünerek, inanarak sizi ne kadar çok sevdiğimizi bir kez daha bu yağmurlu günde haykırmak istiyoruz. Türkan hocam siz çok kıymetlisiniz. İyi ki sizi tanıdık, iyi ki birlikte olduk. Sizi çok ama çok seviyoruz. Saygılarımla.

TÜRKAN SAYLAN KİMDİR?
Türkân Saylan (13 Aralık 1935, İstanbul-18 Mayıs 2009, İstanbul), Türk tıp doktoru, akademisyen, yazar, aktivist, eğitimci ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği eski başkanıdır. 13 Aralık 1935 günü İstanbul'da doğdu. 1953'te Kandilli Kız Lisesi eğitimini tamamladıktan sonra, 1963’te İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1968 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda Başasistanlık görevine başladı. 1971 yılında almış olduğu özel bir burs ile İngiltere’ye gitmiştir. Sonrasında İngiltere ve Fransa'da kısa süreli çalışmalar yaptı.

1972 yılında doçent ve 1977 yılında profesör oldu. 1982-1987 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı başkanlığı yaptı. Kendisini mesleğine adayan idealist bir kişilik olan Prof. Dr. Türkan Saylan 1976 yılında lepra (cüzzam) hastalığına karşı savaş açarak Cüzzamla Savaş Derneği'ni kurdu. Türkiye’de bu hastalığın tedavi edilebileceğini göstererek hastalığın kontrol altına alınmasına çok büyük katkılarda bulundu. Dermatopatoloji laboratuvarının kurulmasına da katkıda bulunarak, Behçet hastalığı ve cinsel yollarla bulaşan hastalıklar üzerine mücadelesini sürdürdü ve bu bağlamda polikliniklerin kurulmasına öncülük etti. 2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün lepra (cüzzam) danışmanlığını yaptı.

Türkan Saylan, yaptığı çalışmalar sayesinde1986 yılında Uluslararası Gandhi Ödülü’ne layık görüldü.

1989 yılında Atatürkçü düşünce sistemine bağlı kalarak kurulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) kurucuları arasında yer almış ve 2009 yılında hayata gözlerini yumana dek bu derneğin Genel Başkanlık görevini yürütmüştür. Dernek faaliyetleri çerçevesinde kız çocuklarını okutmak isteyen ailelere destek sağlanarak 6 ile 8 yıl kadar devamlı destek verildi. Türkan Saylan, yüz binlerce kız çocuğuna yıllarca burs verdirmiştir

2009 yılında “Ergenekon” adı verilen operasyonlarda sahte delillerle ve suçlamalarla toplumun önde gelen aydın, asker ve yazarları tutuklanıp hapse atıldı. Devlete kumpas ve terör örgütü suçlaması ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyeleri de gözaltına alındı. İstanbul’da 90 kişi bu maksatla göz altına alındı. Türkiye’de ÇYDD’nin 90’dan fazla şubesi vardı ve hepsine baskın yapılmıştı. Kanserle boğuşan Türkan Saylan'ın da  evine baskın yapıldı.

ÇYDD üyeleri, Ergenekon Terör Örgütü üyeliği ile suçlanıyorlardı. Toplanan CD’lere sahte deliller eklenerek davalar açıldı. Dönemin başbakanı R. Tayyip Erdoğan, "Ben bu davanın savcısıyım" diyordu. Yıllarca süren davada asılsız iddialar çürütüldü ve gözaltına alınan ÇYDD yöneticileri beraat etti.

Türkan Saylan, 18 Mayıs 2009 tarihinde, kanserle mücadelesini kaybedereksaat vefat etti. Öldüğü sırada ÇYDD Genel Başkanlığı'nı, TÜRKÇAĞ ve KANKEV Vakfı Başkanlığı ile Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı Başkanlığı’nı sürdürmekteydi.