Toplumsal Haber Merkezi

Halkın Hukuk Bürosu, Halk Cephesi'ne karşı İstanbul merkezli 15 ilde yapılan operasyon kapsamında önceki gün yapılan ev baskınlarında şimdiye kadar 81 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. 126 kişi hakkında gözaltı kararı olduğunu açıklayan Halkın Hukuk Bürosu, gözaltına alınanlardan 81 kişinin isimlerini tespit ettiklerini kaydetti.

Müvekkilleri arasında yaşlı ve kronik hastalıkları bulunanlar olduğunu belirten Büro, gözaltındakilere “işbirlikçilik” dayatmasında bulunulduğunu açıkladı.

Büro, müvekkillerinin neyle suçlandığını bilmediklerini ve suçlamalarla ilgili müvekkillerine de bilgi verilmediğini belirterek, dosyada gizlilik kararı ve avukat görüş kısıtlaması olduğu için müvekkilleriyle 24 saat görüşemediklerini kaydetti.

GÖZALTINDAKİLERE İŞBİRLİKÇİLİK TEKLİF EDİLİYOR
16 Ekim günü müvekkilleriyle yaptıkları görüşmeye dair bilgi veren Halkın Hukuk Bürosu açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

16 Ekim tarihinde yaptığımız avukat görüşlerinde, siyasi şube polislerinin gözaltındaki insanları ‘Avukat görüşün var’ yalanı ile nezarethaneden çıkarttığını ve insanlara ‘mülakat’ adı altında sürekli olarak işbirlikçilik teklif ettiğini; işbirlikçilik teklif edilen müvekkillere, dosyada gizlilik kararı gerekçe edilerek bize gösterilmeyen gizli tanık ifadelerinin gösterildiğini ve müvekkillerimizin ‘Çok ceza alırsın ama bu ifadeyi doğrular ve bize daha fazla bilgi verirsen serbest kalırsın’, ‘Yarın isim listesi getireceğiz, oradan bize isim gösterirsen sana ceza aldırmayız’ tehditleri ile işbirlikçiliğe, iftiracılığa zorlandığını öğrendik.

Hukuka aykırı bir şekilde delil toplandığına dikkat çekilen açıklamada, elinde delil olmayan polisin “itirafçılık politikası” ile delil üretmeye çalıştığını ve geçmişten bugüne kadar birçok kez kullandığı vurgulandı.

'AVUKAT GÖRÜŞLERİ ZORLAŞTIRILMAK İSTENİYOR'
Açıklamada, “Gözaltına alınan insanlar tespit edebildiğimiz kadarıyla İstanbul’un dört bir yanında bulunan 7 farklı jandarma karakolunda ve vatan siyasi şubede tutulmaktadır. İnsanların bu şekilde farklı yerlerde tutulmasının nedeni avukat görüşlerini zorlaştırmaktır. Avukat görüşleri engellenmekte, bazı jandarma karakolları müdafi görüşünü engellemek için avukatlara hiçbir bilgi vermemektedir. İki gündür 80’den fazla insanın savunma hakkı ihlal edilmektedir. Gözaltına alınan insanlar ivedi bir şekilde savcılığa sevk edilmeli ve karakollarda uygulanan insanlık onuruna aykırı durumlara son verilmelidir. Savunma hakkının açık ihlalleri ile yürütülen bu soruşturma, faşizmin acizliğini ve korkusunu göstermektedir” denildi.

Gözaltına alınanlar ve avukatlarına soruşturmayla ilgili bilgi verilmezken, yandaş basında polis fezlekesi şeklinde haberler servis edildi.

Yenişafak başta olmak üzere yandaş basın, 126 kişi hakkında gözaltı kararı bulunan operasyonda gözaltına alınan 84 kişiyi DHKP-C üyesi ilan etti.

