Koronavirüs vaka sayısının hızla arttığı İstanbul alarm veriyor. Önceki gün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “İstanbul'daki vaka sayısı Türkiye toplamının yüzde 40'ına ulaştı. 28 ilçede vaka artış oranı yüzde 50'nin üzerinde” açıklaması, salgın önlemlerinin yetersizliğini bir kez daha ortaya koydu.

İstanbul Tabip Odası (İTO), bir basın toplantısı düzenleyerek ‘ekim ayı İstanbul vaka raporu’nu açıkladı. Ülkedeki toplam vaka sayısının yüzde 40’ının İstanbul’da olduğuna dikkat çekilen raporda, “16 Ekim itibariyle ülkedeki 348 bin 493 COVID-19 hastasının 135 bin 268’i İstanbul’da” dendi. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, üç hastadan birinin İstanbul’da olduğunu vurguladı:

Çember çok daraldı. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerde evde tedavi edilen vakalar yer almamakta. Yansıtılan vakaların çok üstündeki rakamlarla karşı karşıyayız.

Toplantıda, megakentte, hızlı artışa karşı etkili, yerinde önlemler alınmazsa bir faciayla karşı karşıya kalınacağı uyarısı yapıldı.

BİRİNCİ DALGANIN İKİNCİ PİKİNDEYİZ
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç da pandemi sürecinde atılması gereken adımlar, alınması gerekenlerle ilgili önerilerle ilgili konuştu:

Pandemi tsunamisi hastanelerde değil, toplumda, toplumla birlikte karşılanmalıdır. Pandeminin hastanelerde değil birinci basamağın çalışma alanı olan toplum genelinde kazanılabileceği unutulmamalı.Birinci basamak sağlık hizmetleri organizasyonu hızla bölge temelli yapılanmaya dönüştürülerek salgınla mücadeleye uygun hale getirilmelidir. Toplumun tüm kesimlerinin salgın sürecine katkı ve katılımının etkili mekanizmaları kurulmalıdır. İllerin pandemi ve il hıfzıssıhha kurullarında ilgili yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının sendika ve odaların temsiliyeti sağlanmalı, illerin kendi kararlarını bağımsız şekilde alabilme hakkı tanımlanmalıdır.

Öte yandan raporda pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının yaşadığı tükenmişliğe, sorunlara da dikkat çekildi. Kılıç, yetkililere çağrıda bulunarak alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

* Özel hastaneler için SGK COVID-19 paketi tekrar hayata geçirilmeli, tanı ve tedavi giderlerinin geri ödemesi sağlanmalı.
* Sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonu arttırmak için ek ödeme adaletsizliği giderilmeli, performansa bağlı ödeme şekillerinden vazgeçilerek maaşlar insanca yaşamı sağlayacak düzeye getirilmeli.
* Sağlık çalışanları için güvenli çalışma koşulları sağlanmalı, düzenli test yapılmalı, grip aşısı yapılmalı ve COVİD-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmeli.