İzmir Karşıyaka’da bulunan Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi’nde tıbbi sekreter olarak çalışan kadın işçinin, uzun süredir mesul müdür olarak yöneticilik de yapan Doktor İbrahim Karadağ tarafından saldırıya uğradığı iddia edildi.

Patronların Ensesindeyiz Ağı’na gelen ihbara göre, 13 Mart Cumartesi günü tıbbi sekreter olarak çalışan işçiye, sağlık teknisyenlerinin yapması gereken ritim holteri takma, efor testi gibi uygulamaların yaptırılmasıyla ilgili tartışma yaşandığı aktarıldı. Hastanede uzun süre mesul müdür olan Dr. İbrahim Karadağ’ın kendi mesaisi dışında, uzmanlık alanı olmadığı bir alanda ek çalışmaya zorlanan işçinin bu usulsüzlüğe itiraz etmesi üzerine, hakaret ve küfür ederek işçinin üzerine yürüdüğü, bir daha aynı konuda aksilik çıkması durumunda işçinin “kafasına sıkacağı” tehdidinde bulunduğu belirtildi.

Yaşanan olay karşısında ise Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi yönetiminin olayı örtbas etme çabasına giriştiği belirtildi. Saldırının hemen ardından yönetici doktorla ilgili suç duyurusunda bulunan ve iş sözleşmesini haklı sebeple fesheden işçinin kıdem tazminatı, ücret alacağı ve yıllık izin ücretinden oluşan alacaklarının ödeneceği söylenip ödemeye ilişkin hesaplamalar ve ödeme tarihi işçiye bildirildi. Hastane yetkililerinin, ertesi gün yaptığı açıklamada diğer işçilere örnek teşkil etmemesi adına çalışana haklarını ödemekten vazgeçtiği belirtildi.

HASTANE HALK SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATIYOR
Hastane yetkilileri hakaret ve tehditle sağlık çalışanı işçinin üzerine yürüyen yöneticinin savunmasını aldıklarını ve işçinin haklarını vermeyi gerektiren bir durum görmediklerini telefonla arayıp bildirdiler. Tıbbi sekreter olarak çalışan sağlık çalışanlarına, zorla, sağlık teknisyeni ve hemşirelerin işlerinin de yaptırılmasına ilişkin ise herhangi bir açıklama yapılmadığı aktarıldı.

Gelen ihbara göre, tıbbi sekreter çalışanlarını halihazırda asgari ücretle çalıştıran Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi’nin, teknisyen ve doktor eşliğinde yapılması gereken efor holteri takma, ritim holteri takma, efor testi yapma gibi uygulamaları tıbbi sekreterlere yaptırdığı ifade edildi. Bu uygulamalar sırasında iletişim kuran hastalara ise tıbbi sekreterlerin kendilerini teknisyen olarak tanıtmaları istendiği belirtildi.

Teknik uzmanlık ve diploma gerektiren işlemleri, hastanın sağlığını ve işçinin hukuki güvenliğini tehlikeye atarak yetkisiz işçilere yaptıran hastane, bu şekilde çalıştırdığı çok sayıda işçi olması sebebiyle haklı sebeple işinden ayrılan çalışanın alacaklarını vermek istemiyor. Aksi takdirde birçok işçinin daha bu haklı sebeple işten ayrılacağından korktukları söyleniyor.