TAYAD ÜYELERİNE GÖZALTI
Gözaltılar üzerine Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyeleri, İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması şu ifadelere yer verildi:

Basına ve Halkımıza;

15 Ekim Cuma günü İstanbul merkezli 16 ilde “Dev Operasyon” diyerek 126 kişi hakkında arama kararı çıkartan Akp faşizmi ve polisleri 85’ten fazla insanı gözaltına almış, birçoğunun evini basıp kronik hastalıklarını ve yaşlı olmalarını hiçe sayarak terör estirmişlerdir. Gözaltına alınanlar İstanbul’un çeşitli ilçelerinde bulunan Jandarma Karakollarına ve Vatan siyasi şubeye götürülmüştür. Akp’nin 126 kişiye çıkardığı arama kararının sebebi ise Örgütün eylem hazırlığında olduğu, suikat planlamalarının olduğu söylenmiştir. Ancak bunlar avukatlarımız tarafından değil Akp’nin yandaş medyasından öğrenilmiştir. Avukatlarımıza dosyada gizlilik kararı ve 24 saat görüşme kısıtlaması var denilerek bilgi alınması ve savunma hakkı engellenirken o 24 saatlik süreç içerisinde Sözcü, A haber, HaberTürk, CNN bu bilgilere nereden ulaştı? Bunun hukuksal hiç bir dayanağı yoktur, masumiyet karinesi ihlal edilmiştir.

Aynı 24 saat kısıtlamasında gözaltına alınan arkadaşlarımıza, “avukat görüşün var” diyerek mülakat adı altında polis “işbirlikçilik itirafçılık dayatmış ve dosyayı gösterip çok ceza alırsın bize birkaç isim verirsen seni serbest bırakırız” diyerek gözdağı verip işbirlikçi çıkartmaya çalışmışlardır. Sizin işbirlikçi ve itirafçı politikanızı yerle bir eden Koçak Mustafa’mız var bizim. Daha 1.5 sene önce “ya adalet ya ölüm” diyerek şehit verdik Mustafa’yı. Gerekirse yeni şehitler vermekten de çekinmeyiz!

Terör demogojisiyle, Terör operasyonu adı altında yaptıkları bu operasyon tamamen algı operasyonudur. Yönetemeyen Akp iktidarı devrimcileri gözaltına alıp halkı ve devrimcileri sindirmeye çalışıyor. Arkadaşlarımızı Terörist ilan edenlere açıkça diyoruz ki;

Asıl terörist halkın kanından beslenen, emperyalizmin uşaklığı yapan, vatanımızı parsel parsel parsel satan, Amerikaya göbekten bağlı AKP iktidarıdır.

Başaramayacaksınız;

Çünkü biz 126 kişi değil milyonlarız.

Çünkü biz halkız.

Bizi yenilmez kılan tarihimizden aldığımız güçtür!

Tayadlı Aileler

Halkız Haklıyız Kazanacağız

Gözaltılar Serbest Bırakılsın

Adalet İstiyoruz Alacağız

Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz

Polis açıklama yapmak isteyen TAYAD üyelerini zor kullanarak gözaltına aldı. 

NE OLMUŞTU?

Halk Cephesi'nden 126 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmış; Halkın Hukuk Bürosu, gözaltına alınanlardan 81 kişinin isimlerini tespit ettiklerini kaydetmişti. 

Gerçekleştirilen operasyonda Kadıköy'den gözaltına alınan Münevver Aşçı, Alzheimer olan babasıyla yaşamaktaydı. Yakın zamanda bir kazadan ötürü kemiklerinde kırık vardı ve vücudunun yarısında kısmi felç vardı. Bu durumuna rağmen gözaltına alınırken polisin yoğun darbına maruz kalmış, 90 yaşındaki Alzheimer hastası babası bile darp edilmişti.  

Münevver Aşçı, 2000 yılında 19 22 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen Hayata Dönüş Operasyonu'nda mağdurlarından biriydi. Bu operasyondan yaralı olarak çıkmış; 90'lı yıllarda da işkenceye maruz kalmıştı. 

münevver aşçı