Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Eğitim Ortamları Raporu’nu yayımladı. Raporda okulların açık tutulma süresinden uzaktan eğitime erişime kadar birçok konuya değinildi. BirGün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre, raporda Türkiye’nin okulları en uzun süre kapalı tutan ülkelerden biri olduğu vurgulandı. OECD ülkelerinin kıyaslandığı raporda Türkiye’nin okulları en uzun süre kapatan ikinci ülke olduğu ifade edildi. Raporda şöyle denildi: “OECD üyeleri arasında okulları en uzun süre açık tutan ilk beş ülke sırasıyla ABD, Avustralya, İsveç, İzlanda ve Japonya’ydı. Türkiye, 16 Mart 2020-31 Mayıs 2021 döneminde OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülke oldu. Türkiye’yi Polonya, Kolombiya ve İrlanda izledi.” ÖĞRENCİLER 130 GÜN EĞİTİMDEN UZAK KALDILAR 16 Mart 2020-31 Mayıs 2021 tarihleri arasında okulların açık kalması gereken gün sayısının 175 olduğu ifade edilen raporda Türkiye’de bu dönemde öğrencilerin 130 gün eğitimden uzak kaldığı aktarıldı. Raporda “Bu dönemde okula 1. sınıflar 15 gün; 2, 3, 4, 8 ve 12. sınıflar 10 gün; 5 ve 9. sınıflar dört gün gitti. 6, 7, 10 ve 11. sınıflar ise hiç okula gitmedi” ifadeleri yer aldı. Rapor kapsamında öğretmen ve idarecilerle de görüşüldü. Raporda bu görüşmelere ilişkin şunlar aktarıldı: “Yapılan görüşmelerde, katılımcılar salgın döneminde MEB’in psikososyal destek konusunda yetersiz kaldığını, öğretmenlerin belirsiz bir süreç içerisinde kendilerini yalnız bulduklarını ifade ettiler. Ebeveynlerin duyduğu kaygıya yönelik ek desteklere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdiler. Sık değişen yönetimsel kararların takibinin ve uygulamaya geçirilmesinin hem öğretmenler hem ebeveynler üzerinde yarattığı baskı ve kaygı da vurgulanan konular arasındaydı. Öte yandan, öğretmenlerin süreçte tek başına kaldığı durumların da yaşandığı görülüyor. Bu noktada öğretmen hem akademik süreçleri hem sağlıklı iletişimi hem de psikososyal desteği aynı anda yürütmek durumunda kalabiliyor.” MEB’in yaptığı açıklamaya göre, 1,5 milyonu kırsal alanda olmak üzere 3,5 milyondan fazla öğrencinin internete erişimi bulunmadığı aktarılan raporda şöyle denildi: “MEB’in öğretmenler, okul yöneticileri ve velilerle yaptığı anket sonuçlarında dijital okuryazarlık eksikliği, salgının getirdiği kaygı bozuklukları ve cihaz ve erişim eksikliği uzaktan eğitimde en çok yaşanan sorunlar olarak öne çıktı.” KAPSAMLI DERS ÇIKARILMALI Raporun ‘Sonuç yerine’ başlıklı bölümünde ise şu tespitlere yer verildi: “Dijitalleşmeyle birlikte eğitimde mekânsal adalet sorunsalı ortadan kalkmadı, aksine bu konu belki de hiç bu kadar güçlenmemişti. Kırsal ve kentsel alanlardaki öğrencilerin eğitime erişim sorunlarının derinleşmesi eğitim ortamları ve mekânsal adalet sorunsalının en kristalize olduğu alanlardan biridir. Sorunların çözümü ise eğitim ortamlarındaki mekânsal bakışı okulun içine kurulduğu çevrenin sosyal, ekonomik ve coğrafi koşullarını dikkate alan bir yaklaşımla mümkün olabilir.” Türkiye’nin salgını bir afet tecrübesi olarak yaşadığı ifade edilen bu kısımda “Covid-19 tecrübesi de Türkiye’ye ve tüm dünyaya hem bir salgın afeti deneyimi sundu hem de yerküreyi bekleyen iklim krizi gibi başka tehditlere karşı ne kadar hazırlıksız olduğunu hatırlattı. Bu nedenle, Covid-19 tecrübesinin eğitim ortamlarına olan etkisinden kapsamlı dersler çıkarılmalı ve eğitimin iklim krizine hazırlanması gerekliliği daha fazla göz ardı edilmemelidir” denildi.