Avukat Ebru Timtik, adil yargılanma talebiyle 238 gündür sürdürdüğü ölüm orucu sonucunda Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti.

Geçtiğimiz günlerde Timtik için Gazi Cemevi'nde 40 yemeği verildi. Meslektaşlarının, arkadaşlarının katıldığı 40 yemeğine, tutuklu bulunan avukat Barkın Timtik de mektup gönderdi.

Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Barkın Timtik’in kardeşinin cenazesine katılmasına savcılık izin verirken, nakilden sorumlu jandarma pandemi nedeniyle onay vermemiş ve cenazeye katılamamıştı.

Barkın Timtik'in mektubu şu şekilde:
Benim O'ndan ayrılışımın 69, O'nun bu dünyadan fiziki ayrılışının 40. günü... O'nun toprağa, topraktaki canlı yaşamına katılarak daim olan ömrü, halkımızın ekmeğe ve adalete doyurulmasına adanmıştı. 8 ay boyunca süren açlığı; yeryüzünde temiz içme suyundan, temiz havadan, güneşin nimetlerinden bile mahrum edilmiş milyarlarca yoksulun onurlu yaşam hakkı içindi.

40.gün, doğaya daha çok karışmayı anlatıyor. O nedenle sizinle bugün Ebru'nun günlüğünden, düşüncesini eyleme dönüştürmesinin kimi nedenlerini paylaşmak istedim.

Şöyle diyor Ebru;

"Güneş... Tüm halkların kadim ve ortak Tanrısı... Yokluğunu düşünemediğim güneş... Onu ve yarattıklarının değerini ne ile değiştirebilirim? Adalet! Tüm dünyanın, kainatın etrafında döndüğü bir kutup yıldızıyla!

Çünkü adalet olmazsa, güneşten bile hakkını alamayacak insanlık!

Güneşin yeryüzündeki özgürlüğüne bile düşmandır kapitalizm.

Adalet arayışı... Aklımı başıma aldığımdan beri peşine düştüğüm adalet... Fark ediyorum ki sen, her bir şeyden azizsin!

Güneşten bile vazgeçiyorum senin için.

Açlığımız, güneşin adaletini kimse kesmesin diye!"

Ebru'yu adaletle, cesaretle, umut ve onurla sevmeniz ve hatırlamanız dileğiyle...