Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, İstanbul'da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında yapılan pandemi toplantısına İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun çağrılmamasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Bir sindirememişlik var burada. Başarıyı sindiremiyorlar. Yani demokrasiyi sindiremiyorlar" dedi.

Valilere tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Valiler gerekçe uydurmaz. Gerekçe uyduracak bir pozisyona düştüysen kusura bakma sen vali değilsin. Koltuk için onurunu satan vali olmaz" ifadelerini kullandı.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Fransız mallarına boykot çağrısına değinen Kılıçdaroğlu, "Vatandaşta Fransız malı alacak hal mi kaldı? Sen uygularsın kardeşim, saray sosyetesi uygular. Emine Hanım'ın çantası var, 50 bin dolar... Onu da sarayın bahçesinde yaksın, protesto etsin" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

Sayın Erdoğan Malatya’da il kongresine katılır. Malatya’ya gittin. Servisçiler Odası Başkanı da AK Parti'li. Kendisi bir müjde bekliyor. Erdoğan’ın verdiği yanıt; 'Ne müjdesi, ben müjde verdim zaten'. Başkan, senin kulağın duymuyor mu? Ne müjdesi vermiş, askıda ekmek uygulaması. Başkan devam ediyor; 'Vallahi işsiz evimize ekmek götüremiyoruz' diyor. Erdoğan ne diyor? 'Bu bana abartılı geldi, al bir keyif çayı iç'. Bu, resmen dalga geçmektir. Bu başkana seslenmek isterim. Sana ve bütün servisçilere 5 kuruş dahi para vermediler. Çünkü senin genel başkanının gözünde sosyal devlet diye bir devlet yok. Saray’da o. Saray’a bakıyor durum çok iyi. Sanıyor ki 200 bin servisçi böyle. Bilmiyor Erdoğan bunu. 200 bin servisçiye seslenmek isterim. Sorun, sadece senin sorunun değil, 200 bin servisçinin sorunu. Sadece Malatya’daki servisçinin değil, 81 ildeki tüm servisçilerin sorunu.

'TÜRKİYE VARLIK FONU, ERDOĞAN VE DAMADININ ÇİFTLİĞİ'

Türkiye Varlık Fonu kurdular. Devletin büyük büyük kurumları bunun sermayesi oldu. Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, başkanvekili damat. Bunlar Mart 2019’da Türkiye Varlık Fonu borç aldı. Yurt dışından 1 milyar avro borç aldılar. O borçla İstanbul Finans Merkezi’ni yapan 3 müteahhidi kurtardılar. 2020’nin Eylül ayında Türkiye Varlık Fonu borç için kampanya başlattı. Yurt dışından 3 bankayı yetkilendirdiler. Eylül ayı sonunda borç veren çıkmadı. Sonra 8 büyük kuruluşu görevlendirdiler. 20 Ekim’de kimse borç vermiyor dediler. Beka meselesi diyorlar değil mi? Türkiye Cumhuriyeti güçlü ama sizin oyuncağınız oldu. Yunanistan negatif faizle alıyor, biz yüzde 6 ile alamıyoruz. TVF’nin 2017’de kısa vadeli borçları 26 milyar lira iken 2 yıl sonra 950 milyar liraya çıktı. Toplam borçlar 1 trilyon 223 milyar liraya çıktı. İyi de bu parayı nereye harcadın? Çiftçiye, esnafa, servisçiye gitmedi, nereye gitti. Bunu sormak namus borcudur. 2 yılda borç 36 kat arttı. Kime verdiler bu parayı, biz bilmiyoruz. TBMM’de bilmiyor, Sayıştay da bilmiyor. Erdoğan ve damadının çiftliği burası. Parayı nereye harcadınız diye soruyoruz, gizli. Parayı bulamayınca ne yapıyorlar? Özelleştirme yaptın bütün kurumları sattın.

'EMİNE HANIM ÇANTASINI YAKSIN'

Beyefendi 'Fransız mallarını boykot edin' diyor. Vatandaşta Fransız malı alacak hal mi kaldı? Sen uygularsın kardeşim, saray sosyetesi uygular. Emine Hanım'ın çantası var, 50 bin dolar... Onu da sarayın bahçesinde yaksın, protesto etsin. Biz ülkelerin barış içinde yaşamasını isteriz. Dünyada yalnız kaldık. Cesaretin varsa Renault’yu kapat bakalım. Mısır’a bir şey diyor musun? Diyemezsin. En haklı davamızda yalnız kaldık. Her ülkeye saygılıyız ama her ülkenin de bize saygılı olması lazım. Eğer sen Türkiye’yi bir avuç tefeciye teslim ettiysen senden yurtsever çıkmaz.