Emekli Amiral Cem Gürdeniz, sosyal medya hesabından coğrafyada yaşanan son gelişmelere ilişkin uyarılarda bulundu.
Rum basınında yer alan İsrail’in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) hava savunma sistemi teslimatı yaptığı iddialarını dile getiren Gürdeniz, ABD’de Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini doğrudan hedef alan girişimleri aktardı.
İsrail basınında çıkan “Türkiye’ye saldırı” iddialarına da değinen Gürdeniz, olası savaş senaryolarına karşı uyarılarda bulunarak, “Kendi ayağımızla düştüğümüz Suriye çukurunda İsrail ve ABD ucuz kanı bulmuştur. YPG/PYD İsrail ve ABD adına Türk ordusu ile çatışmaya teşvik edilecektir. Benzer senaryo Kıbrıs için geçerlidir. GKRY artık ABD ve İsrail için tamamen vekile dönüşmüştür. Türkiye’yi kazanamayacakları savaşlarla yıpratmak ancak ekonomik çöküşü hızlandırmak için Suriye ve Kıbrıs topraklarında askeri çatışmalarla kışkırtmaları beklenmelidir.” dedi.
Cem Gürdeniz, X paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’de İsrail’in anavatanımıza saldırısı senaryoları tartışılırken Rum basını, İsrail’in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) Barak MX hava savunma sistemi teslimatı yaptığını ileri sürdü.
Bundan iki hafta önce de Amerikan Kongresinde önemli bir gelişme yaşandı. ABD Kongresi’ne New York’tan Dan Goldman ve New Jersey’den Josh Gottheimer adlı Demokrat vekiller tarafından 28 Ağustos 2025’te Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) değişiklikleri, teklif edildi. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini doğrudan hedef alan değişiklikler üç ana eksene dayanıyor: 1. ABD’den Türkiye’ye yapılacak silah satışları, Ankara’nın Yunanistan, Güney Kıbrıs ve diğer müttefiklerin egemenliğini ihlal etmesini engellemek için somut adımlar atıldığı Kongre’ye raporlanana kadar durdurulacak. Türkiye’nin ABD karşıtı ülkelerden savunma sistemi almasının engellenmesine de vurgu yapılıyor. 2.Kıbrıs’taki Türk askeri varlğına İlişkin Güvenlik Riskine yönelik olarak Savunma Bakanı, İç Güvenlik Bakanı ve Ulusal İstihbarat Direktörü’nün 180 gün içinde Kongre’ye ayrıntılı bir rapor sunması isteniyor. Raporda ABD, müttefikler (İsrail, İngiltere, Yunanistan, GKRY) için güvenlik riskleri; iKuzey Kıbrıs’ta Hamas, Hizbullah ve İran Devrim Muhafızları’nın varlığı; Akrotiri ve Dikelya üslerine yönelik saldırılar; Kuzey Kıbrısta terör faaliyetleri; Türkiye’nin bu faaliyetlere katılımı veya hoşgörüsü; ABD silahlarının işgal ve terör bağlamında kullanımı gibi hususlar ele alınacak.3. Türkiye’nin Hamas ve benzeri örgütlerle ilişkileri incelenecek. ABD askerlerine veya ailelerine yönelik saldırılar ve Ankara’nın bunları önlemek için aldığı önlemler de rapora dahil edilecek.
‘ÖNEMLİ OLAN…’
Değişikliklerin şekillenmesinde Amerikan Helenik Enstitüsü (AHI) ve Hellenic American Leadership Council (HALC) gibi kuruluşların ve Yunan-Amerikan diasporasının etkili olduğu belirtiliyor. Bu düzenlemeler Kongrede onaylanırsa beş yıl süreyle geçerli olacak ya da Türkiye’nin müttefiklerin egemenlik haklarını ihlal etmediği Başkan tarafından resmen belgelendiğinde son bulacak. Bu değişiklik teklifleri henüz yürürlüğe girmedi. ABD’de bu tip değişiklik teklifleri Kongre Senato ve Beyaz Saray onay süreçlerinden geçiyor. Daha çok bekler. Ancak bu hamlede önemli olan zamanlama.
ABD’DEN GKRY HAMLESİ Mİ?
Diğer yandan 23 Ekim 2024’te Lefkoşa’da düzenlenen ilk ABD–GKRY Stratejik Diyaloğu, iki taraf arasında yeni bir yol haritası (US–RoC Road Map for Bilateral Defence Cooperation) ortaya koymuştu. Daha sonra 31 Mart 2025 tarihinde American-Hellenic-Israeli Eastern Mediterranean Counterterrorism and Maritime Security Partnership Act of 2025 yasa tasarısı Kongreye sunulmuştu. Bu girişimlerin tümü ABD’nin Doğu Akdeniz’de Yunanistan–GKRY–İsrail üçlüsünü kurumsallaşmış bir güvenlik bloğuna dönüştürme girişimidir. Bu, Türkiye açısından egemenlik haklarının aşındırılması, deniz yetki alanı mücadelesinde yalnızlaşma ve caydırıcılığın zayıflaması risklerini beraberinde getirmektedir. ABD, bu aşamadan sonra GKRY’i NATO Dışı Ana Müttefik (Major Non NATO Ally) olarak ilan edebilir.
‘ABD, YUNAN VE KIBRIS RUM BASKISI ARTACAKTIR’
Adaya İsrail’den fiilen silah getirilmesi hariç, diğer yasa tasarıları henüz etkinleşmiş değil. Ancak niyet ve zamanlama önemli. Türkiye Mavi Vatana ve KKTC’ye sahip çıktıkça İsrail ABD, Yunan ve Kıbrıs Rum baskısı artacaktır.
OLASI İKİ SAVAŞ SENARYOSU
İsrail’in Türkiye’ye saldırması gibi bir senaryonun İsrail basını üzerinden gündeme getirilmesi tamamen psikolojik harp olarak okunmalıdır. Ancak gerçekçi olan iki senaryoyu hatırlatalım. Kendi ayağımızla düştüğümüz Suriye Çukurunda İsrail ve ABD ucuz kanı bulmuştur. YPG/PYD İsrail ve ABD adına Türk ordusu ile çatışmaya teşvik edilecektir. Benzer senaryo Kıbrıs için geçerlidir. GKRY artık ABD ve İsrail için tamamen vekile dönüşmüştür. Türkiye’yi kazanamayacakları savaşlarla yıpratmak ancak ekonomik çöküşü hızlandırmak için Suriye ve Kıbrıs topraklarında askeri çatışmalarla kışkırtmaları beklenmelidir.”