Gazetecilerin taşıdığı Basın Kartı, birçok alanda işlevini yitirdi.

Basın Kartı, özellikle İstanbul gibi kaos şehrinde en çok ulaşım alanında gazetecilerin işine yarıyor.

Gazeteciler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin işlettiği metrolar, tramvaylar, belediye otobüsleri ve vapurlarla ücretsiz seyahat edebiliyor. Bu imkan, genellikle düşük ücretlerle çalışan emektar gazetecilere haber peşinde koşarken büyük kolaylık sağlıyor.

Bu arada, Ulaştırma Bakanlığı’nın işlettiği Marmaray’da Basın Kartı geçmiyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, basın kartı olan gazetecilere bir kolaylık daha sağlıyor. Özel araçlarıyla seyahat eden gazetecilere, İSPARK’a ait yol kenarı otoparklardan günde 3 saat, katlı ve açık otoparklardan günde 8 saat ücretsiz park imkanı sağlıyor. Özel otopark ücretlerinin aşırı pahalı olduğu İstanbul’da böyle bir imkan, kamu görevi yapan gazetecilere nefes aldırıyor.

İSPARK’ın bu imkanından yararlanmak için, gazetecinin internet üzerinden basın kartının ve aracının (herhangi bir binek araç da olabilir) ruhsatını yüklemesi yeterli.

Ne yazık ki, İletişim Başkanlığı hiçbir gerekçe göstermeden, birçok gazeteciye Turkuaz renkli yeni basın kartını göndermiyor. (Eski basın kartlarının rengi sarıydı) İletişim Başkanlığı’nın muhalif gazetecilere böyle bir ambargo uyguladığı söyleniyor.

Yeni basın kartı eline ulaşmayan gazeteciler, İSPARK’ın ücretsiz park uygulamasından yararlanamıyor. İSPARK, ısrarla yenilenmiş basın kartını görmek istiyor. İletişim Başkanlığı ise yeni kartı göndermiyor. Arafta kalan gazeteci mağdur oluyor.

Burada amaç basın kartı sahibi gazetecinin görevine devam ettiğini kanıtlamaksa çözüm basit. Gazeteci, e-devletten Basın Kartı Sorgulaması yaptırıp, karşısına çıkan ekranın görüntüsünü İSPARK’a yüklemesi yeterli olmalı. Bu ekranda, gazetecinin basın kartının devam edip etmediği açıkça görülebiliyor.

İSPARK, bu çözüm yolunu kabul etmeli.

Basın Kartı zulmüne ortak olmamalı.

[email protected]