CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil Sütlü, partisinden istifa etti. Kadıgil, Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) katılacak ve bu katılım ile TİP’in Meclisteki milletvekili sayısı 4'e yükselecek.

Kadıgil, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, AKP’nin yarattığı karanlığa karşı ortak mücadele vermeye devam edeceğinin altını çizerken “Artık aynı çatı altında olmasak da ülkemizi AKP karanlığından kurtarmak için her daim yan yana ve omuz omuza olacağımızdan zerre şüpheniz olmasın.  Çünkü ben bu adımı bu mücadeleye köstek olmak için değil bilakis biraz daha solunuzdan destek olabilmek için atıyorum. Hem önümüzdeki tarihi seçim sürecinde hem de elbirliğiyle yaralarımızı sarma aşamasına geçtiğimizde, hepimizin iyiliğine olduğunu düşündüğüm bir yola çıkıyorum. Bilin ki ülkem için doğru olduğuna inandığım şeyi yapıyorum” dedi.

Basın toplantısında yaptığı konuşmada solda bir güce ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kadıgil şunları söyledi:

Bu eksende hak ettiği ağırlıkta temsil edilmediğini hisseden milyonlarca insanlar da yaşıyor bu ülkede. Hayata mevcut yapıların çok daha solundan bakan, insan uydurması sıfatların, mülkiyet aşkının insanlığı ve gezegenimizi felakete sürüklediğini görenler. Sadece AKP’den değil, bugün AKP’nin temsil ettiği bu kokuşmuş düzenin bizzat kendisinden de kurtulmak isteyenler. Ben de kişisel olarak bu insanlardan biriyim. Ben bugün itibariyle, inandığım değerleri açıkça ve yüksek sesle savunmak için, bu düzeni biraz düzeltmeye değil, tümden değiştirmeye çalışmak için, dünya görüşüme daha yakın gördüğüm bir partiye, Türkiye İşçi Partisi’ne katılıyorum.

CHP’den ayrılma sebebinin ne bir kavga ne bir tartışma olduğunu ideolojik bir karar verdiğini ifade eden Kadıgil, “Evet, bu ayrılığın sebebi ne bir kavga ne de bir tartışma. Tertemiz bir ideolojik ayrılıkla karşınızdayım. Ben, tüm gücümle siyaset yapmaya Gezi Direnişinden sonra, orada gördüklerimden, öğrendiklerimden, orada bozulan ezberlerimden sonra başladım ve kendime bir söz verdim, asla profesyonel bir siyasetçiye dönüşmeyecektim. Aktivisttim ve böyle kalmakta inat edecektim. Örgütlü kadın hareketinin hepimize öğrettikleri sayesinde yüzleştiğim toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine yaptığım okumalar, gururla söylemeliyim ki beni azılı bir feminist haline getirdi. Ve yine geç kalarak da olsa nitelikli bir sosyal demokrat olmak üzere çıktığım yol ise beni bir kez daha ne mutlu ki Denizlerin yoluna çıkarttı…  İşte o yol, o ruh bugün bu mecliste temsil ediliyor. Ve artık Türkiye’nin ilk kadın genel başkanının, Behice Boran’ın partisinin meclis grubunu, ikisi bıyıklı üç erkeğe terk etmeye gönlüm razı gelmiyor” ifadelerini kullandı.