Belediyelerde yaşanmakta olan çöp toplama ihalesi soygunu çok eskilere dayanmayan bir mevzu…

Size bu yazımda konuyu tarafsızca değerlendirecek ve üç siyasi görüşten belediyecilik örnekleri sunmayı amaçlıyorum…

Konumuz: Çöp ihaleleri…

İl ve ilçe belediyeleri 1990’lı yıllara kadar çöp toplama hizmetlerini kendi kadro ve araçlarıyla yapıyordu…

Anlatacağım konunun günahı İstanbul Belediye Başkanı Sosyal Demokrat Halkçı Partili Prof. Dr. Nurettin Sözen’e yazılmaktaydı… (12 Eylül darbesinde CHP’nin kapatılması sonrasında tüm kadrolar SHP çatısı altında siyaset yapıyordu) İBB Başkanı Sözen döneminde yaşanan çöp işçilerinin grevi, tarihi şehrin çöp dağlarına dönmesinin yarattığı zorlama sonrasında işçiler öyle yüksek maaşlara kavuşmuştu ki bunun sinema filmi yapılması pek zaruriydi… İşçi maaşlarının astronomik rakamlara ulaşması sonrasında komedi filmi sahnelerini yaşanmaya başlıyor, çöp işçileri kendi bölgelerinde yerlerine daha düşük maaştan insan çalıştırmaya başlıyordu…

Evet, evet! Yanlış okumadınız… Çöp işçileri bir nevi patron oluyordu… İnanmakta zorlanıyorsunuz, ama bu ülke ne günlerden geçti dedim ya aslında Türk sinemasına harika bir konuydu yaşananlar…

Sonra ne mi oldu?

Çöp dağları, İSKİ hırsızlığı, haftalarca akmayan sular sonrasında İstanbul’da pek varlık gösteremeyen Refah Partisi, Recep Tayyip Erdoğan ile 1994 seçimlerinde büyük bir sürpriz yaparak göreve geldi…

Neşteri reis vurdu

Erdoğan ile İBB’yi kazanan RP, o dönem SHP olarak siyasi sahnede bulunan SHP’li belediyelerin birçoğu RP’ye geçiyor, o belediyelerde de çöp dağları sahneleri bolca yaşanıyordu… Erdoğan, bu olumsuzluğu kökten çözmenin yolunu kısa sürede buldu ve çöp toplama işini özel şirketlere vererek kökten bir çözüm üretti… Çöp işçileri işsiz bırakılmıyor, çeşitli birimlere dağıtılıyordu… Buraya kadar her şey güzeldi ama çakal belediyeciler bunu istismar etmenin yolunu kısa sürede buluyordu… Şu an yaşanmakta olan çöp toplama ihalelerinde mevzuya giriyoruz…

Kahramanım Volkan Yılmaz!

Evet! Bir MHP’li siyasetçiye övgüler düzeceğim ölsem aklıma gelmezdi… “Siyaset ‘adamlık’ meşguliyetiymiş meğer” diyerek anlatmaya başlıyorum… 2019-2024 yılları AKP-MHP birlikteliği ile CHP kalelerinden Silivri Belediye Başkanlığı seçimini sürpriz yaparak MHP’li Volkan Yılmaz kazanıyordu… Yılmaz, ilk iş olarak temizlik kalemine harcanan tutarın yüksekliğini fark ediyor ve derhal çöp ihalesine son veriyor… Peki, son Silivri çöp ihalesine ne kadar harcanmıştı? CHP’li Silivri Belediyesi 2019 yılı temizlik ihalesini 14.495.981 TL ile sonuçlandırıyordu… KDV+güncel dolar kuru ile 3.206.504…

MHP’li başkan Volkan Yılmaz, Bu uygulamasının sonuçlarını 2021 yılında düzenlediği bir basın toplantısı ile iptal edilen temizlik ihalesinin maddi boyutlarını şöyle açıklıyordu:

Aradaki fark kimin cebinde

“Şimdi, Silivri Belediyesinin çöp toplama maliyetlerinden oluşan bugünkü tabloya, yani elma ile elmanın karşılaştırıldığı ikinci tabloya bakalım… 2019 yılında 52 araç ile yapılan ve görülen işlerimiz, 2021 yılında 46 araçla görülmüştür. Bu araçların tamamını satın da alabilirdik ama satın almadık. Sponsorlarla, hayırseverler ile bu araçların tamamını hibe aldık. İstanbul'da çöpünü ihale etmeyen, çöpünü kendi imkânları ve kaynaklarıyla toplayan ilk belediye Silivri Belediyesidir. 2019 yılı ihale bedeli; KDV hariç 14.347.748 TL'ye, KDV dâhil 16.930.342 TL olarak tekabül etmektedir. 2019 yılında, yani 3 yıl önce 18 Milyon TL'ye mal olan işi, bugün Silivri Belediyesi olarak 4.940.000 TL'ye yapıyoruz.”

Sıkı durun! Yavaş yavaş esas konumuza ilerliyoruz. Ne diyordu Yılmaz: “ CHP’li yönetim döneminde 18 milyona mal edilen işi kendi imkânlarımızla yakıt hariç 4 milyon 940 bin TL’ye yapmaya başladık!”

Günce dolar kuru ile “yıllık 365 bin dolar+ yakıt” diyor MHP’li Yılmaz!

Recep Tayyip Bey Duy Bunu!

Acele etmeyin… Sonunda neden bu örneği verdiğimi daha iyi anlayacaksınız! Silivri Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip ilçeler arasında… Bir ucu Selimpaşa, diğer ucu Gümüşyaka mahallesi ile 892 km3 yüzölçümüne sahip tam bir sahil beldesi… İstisnalar hariç tüm sahilleri yazlık sitelerle kaplanmış, dışardan gelen günlük ziyaretçilerin denize ulaşılmasında sorunlar yaşadığı bir ilçe… İlçede eski köyler, yani yeni mahallerle 29 noktadan çöpler toplanmakta… Yazlıkçı nüfusu ile 1 milyonu aşan bir ilçe söz konusu… Geldik esas örneğimize…

Bu seferki esas konumuz AKP’li Bağcılar Belediyesi… Sıkı durun şimdi! Bu ilçemiz 22 mahalle ve 22 km3’den oluşmakta… Nüfusu 737.206…

Yüz milyonlar Kimin Cebine gitti?

AKP’li Bağcılar Belediyesi Son temizlik ihalesine 30 Eylül 2024 tarihinde üç yıllık olarak sonuçlanıyordu 2024/1023709 EKAP nolu ihaleyi 975 milyon 924 bin TL teklifle Akmercan Turizm Taşımacılık İnşaat Güvenlik Sistemleri Temizlik Ve Gıda Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi kazanıyordu… Güncel kuru ile 28 milyon 552 bin 486 dolar! Yani yıllık 9.517.495 dolar… MHP’li başkan 45 araç ile 365 bin dolar, aynı ilçede CHP’li başkan 3.206.504, AKP’li Bağcılar Belediyesi 107 araç ile 9.517.495 dolar harcıyordu…

Sorunun yanıtını siz verin: MHP, CHP ve AKP’li üç belediye yönetiminden örnekler verdik…

Son söz!

Bizlere mukayesede kullanacağımız örnek bir icraat sunduğu için MHP’li Volkan Yılmaz’ın karşısında saygıyla eğiliyorum…

Bize lazım olan parti mi, adam gibi adam mı?

Artık bu sorunun yanıtını aramamızın zamanı değil mi?