Toplumsal Haber Merkezi

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikten sonra Ankara’nın Yüksel Caddesi’nde “İşimizi geri istiyoruz” eylemleri düzenleyen direnişçiler 13 Ağustos'ta gözaltına alınmış ve 8 gün gözaltında tutulmuşlardı.

Yüksel Caddesi'nde 4 yıldır sürdükleri eylemlerin ardından direnişçiler Acun Karadağ, Alev Şahin, Armağan Özbaş, Mahmut Konuk, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt çıkarıldıkları mahkemece "yoğun eylem yapma" gerekçesiyle tutuklanmışlardı.

Bugün 108 gündür tutuklu bulunan Yüksel Direnişçileri, Ankara Adliyesi'nde hakim karşısına çıkıyor.

Duruşmayı takip etmek ve direnişçilere destek vermek adına Akademisyen Sibel Özbudun, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TMMOB Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş ve Düzce Direniş Meclisi Girişimi, Ankara Adliyesi'ne geldi.

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda duruşmaya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

Yüksel direnişçilerinin mahkemesindeyim Suçlamalar şaşkınlık verici 'Niye eylem yaptın ve devam ettin?" Bu pandemi ortamında 3.5 aydır zaten mağdur edilmiş bu kişileri cezaevinde tutuyorlar KHKlar gidecek biz kazanacağız!

Acun Karadağ mahkemede çok çarpıcı sözler söylüyor Gökhan Açıkkollu şeker hastası bir kişiydi, gözaltında öldü, sırf KHKlı diye imam cenaze namazını kılmadı Beni de aynı akıbete uğratmak mı istiyorsunuz..!!?? Ben bir öğretmenim, katil değilim, sağlığım kötüleşiyor, vebaldir bu!

Acun Karadağ'ın örgüt suçlamalarına öfkelendiğini belirten Gergerlioğlu, Karadağ'ın "Bu polisler ne yapmaya çalışıyor?, ben sadece işini geri isteyen KHKlı bir öğretmenim, işini istemek suç mu?" ifadelerini kullandığını belirtti.

'SAVCI YAZMIŞ DA YAZMIŞ'
Mahkemenin tutumuna yönelik eleştirilerde bulunan Gergerlioğlu "Mahkemede otobüslerde, metrolar da KHK'lı intiharlarının, KHK'lı kanser hastalıklarının kamuoyuna açıklanması suç olarak gösterilmeye çalışılıyor!!! Savcı yazmış da yazmış!!! Yüksel direnişçileri her mağduru sahiplenmeye çalıştı. Hem KHKlılara zulmet, hem eleştiriyi suç gör!" ifadelerini kullandı.

Yüksel Direnişçilerinden Mahmut Konuk'un "sadece ve sadece hak savunucusuyum" dediğini belirten Gergerlioğlu, "KHKlı Mahmut Konuk savunmasında yıllar süren insan hakları mücadelesini anlatıyor Kızı avukatı... İhraç sonrası yaşadığı sıkıntıya rağmen çok güçlü bir direniş gösterdiğini herkes görüyor, 'sadece ve sadece hak savunucusuyum' diyor 'Kurgu ve kumpası kabul etmiyorum' diyor" ifadelerini kullandı.

'EYLEMLERİM HAKLI VE MEŞRUDUR'
Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi de duruşmayı takp edenler arasında. Sosyal medya hesaplarından savunmalara yer veren ÇHD Ankara "KHK ile işlerinden atıldıktan sonra 'İşimizi geri istiyoruz' diyerek direndikleri için haksız ve hukuka aykırı şekilde tutuklanan Yüksel Direnişçileri’nin ilk duruşmasındayız" ifaderini kullandı.

ÇHD'nin sosyal medya hesabından tutuklu direnişçi Mahmut Konuk'un ifadelerine yer verildi. Mahmut Konuk, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

Benim yapmış olduğum eylemler haklı ve meşrudur. Toplumun önemli bir kesimi de bu eylemlere desteğini sunmuştur. Bu dava daha önce aynı kişiler aynı eylem ile ilgili 2018 yılında zaten açılmıştır ve mükerrerdir. O dosyada tutuksuz yargılanırken bu dosyada tutuklu olarak yargılanmamızın tek sebebi tem şube müdürlüğünün bu konuda adli makamlara dönük talimat niteliğindeki yeni fezlekesidir. tem şube müdürlüğü mahkemeye adeta bu kişileri tutuklayın talimatı vermiştir.

