Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'bayramlaşma' videosundaki yorgun ve uykusuz halini değerlendirdi. 

Tele 1'de Merdan Yanardağ'ın 5. Boyut programına konuk olan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, Erdoğan'ı 2006'da ilk muayene eden nörologun bir süre sonra gripten öldüğünü belirtti.

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, Erdoğan'ın dinlerken değil de konuşurken uyuduğuna dikkat çekilmesi üzerine bunun bir sara, epilepsi nöbeti gibi durduğu yorumunda bulunarak "bunun ilk olmadığını" hatırlattı. Erdoğan'ın yakın zamanda Ukrayna Devlet Başkanı ile basın açıklaması yaptığı sırada ayakta uykuya daldığını hatırlattı. Saltık ayrıca, 2006'da yaşanan ve Güven Hastanesi'nde sonuçlanan durumun da sara nöbeti gibi durduğunu hatırlatarak "2006'da arabasının camı balyozla kırılarak Güven Hastanesi'ne kaldırıldığında ilk gören meslektaşımız, Sümer Güllap adlı nörolog arkadaşımız bir süre sonra gripten öldü" dedi. Saltık, bu ölümün "Kocaman bir soru işareti" olduğunu söyleyerek bu ölümün "otopsi raporu var mı?" diye sordu.

Saltık, Erdoğan'ın zaman zaman 'zaman ve mekan' oryantasyonunu kaybettiğini söyleyerek bunların iyi araştırlması gerektiğini ifade etti. Saltık, Erdoğan'ın Isparta'da "Bu üniversiteyi biz yapmadık mı" diye sorduğunu hatırlattı. Saltık, "bunların hepsi bir araya konduğunda vahim bir tablo ortaya çıkıyor" dedi.

Saltık, birkaç yıl önce Dr. Mustafa Altıoklar'ın Erdoğan'a "narsisistik kişilik bozukluğu" olduğu yönünde iddiada bulunduğunu ve bunun üzerine Uzman Dr. Altıoklar'a 'cumhurbaşkanına hakaretten dava açıldığını ve savcının 'bozukluk' ifadesi gerekçesiyle ceza istediğini' hatırlattı. Saltık, Dr. Mustafa Altıoklar'ın bu nedenle ceza aldığını söyleyerek "o zaman 'bozukluk' ifadesini kaldıralım, Erdoğan narsistik kişiliğe sahiptir" dedi. 'Narsisistik kişilik Erdoğan'a özgü değildir' diyen Saltık, "çevremizde bu kişilikte olan çok fazla insan vardır" diye belirtti.

2006'DA NE OLMUŞTU?

Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğu 2006 yılında arabada rahatsızlanmış ve makam aracı, hastanenin bulunduğu Şimşek Sokak'a ters yönden girmişti. Şoförün panik yaparak araçtan anahtarı almadan inmesi üzerine zırhlı Mercedes, otomatik olarak kilitlendi.

Erdoğan aracın içinde yalnız başına ve baygın halde kaldı. Korumalar panik halde camı kırmak için dakikalarca uğraştı. 

AKP Ankara milletvekili Faruk Koca da bu kurtarma mücadelesine yardım etti. Kırık camdan ellerini sokarak kilidi açan korumalar, Erdoğan'ı araçtan çıkarmayı başardı.

O DOKTOR ÖLDÜ

Tayyip Erdoğan’ı ölümden kurtaran doktor Sümer Güllap 2008'de gripten öldü. Bir hafta grip rahatsızlığı çeken Güllap’ın ölümüne, viral enfeksiyonun kalp kası iltihabına dönüşmesinin neden olduğu söylenmişti.

FOTOĞRAF ÇEKEN GAZETECİ DE ERDOĞAN'IN BASIN MÜŞAVİRİ AKİF BEKİ TARAFINDAN GÖZALTINA ALDIRILMIŞ

Gazateci Ünsal Ünlü, yıllar sonra kendi Youtube kanalında Erdoğan'ın fotoğrafını ilk çeken gazetecinin  Serdar Özsoy olduğunu ve Özsoy'un dönemin Başbakanlık Basın Müşaviri Akif Beki tarafından gözaltına aldırılıp fotoğraflara el konulduğunu açıklamıştı.

Ünlü, konuya ilişkin şunları söyledi:

“Ben olayın muhatabı olan, fotoğrafı çeken kişiyi, sevgili Serdar Özsoy’u aradım. Bundan sonra anlatacaklarımı herkes iyi dinlesin lütfen, bir yandaşın her zaman nasıl yandaş olduğu, bir siyasal İslamcının yüzsüzlüğünü dünyadaki bütün yüzsüzlüklerden neden büyük olduğunu duyacaksınız.

Türk Tabipleri Birliği eski Başkanı sevgili Füsun Sayek’in cenazesinin olduğu gün. Ankara’da herkes Füsun Sayek’in cenazesiyle ilgileniyor. Milliyet’in binası önünde Serdar beklerken, Ankara’daki tüm gazetecilerin Tayyip Erdoğan’a ait olduğunu bildiği bir araç süratle geçiyor. Serdar bir gazeteci refleksiyle, fotoğraf makinesini alıp hastaneye koşuyor. Ve hastanenin önünde Tayyip Erdoğan’ın o meşhur fotoğrafını çekiyor. İnsanlık hali fenalaşmış. Arkadan Akif Beki geliyor.

Akif Beki, Serdar’dan fotoğrafları istiyor. Sedar da vermiyor. Çok doğaldır zaten kimse alamaz o fotoğrafları. Ve Başbakanlık korumalarına ‘alın bu kamerayı’ diyor. Başbakanlık korumları Serdar’ı Güven Hastanesi’nin camlı kapısı önde sıkıştırıyor. Bunları nereden biliyoruz, bunların hepsinin fotoğrafları var.”

“NİYE ARAR BİR İNSAN PATRONU”

Akif Beki’nin gözaltında tutma iddiasını reddederek  “Yayın yönetmeniyle de patronajıyla da konuştum” şeklindeki sözlerini hatırlatan Ünsal Ünlü, şunları söylemişti:

“Niye arar bir insan patronu. Bu usül bu iktidar tarafından başlatıldı. Ve Akif Beki Başbakanlık Basın Müşaviriydi, hiç kıvırmasın.”

Toplumsal Haber- D. Havin Güngör