Çorlu tren katliamında hayatını kaybedenlerin aileleri avukatlarıyla aracılığıyla kazaya ilişkin rapor hazırlayan bilirkişiler hakkında görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla disiplin yaptırımı uygulanmasını talep etmişti. 
Tekirdağ’ın Çorlu İlçesi’nde 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen 25 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı tren katliamıyla ilgili atanan bilirkişilerin TCDD üst yönetimini aklayan rapor, ailelerin ve avukatların tepkisini çekmişti. 

KARAŞAHİN VE YARMAN’IN DANIŞMANLIK İÇİN BAKANLIKTAN 1 MİLYON TL ALDIĞI ORTAYA ÇIKMIŞTI
Artı Gerçek'ten Rıfat Doğan'ın haberine göre; Raporu hazırlayan uzmanlardan Mustafa Karaşahin ve Bekir Sıddık Binboğa Yarman’ın TCDD ile ticari ilişkileri olduğu, son olarak CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker’in soru önergesine verilen yanıtta, iki uzmanın Ulaştırma Bakanlığı’ndan 14 ayrı danışmanlık işi için 1 milyon 40 bin TL ödeme aldıkları ortaya çıkmıştı.  

Çorlu tren katliamı mağdurlarından 21 kişi ve avukatları raporda isimleri geçen Mustafa Karaşahin ve Bekir Sıddık Binboğa Yarman ile birlikte toplam 5 bilirkişi hakkında “görevlerini kötüye kullandıkları” ve “bilirkişilik temel ve etik ilkelerine aykırı davrandıkları” iddiasıyla disiplin yaptırımı uygulanması için İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığı’na başvurdu. 

AVUKATLARDAN BİLİRKİŞİLER HAKKINDA ‘DİSİPLİN YAPTIRIMI’ TALEBİ
Avukatlar başvurularında Bekir Sıddık Binboğa Yarman’ın Çorlu tren kazası hattında sinyalizasyon çalışmasını yapan Savronik Sistem A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi olduğunun tespit edildiğini, görevden çekilmesi gerektiğini ve görevi kötüye kullandığını, ayrıca bilirkişilerden Mustafa Karaşahin’in de 2005-2012 yılları arasında ulaştırma bakanı danışmanı olarak görev yaptığını, 2009-2013 yıllarında da yüksek hızlı tren danışmanlığı görevinde bulunduğunu, 2013 yılından itibaren Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde kaza araştırma ve inceleme kurulu üyesi olduğunu, 2012-2014 yılları arasında Çorlu faciasının meydana geldiği Trakya Demiryolu hattı yenileme projesinde danışmanlık hizmeti verdiğini belirtti. 

BİLİRKİŞİLİK BÖLGE KURULU BAŞKANLIĞI: BİLİRKİŞİLER TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ 
Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığı avukatların yaptığı başvuruya karşılık olarak 6754 sayılı bilirkişilik kanunun 14/2 maddesinde ifade edildiği şekilde görevlendirme mercii tarafından bilirkişilerin göreviyle ilgili tutum ve davranışlarının veya hazırladığı raporun mevzuata uygun olmadığına kanaat edinildiğine yönelik bir bildirimin mevcut olmadığı tespitinden yola çıkarak “bir bilirkişi (Karaşahin’in NTV’deki açıklaması) tarafından yapılan açıklamanın kamuoyunu aydınlatmaya yönelik beyanlardan ibaret olduğu, önceki dönemlerde ifa edilen görevlerin kapsamı ve tarihleri dikkate alındığında tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesinin ihlali olabilecek bir eylem tespit edilmediği kanaatine varılmakla, bu haliyle bilirkişiler hakkında disiplin yaptırımı uygunlanmasını gerektirecek somut bir ihlal ve eylem tespit edilmediğinden ve koşulları oluşmadığından disiplin yaptırımı uygulanmasına yer olmadığına” karar verdi.  

'BİLİRKİŞİLER HAKKINDA DİSİPLİN YAPTIRIMI UYGULANMASINA YER YOK' KARARI
Başkanlık ayrıca, “Şikayet edenler vekilleri tarafından ileri sürülen ve raporun içeriğinde açıklanan teknik bulgulara yönelik diğer hususlar yargı merciinin takdir alanına giren ve bu merciler tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesi gereken konular olduğundan hareketle şikayet konularını reddederek “Bilirkişiler hakkında heyetin oluşturulması, tarafsızlık ilkesi ihlal edilerek kasten gerçeğe aykırı bir rapor düzenlendiğine yönelik şikayetler yönünden disiplin yaptırımı uygulanmasına yer olmadığına” karar verdi.  

‘BİLİRKİŞİLERİN ALDIĞI PARALAR BAŞKANLIK İÇİN BİR ŞEY İFADE ETMEMİŞ’
Avukat Sevgi Evren Artı Gerçek’e konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Tarafsız olması zorunlu olan bu bilirkişilerin TCDD’den ihale alan şirketlerde yönetici olmaları ve aldıkları 14 ihaleden toplam 1 milyondan fazla menafaat elde etmiş olmaları daire başkanlığı için anlaşılan bir şey ifade etmemiş. Yine Adalet Bakanlığı bilirkişi listelerinde yer almamaları bir şey ifade etmemiş. Olay gecesi daha yaralılar ve ölüler için bir acil yardım gelmeden helikopterle olay yerine getirilmiş olmaları bir şey ifade etmemiş. Bilirkişilerin medyaya demeç vermiş olmaları bir şey ifade etmemiş. Bir tarafında kamunun olduğu ihlal cinayetlerinde (katliamlarında) cezasızlık sürdürülmeye devam ediliyor” dedi. 

‘OTUZ GÜN İÇİNDE İTİRAZ EDECEĞİZ’
“30 gün içinde bu karara karşı itiraz hakkımızı kullanacağız” diyen avukat Evren savcılık soruşturması aşamasında alınan ve şikayet ettikleri bilirkişiler tarafından düzenlenen bu raporun yargılamanın seyrini etkileyen en önemli belge olduğunun altını çizerek şu bilgileri verdi: “Bu rapora dayanılarak şüpheliler sanık olarak belirlendi ve iddianame düzenlendi. Bu raporun sakatlığını ispatladığımızda (ki bu rapor kamuoyu önünde meşruluğunu çoktan yitimiştir) hem yürüyen davada soruşturmanın genişletilmesi taleplerimiz görmezden gelinemeyecek, hem de 1. Bölge Bakım Müdürlüğü diğer yetkilileri hakkında tefrik edilen dosya da daha etkin bir soruşturma yapılmak zorunda kalınacak."

‘ŞİKAYETLERİMİZ CİDDİYETEN UZAK BİR ŞEKİLDE GEÇİŞTİRİLİYOR'
Evren Bilirikişilik Daire Başkanlığı’nın şikayetlerine ilişkin red gerekçesinin kabul edilemez olduğunu belirterek “Ortada çok ciddi ihmallerle işlenen bir suç vardır ve bu suçta ihmali ve katkısı olan herkes eninde sonunda yargı önüne çıkacaktır. Şikayetlerimiz ciddiyetten uzak bir şekilde geçiştirilerek, adliye önünde ‘adalet istiyoruz’ diye feryat eden insanlara soruşturma açarak bunu en fazla geciktirebilirler ama engelleyemezler” şeklinde konuştu.