Toplumsal Ankara

CHP 37. Kurultayı’nda PM’ye seçilen Aylin Nazlıaka, CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. CHP Genel merkezinde gerçekleştirdiği toplantıda konuşan Nazlıaka, “Gelecek kadınların ellerinde yükselecek. İktidar için kadınlar en önde yürüyecek” dedi.

24, 25 ve 26 dönemde Ankara milletvekilli olan ve geçtiğimiz günlerde gerçekleşen CHP’nin 37. Kurultayında PM’ye seçilen Aylin Nazlıaka, bugün saat 16:00’da genel merkezde geçekleştirdiği toplantı ile CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. İktidarın gündeminde İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılıp kaldırılmaması olduğunu dile getiren Nazlıaka, “Bugün toplumsal muhalefetin, mücadelenin öncüsü kadınlardır. Kadın mücadelesi bugün Türkiye’nin demokratikleşmesi için itici güçtür, lokomotiftir. Bu inançla ve hedefle; bugün CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı’na aday olduğumu ilan ediyorum’’ dedi.

'İKTİDARIN ZİHNİYETİ KADIN CİNAYETLERİNİN SUÇ ORTAĞIDIR'
Aylin Nazlıaka, konuşmasında kadın cinayetlerine ve tartışmaları hala devam eden İstanbul Sözleşmesi’ne de değindi. İktidar erkek egemen siyasi anlayışının kadın cinayetlerine uygun bir zemin oluşturduğunu kaydeden Nazlıaka şöyle konuştu:

Ülkemizde kadına yönelik fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik ve dijital şiddetin sistematik bir hal aldığı zamanlardan geçiyoruz. Kadınlar her gün ölüyor ve öldürülüyor. Şiddet hiç bitmiyor, hiç azalmıyor. Şiddete gerek siyasi iktidar gerek medya eliyle zemin hazırlandığına üzülerek tanık oluyoruz.

'KATİLLER VE SEVERLERİNDEN BAŞKA SÖZLEŞMEYLE DERDİ OLAN YOK'

Bugünkü iktidarın; erkeklere kadınlar üzerinde tahakküm kurmayı bir hak gibi gösteren zihniyeti, kadın cinayetlerinin suç ortağıdır. Kadınların ne giyeceğinden ne zaman evlenip kaç çocuk doğuracağına kadar kadınların yaşamına karışanlar, kadınlara rol biçmeye çalışanlar, katillerin azmettiricisidir. Kadınlar yalnızca fiziksel şiddete de maruz kalmıyor; aile içinde yaşanan psikolojik ve ekonomik şiddet, istatistiklere dahi yansımıyor. Katiller ve katil severlerden başka İstanbul Sözleşmesi ile derdi olan yok.

'ŞİDDETE UĞRAMADIĞIMIZ BİR TEK GÜN BİLE YOK'

Çünkü sözleşme, kadınların ve çocukların en temel haklarını güvence altına alıp toplumun her alanında eşitliği yaratmayı amaçlıyor. Bunu istemiyorlar ve bundan rahatsızlar. Türkiye’de kadınların şiddete uğramadığı, vahşice katledilmediği, evde, işte, sokakta şiddet tehdidine uğramadığı, çocukların istismara maruz kalmadığı bir tek gün bile yok. Kadınlara ve çocuklara yönelik işlenen tüm bu suçlarda her gün karşımıza çıkan adaletsiz yargı kararları bir diğerini aratır hale geliyor.

'UMUT BİZİZ, UMUT SİZSİNİZ, HEPİMİZİZ'

Umut biziz, umut sizsiniz, umut hepimiziz! Çünkü bugün toplumsal muhalefetin ve mücadelenin öncüsü kadınlardır! Kadınlar hangi inançtan, kimlikten, görüşten olursa olsun sokakta, evde, işte, okulda hakları için mücadele ediyor. Kadın mücadelesi bugün Türkiye’nin demokratikleşmesi için itici güçtür, lokomotiftir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi kadınları olarak bu büyük güce daha fazla katılmalı, kadın mücadelesini büyütmeli, gücüne güç katmalıyız. Bu mücadelenin ülkemizin demokratikleşme mücadelesinin anahtarı olduğunu, en büyük gücü olduğunu hiç unutmamalıyız. Gelecek kadınların ellerinde yükselecek. İktidar için kadınlar en önde yürüyecek. Bu inançla ve hedefle; bugün CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı’na aday olduğumu ilan ediyorum. Adayım çünkü kadınların ülkemizde iki cinsiyetten biri değil, ikinci cinsiyet olarak kodlanmasını kabullenmiyorum.

'İKTİDAR İÇİN KADINLAR EN ÖNDE; GELECEK KADINLARIN ELLERİNDE'
Konuşmasında tüm kadınlarla birlikte iktidar mücadelesini sürdüreceklerini belirterek dayanışma mesajı veren Nazlıaka, kadın kotasının arttırılması için çalışacağını vurguladı ve ‘‘Samimiyetle çalışacak, haklarımızı söke söke alacağız! Ben hayatım boyunca hep çalışarak var oldum. 23,5 yaşında kendi işimi kurup, maddi olanaksızlıklara rağmen kısa sürede kendi ayaklarımın üzerinde durdum. Siyasette, hem Meclis’te hem sokakta hep çalışarak var oldum. Şimdi kadın yol arkadaşlarımla, kız kardeşlerimle birlikte partimizi iktidara taşıyacak çalışmaların altına elimizi değil gövdemizi koymak üzere yola çıkıyoruz. Eğer bu göreve layık görülür, seçilirsem neler gerçekleştireceğimizi; ufkumuzu ve vizyonumuzu, ulusal ve uluslararası bağlamda yapacaklarımızı kurultayımızda tek tek açıklayacağım. Şunu tüm kadın arkadaşlarım, kardeşlerim ve büyüklerim bilsin ki; Türkiye’de kadın mücadelesi artık 82 milyonun adalet ve demokrasi mücadelesinin simgesidir, öncüsüdür, en önde yürüyenidir. İktidar için kadınlar en önde; gelecek kadınların ellerinde’’ diyerek konuşmasını sonlandırdı.