AKP'ye yakınlığı bile bilinen yandaş Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu bugünkü köşe yazısında Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde başhekim yardımcısı olarak görev yapan ve Medeni Kanun'u hedef alıp, erkeklere 'ikinci eş çağrısı'nda bulunmasının ardından yurttaşların tepkileri sonucunda görevinden ihraç edilen gerici Dr. Ali Edizer'i savundu. 

Ali Edizer, sosyal medya hesabında paylaştığı görüntüler sonrası gündeme oturmuş öte yandan daha önce yaptığı paylaşımlarda ise tarikat ve şeyh güzellemeleri yaptığı, laiklik düşmanı ifadeler kullandığı, kadınları ve LGBTİ+'ları hedef aldığı ve 'Medeni Kanun'u yıkmak için mücadele ettiği' ortaya çıkmıştı. 

Yeni Akit yazarı Karahasanoğlu bugünkü yazısında "Kabul etseniz de, etmeseniz de, bir düşüncedir.Belli şartları ile, istisnai olarak dinimizde de izin verilen bir konudur.." diyerek  erkeklere 'çok eşlilik' çağrısında bulunan Edizer'i savundu.

Medeni Kanun nedeniyle 'gayri meşru ilişkilerin' arttığını iddia eden ve erkeklerin boşanmak zorunda kaldığını söyleyen Karahasanoğlu, "Medeni Kanun ile, ikinci evlilik yasaklandığı için, erkekler boşanmaya zorlanıyor. Bu da birinci eşin mağduriyetini ortaya çıkardığı gibi, boşanılamayan sürede de, taraflar kanun önünde gayri meşru ilişkilere zorlanmış oluyorlar.." diye yazdı.

Karahasanoğlu ayrıca erkeklerin çok eşliğinin on binde yada yüz binde bir kişi olursa kabul edilebilir olacağını savunurken "Laikçi kesim, 'Uzun etme.. Kural mural yok.. İstisnası mistisnası yok bu işin.. On binde biri de yok, yüz binde biri de yok.. 83 milyonda bir tane bile istemiyoruz' deyip, bana karşı çıkacaklar" ifadelerini kullandı.

Gerici Ali Karahasanoğlu yazısından öne çıkanlar şu şekilde:

"GATA Başhekim Yardımcısı Ali Edizer’in bir paylaşımı..

Turnusol kağıdı görevi üstlendi..

Kim nerede duruyor, söyleminde ne kadar samimi, net olarak ortaya çıktı..

Ne dedi, doktor Ali Edizer?

Mealen aktarayım:

Medeni Kanun ile, ikinci evlilik yasaklandığı için, erkekler boşanmaya zorlanıyor. Bu da birinci eşin mağduriyetini ortaya çıkardığı gibi, boşanılamayan sürede de, taraflar kanun önünde gayri meşru ilişkilere zorlanmış oluyorlar..

Kabul etseniz de, etmeseniz de, bir düşüncedir..

Belli şartları ile, istisnai olarak dinimizde de izin verilen bir konudur..

Evet, akın akın herkesin ikinci evlilik yapması diye bir şey yok..

Ama..

On binde bir kişi..

Yüz binde bir kişi..

Böyle bir düşüncede ise.. 

Belli şartlar getirilmiş, kurallara bağlanmış, tarafların hiçbirisi, özellikle de ilk eş mağdur edilmeyecek şekilde, kurallar konulmuş..

Laikçi kesim, “Uzun etme.. Kural mural yok.. İstisnası mistisnası yok bu işin.. On binde biri de yok, yüz binde biri de yok.. 83 milyonda bir tane bile istemiyoruz” deyip, bana karşı çıkacaklar.

Ben daha fikrimi söylemeden, dünkü gazetelerinde, televizyonlarında, sosyal medyadaki paylaşımlarında, bunu dillendirmişler zaten..

Bu laikçi kesim, bunu söylerken..

“On binde bir istisnası da yok, yüz binde bir istisnası da yok” derken..

Öyle bir toplum oluşturmuş olurlardı ki..

Toplumun içinde herkes, evlendikleri eşleri ile karı-koca hayatı yaşıyorlar, kimse bir başkası ile oynaşmaya teşebbüs bile etmiyor olurdu..

“Ortada bir sorun yok. Biz de konuyu kaşımayalım” derdim..

Ama..

Laikçi kesimin, tamamen kendi dayatmaları ile kabul edilen kanunlar çerçevesinde..

Tamamen laikçilerin baskıları ile kabul edilen ceza kanunları içeriğindeki müeyyidelerle..

Tek eşlilik kuralı getirilmiş, sonrasında aykırı hareketler de mali, cezai ve diğer düzenlemelerle engellenmiş olduğu halde..

Kişiler, eşleri dışındaki kadınlarla-erkeklerle karı-koca hayatı yaşayabiliyorlarsa..

Bu önlenememiş ise..

Önlenen, sadece toplumda zaten var olan ilişkilerin bir kısmının, hukuki sistem içine alınması ise..

Yani hukukun tanıdığı ikinci evlilik yapılması önlendiği halde..

İnsanlar peynir ekmek yer gibi, kafalarına göre takılıp, her gün bir başkası ile ilişki yaşayabiliyorlarsa..

Burada, laikçi sistem, sorunu çözmüş değil, tam aksine, hukuk dışına iterek, insanları ahlaksızlığa teşvik etmiş demektir.."