Türkiye’deki dolar milyarderleri arasında Tayyip Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar da bulunuyor.
Onca parası yetmedi benden de avukatı aracılığıyla faiziyle birlikte bana göre yüklü bir tazminat aldı.
2019’da yazdığım bir yazım yüzünden.
İşte o yazımın bağlantısı; okuyun; sonra kim haklıysa siz karar verin.
Ne demişim de beni mahkum ettirmiş?
O dönemdeki CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Türkiye’deki en önemli ve en kritik noktalara Erdoğan ailesinin bireylerinin getirildiğini vurguladı. “Bir damat ekonomiyi yönetecek, bir damat SİHA üretecek, kızınız KADEM’in başında olacak, oğlan TÜRGEV’in başında olacak. Hanımefendi Çevre Bakanı’ndan çok çevre projelerinde yetkilendirilecek...”
Bu sözlere damatlardan Selçuk Bayraktar cevap verirken, “Biz İHA, SİHA yapıyoruz, yakında da insansız uçak yapacağız. Terörle mücadeleden rahatsız mı oluyorsunuz?” dedi
CHP’yi terörle mücadeleden rahatsızmış gibi gösteren bu sözlere 19 Aralık 2019’da Yurt Gazetesi’ndeki köşemden cevap verdim:
“Bütün makinelerin kalbi motordur. Motor yapmadan uçak yapacağız demek, milleti kandırmaktır. Bir de bunu vatan kurtaran aslan havalarında söylemek ve muhalefeti kötülemek ayıptır.
Sizden ricam, insansız savaş uçağı yapmadan önce kendi ürettiğiniz motor ile çim biçme makinesi yapmanızdır. Bugün o basit çim biçme makinesini bile dışarıdan alıp binlercesini avm’lerde pazarlamıyor muyuz?”
Vay sen misin bunu diyen?
Hem Selçuk Bayraktar hem de adını anmadığı babası Özdemir Bayraktar (Baykar Makine Sanayi AŞ) beni ve gazeteyi mahkemeye verip o zamanın parasıyla 40’ar bin lira tazminat istediler.
Benim anama, avradıma, soyuma sosyal medyeden en ağır küfürleri savuranlara dava açılmasını reddeden basın savcılığı işin içinde Erdoğan’ın damadı olunca derhal yargılanmama hükmetti.
Hiçbir hakaret ve iftira olmaya yazım yüzünden yargılandım. Sonuçta,
6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada beraat ettim. Mahkeme gerekçeli kararında ( 2023/160) basın özgürlüğü konusunda sırtını Saray’a dayayanlara güzel bir ders verdi.
Ama Bayraktar tarafı yitirmeyi kabul eder mi? Hemen davayı İstinaf’a taşıdı. Bu mahkeme basın özgürlüğünün yüz karası bir karara imza atıp, damat ne istedi ise verdi. Rezalete bakın ki hem de itirazı mümkün olmayacak biçimde damadın istediklerini onayladı. O da hemen arabama haciz koydurdu. Benden faiziyle birlikte tazminatı aldı Selçuk Bayraktar. Avukat parası, da dahil 118 bin 377 lira ödedim.
Haram olsun…
Bu dünyada hesap soramasam da öbür dünyada iki elim yakalarında olacak…
Sıkı Müslüman olduklarına göre ahirete, hesap ve kitap gününe inanıyorlardır.
Saray’ın mahkemesinde yitirmiş olabilirim ama Hakkın huzurundaki mahkemede hesap soracağım.
Bir emeklinin aylığından faiz yiyen dolar milyarderini bakalım öbür dünyada kim koruyacak?
Orada da İstinaf’a baş vurabilecekler mi?
O gün bakalım böyle mağrur olabilecekler mi?
Ve yedikleri faizi nasıl savunacaklar?
(Not: Bu sorgulama hep sürecek! Ta ki Selçuk Bayraktar özür dileyene ve o parayı bir hayır kurumuna bağışlayana kadar…)