Toplumsal Haber Merkezi

Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Eyyüp Akbulut, YouTube üzerinde yayınladığı videoda birçok uygulamanın hukuk devleti ile bağdaştırılamayacağını ve mağduriyetlere sebep olduğunu iddia etti.

Bu güne kadar yaşadığı sıkıntıların daha öncede birçok hukukçu ve uzman kişilerce dillendirildiğini belirten Akbulut, uygulamada olan sokağa çıkma yasağı, seyahat kısıtlamaları ve maske takma zorunluluğunun hukuka aykırı olduğunu söyledi.

Kanunda “Vali gereken tedbirleri alır ifadesinin” gerekçe gösterilerek yapılan uygulamaların hiç bir şey ifade etmediğini söyleyen Akbulut, bu uygulamaların bu kanuna istinaden yapılamayacağını savundu.

Kabahatler kanunun 32. maddesinin istismar edildiğini söyleyen Akbulut, emrin yahut yasaklamanın kanunda açıkça düzenlenmesi gerektiğini fakat burada böyle bir unsur bulunmadığını dile getirdi.

"Bu video kaydını uzun zamandır izlediğim haksızlıklar hakkında konuşmak ve başlatılmış olan bir soruşturmadan insanları haberdar etmek için yapıyorum" diyen Akbulut, "Birazdan anlatacağım hususları bu güne kadar pek çok yetkiliye, farklı meslek gruplarından insanlara anlattım. Fakat onlar beni yapmak istediğimden ve mevzuat gereği yapılması gerekenden ‘aman başına iş alırsın, işini kaybedersin, biz hiç bir şey yapamayız’ diyerek beni men ettiler bu güne kadar. Fakat haysiyetli bir hukukçu bunu yapmak zorundadır. Bu işimizin gereğidir. Netice alınabilir alınamaz bu başka husustur. Hareket, bizzat neticedir" ifadelerine yer verdi.

'VALİLER BİZLERE AKLIMIZIN ALMAYACAĞI ŞEYLER EMREDEBİLİR'
Alınan önlemlerle alakalı olarak il idaresi yasasının zikredildiğini ve işlemlerin 11C ve 66. maddeler uyarınca yapıldığını ifade eden Cumhuriyet Savcısı Eyyüp Akbulut “Ancak bir yasada “Vali gereken önlemler alır” denmesi bu kısıtlamalar için hiçbir şey ifade etmez. Yoksa vali bizlere aklımızın almayacağı şeyler de emredebilir. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasında dar yorum esastır. Kanunilik ilkesi caridir. Bunu bu yasaya istinaden yapamazsınız” şeklinde konuştu

Akbulut sosyal medya hesabından paylaştığı videoda şu ifadeleri kullandı:

Aşı ikna timleri kurulup insanlar aşılanıyor ve onay belgesi isimi altında bir belge imzalatılıyor. Benim incelediklerimde biyotıp sözleşmesi, hasta hakları yönetmeliği gibi mevzuatın ön gördüğü koşulları sağlayan ibareler o metinlerde yer almıyor. Bu metinler hukuken çöp. Çünkü pek çok insanın tereddütleri varken ve bu tereddütler yetkililer tarafından giderilmezken, ortada soruşturma açılmasını gerektirir pek çok iddia varken aydınlatılmış rızanın varlığından bahsedilemez.

"Ben Viranşehir'de savcılık yapıyorum. Burası uyuşturucu madde ticareti güzergahı" diyen savcı Akbulut "Ben aylardır onlarca çocuk dinledim. Bir kaç senedir esrar, metanfetamin gibi uyuşturucu madde kullanıyor bu çocuklar. Aileleri ile görüşüyorum. Vatandaş haklı olarak veryansın ediyor. Fakat bizim narkotik ekibimiz çok geç kuruldu ve personelimiz yetersiz, teknik donanımımız az. Bir grup gönüllü, çalışkan insanla bu suçlar hakkında soruşturma yapmaya çalışıyoruz. Fakat bu personel sokağa çıkma yasağı kısıtlaması, maske zorunluluğu denetlemesinde görevlendiriliyor. Ben soruşturma yapacak personel bulamazken, batıda bir yerlerde mobese kamerasının başına kamu görevlisi polis oturtulup maske mesafe denetimi yapılıyor. Kamu kaynağı, kamu gücü daha etkin israf edilemez. Böyle bir saçmalık olamaz" dedi.