İstanbul’da özel bir şirkette satış danışmanı olarak işe başlayan Ercan Saldanli, öğlene kadar çalıştıktan sonra işten çıkarıldı. İşten çıkarılma nedenini soran Saldanli, “yetkili yok” cevabıyla karşılaştı. Bunun üzerine yetkilinin telefon numarasını alarak, neden işten çıkarıldığını soran Saldanli, skandal bir cevap aldı. Saldanli yetkiliden “Ercan bey, sosyal medya hesaplarınıza baktığımızda savunduğunuz kişilerle ilgi şu anda bir yasal süreç işlemektedir. Bu sebeple şu anki devlet politikalarına ya da devletin yargılamada olduğu bir konuda bu kadar afişe sosyal medyanız uygunsuz görüldü” şeklinde yanıt aldı. Yetkilinin mesajının devamında, “İnşallah başka bir zaman diliminde birlikte çalışmak nasip olur. Olur da koşullar değişirse, tekrardan sizinle çalışmak isteriz” dediğini de aktaran Saldanli, sosyal medyaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı takip ettiğini ve bu nedenle işten çıkarıldığını iddia etti. Yaşadığı durumu, “Bu ülkede Kürt olmanın dezavantajları ya da Kürt olmaktan kaynaklı çalışamamanın özeti bu” sözleriyle ifade eden Saldanli, “Türkiye’deki faşizm düzenin değişmesi ya da bir gün Demirtaş’ın iktidara gelmesi durumunda orada çalışma durumum var” diye konuştu. Saldanli şöyle devam etti: Mevcut düzenin adamı değilsen, hükmedenleri alkışlamıyorsan, onların terimleri ile yaşamını sürdürmüyorsan ne yönetici olarak ne de çalışan olarak çalışmak pek mümkün görünmüyor. Balık baştan kokar diye bir olgu vardır; toplumlar yöneticilerin taklit ederler. Türkiye’de de halk aynı şekilde bunu uyguluyor. Kendinden olmayanı dışlamak, terörize etmek ve yok etmek ya da kendine benzetmek zorunda bırakmak üzerinden işliyor. Çalışma arkadaşlarınız hakim güçte olan kişiyi alkışlarken, sizin alkışlamadığınızı görünce sizi ötekileştirip düzenin dışına itiyor. NAZİ ALMANYA’SI BENZETMESİ Benzer uygulamaların Nazi Almanya’sında yaşandığını sözlerine ekleyen Saldanli, toplumun büyük bir kesiminin tek tip yaşamı dayattığını vurguladı. Saldanli, devamla şunları söyledi: Bu tek tip düzeni ile kendi gücünü koruma, sınırlarını sağlama alma güdüsü yatıyor. Siyasi iktidarlar kendi varlığının sürekliliğini sürdürebilmek için bu tür yöntemlerin temellerini her gün kurdukları cümlelerle atıyorlar. Ancak tarih de bize gösterdi ki hiçbir zaman sonsuza kadar sürmüyor. Sonları çok hazin oluyor. Bu sistemin Türkiye gibi renkli bir toplumda tutmayacak. Halk kendi öz gücüyle bu sürecin üstesinden gelebilecek. Ağır bedelleri de olsa üstesinden gelecek.