Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, partisi adına her hafta düzenlenen 2020’nin son basın açıklamasında konuştu. Konuşmasına her hafta olduğu gibi, yurttaşları ve sansür girişimine rağmen açıklamayı yaymak için çaba veren gençleri selamlayarak başlayan TİP Genel Başkanı, Meclis’in bir ay tatil edilmesine tepki gösterdi.

Ülkenin içinden geçtiği durumda emekçiler ölümle burun buruna olmak pahasına çalışmaya devam ettiğini ve yurttaşların açlıktan ölmemek için her tür risk göze alıp işlerine gittiğini hatırlatan Baş, bu koşullarda Meclis’in bir ay tatil edilmesini “ayıp” olarak niteledi.

En son Genel Kurul’da kabul edilen, dernek ve vakıfların faaliyetlerini kısıtlayan, kayyum atanmasının önünü açan, yardım toplamayı engelleyecek maddelerin de yer aldığı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi’ne de değinen Baş, bu kanuna dikkatle bakıldığında büyük bir skandal yaşandığının altını çizdi.?Uluslararası bir kuruluş olan Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) tavsiye kararlarıyla bu teklifin sunulduğunu ifade eden Baş, bu kuruluşun 7 No’lu tavsiye kararı gerekçe gösterilerek iktidar tarafından bu bahaneyle dernekler ve sivil toplum örgütlerinin denetimine geçtiğini vurguladı.

‘EY AKP NEDEN KORKUYORSUN?’
FATF’ın “Siyasi Nüfus Sahibi Kişiler” başlığıyla 12 No’lu bir tavsiye kararı daha olduğunu belirten Baş, partisi adına, bu tavsiye kararına neden uyulmadığını sordu. Kararda kastedilenin yöneticiler ve yakınları tarafından gerçekleştirilen işlemlere konu olan fonların ve mal varlıklarının yakından takip edilmesi ve kaynağının tespiti olduğunu ifade eden Baş, Ey AKP neden korkuyorsun? Sizin tanıdığınız, bildiğiniz kamu görevlileri ve yakınları arasında mal varlıklarından korktuğunuz birileri mi var?” şeklinde konuştu.

"Bu iktidarın politikaları nedeniyle 10 milyona yakın yurttaşımız iş kaybı yaşadı. İstihdam bir milyona yakın azaldı" ifadelerine yer veren Baş, şu şekilde devam etti:

Fabrikalar ve iş yerleri kapandı. Ülkemizin büyük çoğunluğu On milyonlarca yurttaşımız yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda. Saray, ayda kendisine 1 milyar 800 milyon ayırırken, asgari ücretliye 2 bin 825 lira 90 kuruşu reva gördü. Bunlarda asgari utanma olsaydı, bu rakamı telaffuz etmeye tenezzül edemezlerdi.

Saray bahçelerine 55 milyon TL harcarken, maden işçilerinin tazminatını vermek için adım atmayan Erdoğan, seni unutmayacağız!

Yandaşlarına bütçeden on milyarlarca lira aktarırken, ücretsiz izne zorlanan işçiyi günde 39 liraya mahkum eden Erdoğan, seni unutmayacağız!

‘Açım’ diyen esnafa, ‘çay iç rahatlarsın’ diye yanıt veren Erdoğan, seni unutmayacağız!

‘Yoksulluğu sorun olmaktan çıkardık’ diyen Çalışma Bakanı seni unutmayacağız!

Aile şirketin yeni oteller alırken, sanat emekçilerine dilenci muamelesi yapan Kültür ve Turizm Bakanı seni unutmayacağız!

Kendi yemeğini Denizli’deki belediyelere ödetirken, “vatandaş kuru ekmek yesin” diyen AKP’li vekil seni unutmayacağız!

‘Beni virüs değil sizin düzeniniz öldürür’ diyen TIR şoförü Malik’i gözaltına aldıran Süleyman Soylu, seni unutmayacağız!

Millete küfür eden Cengiz, seni unutmayacağız! 5’li çete sizi unutmayacağız!

Halkımız yoksulluktan boğulurken, servetine servet katanlar, yüzde 90’lara varan kar açıklayıp, yüzde 98 vergiden muaf tutulanlar, büyük patronlar sizi de unutmayacağız.