Polis dosyayı kendi kurgusu içerisinde oluştururken; günlerce yerde sürükleyerek hiç bir resmi işlem yapmadan beni serbest bıraktıklarına ilişkin dosyaya delil sunmuyor. “seçim çözüm değil” başlıklı bir bildiriyi benimle ilişkilendirmeye çalışan polis; bağımsız milletvekili adayı olduğumu bildikleri halde bunu kasıtlı olarak dosyaya sunmuyor.

Malatya SES şube başkanı khk ile işten atıldıktan sonra hayatını kaybetti. Bundan tam bir sene sonra OHAL komisyonu işine iade kararı aldı. Peki şimdi soruyorum; OHAL Komisyonu, başkanın hayatını da iade edebilecek mi?

Duruşmayı takip edenler arasında bulunan Melek Çetinkaya, Acun Karadağ'a yeni bir suçlamada bulunulduğunu belirtti. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çetinkaya "Acun hocaya yeni bir suç isnad edildi. Adını bile bilmediği bir programdan kod adı kullanarak, 'Müebbet alan Harp okulu öğrencisi annesi Melek Çetinkaya ile ilgilen' gibi mesajlaşma yaptığı iddia edildi. Acun hoca asla benimle özel olarak ilgilenmemiştir. Özel olarak aramamıştır. Acun hocanın 4 tane kronik rahatsızlığı var.Kalbinde pil var" ifadelerini kullandı. 

Duruşmayı mahkeme salonundan takip eden milletvekilleri ve pandemi koşullarında tutuklandıktan sonra farklı cezaevilerine gönderilen direnişçilerin yakınları, koronavirüs gerekçe gösterilerek salondan çıkarıldı. 

'SEGBİS SAVUNMA HAKKININ İHLALİDİR'
KHK ile ihraç edilen Düzce Direnişçisi Alev Şahin, SEGBİS yöntemi ile savunma yapmayacağını dile getirerek "Benim savunmam hazır ancak SEGBİS yöntemiyle ne heyetinizi ne de diğer sanıkları sağlıklı bir şekilde duymam, görmem mümkün değildir. Bu sebeple hayatımı etkileyecek bu dosyaya ilişkin yüzyüze savunma yapmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

SEGBİS ile ifade vermek istemediklerini, yüz yüze savunma yapmak istediklerini belirten Yüksel Direnişçileri şu ifadeleri kullandılar:

Acun Karadağ: Segbis'in savunma hakkının ihlali olduğu için Mahkeme huzurunda savunma yapmak istiyorum. Ciddi sağlık sorunlarım bulunmakla birlikte, kalp pili ile hayatımı idame ettiriyorum. Yeni bir Gökhan Açıkkollu olmak istemiyorum. tahliyemi istiyorum.

Mehmet Dersulu: Korona tedbirlerine uygun bir biçimde duruşma salonunda hazır edilmem mümkün olduğu hâlde duruşmaya Segbis ile bağlandım. bu yüzyüzelik ve doğrudan doğruyalık ilkesinin ihlalidir Mahkeme huzurunda savunma yapmak istiyorum.

Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi'nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda Av. Fatih Gökçe'nin SEGBİS sitemi ile ilgili 'adil yargılanma hakkının ihladir' sözlerine yer verildi. Av. Gökçe "SEGBİS ile savunma yapmayı istemeyen müvekkillerimizin bu şekilde savunmalarının alınmak istenmesi adil yargılanma hakkının ihlalidir. Müvekkil Nazan Bozkurt’un SEGBİS ile bu duruşmaya bağlanamaması bile müvekkillerin taleplerinin ne kadar yerinde olduğunun göstergesidir. Müvekkiller yapmış olduğu barışçıl gösteriler sebebiyle açılan toplantı ve gösteri yürüyüşüne muhalefet davalarında onlarca beraat kararı verilmiştir. Bunların 15 tanesini mahkemenize sunuyorum. Bu kararların hepsinin gerekçesinde yapılan eylemlerin barışçıl şekilde gerçekleştiği belirtilmiştir. Bu eylemleri bir örgütle bağlantılı gösterilmesi gerçeğin çarpıtılmasından başka bir şey değildir." ifadelerini kullandı.

Av. Fatih Gökçe'nin ardından söz alan Av. Refik Atalay "Müvekkiller bu soruşturmadan haberdar bir şekilde savcılığa ifade vermek için başvurmuş ancak savcılık ifade almamıştır. Tutuklamanın hiç bir gerekçesi(kaçma, delilleri karartma vb) bulunmamaktadır. Bu sebeple tahliyelerine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

Armağan Özbaş ve Mahmut Konuk’un adli kontrol şartı ile tahliyesine, diğer sanıkların Acun Karadağ, Mehmet Dersulu, Alev Şahin ve Nazan Bozkurt'un ise tutukluğunun devamına karar verildi. Duruşma 27.01.2021’e ertelendi.