TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye halklarının Erdoğan'a karşı dünyada eşi benzeri olmayan bir direniş sergilediğini söyledi.

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye halklarının Erdoğan'a karşı dünyada eşi benzeri olmayan bir direniş sergilediğini söyledi. Baş, "Hitler Almanya'sına bakalım, Mussolini İtalya'sına bakalım, Franco İspanya'sına bakalım... İktidarlar gelirler ve toplumun azınlıkta kalan komünistleri dışındaki herkesi ya yanlarına alırlar ya da ezip sustururlar. Fakat Türkiye'de, arkasında inanılmaz bir uluslararası destek, inanılmaz bir sermaye desteği, inanılmaz tarikat ve cemaat desteği, bunun son 15 yılında devleti bütün olarak ele geçirmiş, askeri-polisi filan devletin tüm olanaklarını kullanan bir iktidar var, buna rağmen toplumun en az yarısı 'Hayır arkadaş, biz size bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz' diyor." dedi.

Ekonomik durumu değerlendiren Baş, vatandaşın bankalara kredi borcunun 958 milyar olduğunu belirtti. Baş, 'AKP iktidara gelirken faizci düzen diye anlatıyordu ama' diyerek, ilk 6 ayda bankalardan çektiğimiz kredilerin faizinin 50 milyar lira olduğunu belirtti ve "böyle devam ederse her yıl yaşamımızı idame ettirebilmek için 100 milyar lirayı bu finans şirketlerine, bankalara aktarıyoruz." dedi. Baş, ayrıca 1 Temmuz 2021 itibariyle 22 milyon 338 bin icra dosyası olduğunu söyledi.

BUNLAR YAĞMACI

"AKP beceriksiz, ekonomiyi filan yönetemiyorlar anlayışına katılmıyorum. Bunlar beceriksiz değil, bunların istediği düzen, hayal ettiği ekonomik model zaten bu" diyen Baş, "ortada tamamen yağma düzeni var" dedi. Baş, "hırsızlık, yolsuzluk Türkiye tarihinde olmuştur. Bu iktidarı da suçluyoruz hırsızlık, yolsuzluk yapıyorlar diye ama bunlar bayağı yağmacı ya! Talan ediyorlar memleketi. Yani birileri bu ülkeyi işgal etse bundan farklı ne yapacaklar?" dedi.

TALİBAN AÇIKLAMASI

Baş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Erdoğan'ın Taliban açıklaması... İtiraf niteliğinde bir açıklama. Biz bunu söylediğimiz zaman tutucu laiklik yapmış oluyoruz sözde. Oysa tersi doğru. Bu ülkenin kurucu değerlerine, halka ait olan değerlerinin tümüne topyekün savaş açmış bir ktidarla karşı karşıyayız. Ve şunu görmemiz lazım ama, ki beni sevindiren kısmı da o, 20 yıldır iktidar topyekün bir saldırı içerisinde. İlk iktidara geldikleri gün zihniyetleri neyse, bugün de aynı zihniyetle devam ettikleri kanaatindeyim, ama bakın, dikkat edin, bizim açımızdan da şöyle bir kazanım oldu. Bunlar için mücadele ede ede Türkiye halkları bunları daha fazla içine sindirdi. Yani mesela laiklik eskden devlet koridorlarında, devlet katında var olan bir şeydi ama halktaki karşılığıyla ilgili tartışmalar yapıyorduk biz. Acaba halk nasıl bakıyor laikliğe diye. Şimdi ortaya çıktı ki devletten tasfiye ettikleri laiklik aslında halkın içinde yaşıyor. Mesela Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkelerinden biri halkçılık. Devlet açısından baktığımızda, devlet halkını koruyan bir devlet mi bugün? Ama sokağa indiğimizde...Bizim o bütün kurucu değerlerimiz halkın içinde ve halk daha çok sahipleniyor. Ve bir mücadele haline getirilmiş durumda. Ve ne mutlu bize ki, bunu her fırsatta söylüyorum, dünyada eşi benzeri olmayan bir direniş sergiliyor Türkiye halkları."

DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR DİRENİŞ VAR TÜRKİYE'DE

"Hiç kaygıya kapılmaya gerek yok.

Hitler Almanya'sına bakalım, Mussolini İtalya'sına bakalım, Franco İspanya'sına bakalım... İktidarlar gelirler ve toplumun azınlıkta kalan komünistleri dışındaki herkesi ya yanlarına alırlar ya da ezip sustururlar. Fakat Türkiye'de, arkasında inanılmaz bir uluslararası destek, inanılmaz bir sermaye desteği, inanılmaz tarikat ve cemaat desteği, bunun son 15 yılında devleti bütün olarak ele geçirmiş, askeri-polisi filan devletin tüm olanaklarını kullanan bir iktidar var, buna rağmen toplumun en az yarısı "Hayır arkadaş, biz size bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz" diyor. Ben bunu halkı övmek için filan söylemiyorum. Bu pbjektif durumu saptamamız lazım bizim. Üstelik, ben muhalif bir siyasi partinin lideri olarak söylüyorum, muhalif siyasi partilerin yetersizliğine rağmen. Halk içinde çok daha kararlı, çok daha inantçı bir karşı duruş var.

Geldiğimiz nokta ne biliyor musunuz? Eskiden ben AKP'yi eleştirirken 'Hayal satarak iktidarda kalmaya çalışıyorlar' diyordum. Son dönem Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarına baktığımızda bence bir fark var. Artık hayal de değil "yalan" satıyor. Doğrudan yalan satıyor ve 3 dakika sonra ortaya çıkacak ama artık insanları ikna edebileceği, desteğini alabileceği hayal de üretemez durumda."