Gazeteci Ali Avcu, Damga gazetesindeki 'Kimsesizlerin Kimsesi' adlı köşesinde CHP'li Beşiktaş Belediyesi'nde yaşananlara ilişkin bir yazı kaleme aldı. 

Avcu, yazısında 'CHP’ye gönül vermiş parti emekçileri, Beşiktaş Belediyesi’ndeki eş dost akraba talanının önüne geçilmesi için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na “feryadımızı duyun” diye çağrıda bulundular' ifadelerine yer verdi.

"Bu haftaki konumuz CHP’ye gönül vermiş parti örgütünün feryadı" diyen Avcu'nun yazısı şu şekilde: 

Yaşar Kemal’in “İnce Memed” romanını birçoğunuz okumuşsunuzdur. Okumayanlar için tavsiyem okumak için geç kalmış sayılmazsınız. Okuyanlarsa birazdan bahsedeceğim olayları okuyunca eşkıyalık çağımıza uyarlanmış diyeceklerdir.

Ünlü yazarımız Yaşar Kemal, yaşadığı Çukurova yöresinde yaşanan olaylardan yola çıkarak kaleme aldığı “İnce Memed” romanında yöre halkının ağalardan ve onların dağlardaki uzantıları eşkıyalardan çektiklerini anlatır. Bu açıdan romanı, günümüzün siyaset ağalarını anlatır cinsten.

Yaşar Kemal romanında, Çukurova’da her ağanın kendi çapına göre dağda bir eşkıya grubu bulundurduğunu anlatır. Ağalar, dağlarda gezen eşkıyalarının tüm ihtiyaçlarını karşılarlar. Eşkıyalar da ağaların saltanatını sürdürmeleri için ahali ve köylüye zulmederler. Eşkıyaların bu zulüm ve korkuları sayesinde de ağaların çarkları döner durur…

Konumuza geçmeden önce Yaşar Kemal’i saygıyla anıp selamlamadan geçmek olmaz.

Bu haftaki konumuz CHP’ye gönül vermiş parti örgütünün feryadı.

24 Haziran 2018 Genel Seçimleriyle başlayan “ittifak” modelinin devamında 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde de süren “ittifak” modelinin etkisiyle Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, özellikle sanayinin yoğun olduğu büyükşehirlerde başarı elde etmişti.

Ancak, bu başarı kalıcı olmayabilir. Mevcut iktidarın karnesinin başarısızlıklarla dolu olduğu, CHP ve “ittifak” bileşenlerinin iktidara yaklaştığı şu sıralarda CHP içinde yuvalanan, CHP örgütünün deyimiyle “çeteler” yüzünden önümüzdeki CHP seçimlerde bir hezimet yaşayabilir. Örgütler, bunu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na duyurmanın telaşı içindeler.

Bir grup CHP’linin gerek telefonla gerek mail üzerinden yazarak anlattıklarına göre tıpkı Yaşar Kemal’in romanında olduğu gibi bazı üst düzey CHP yöneticilerinin rant oranı yüksek olan il – ilçe belediyelerine yerleştirdikleri adamları vasıtasıyla belediyeleri “asli görevi olan yurttaşlara hizmet etmek” yerine tam tersi kişiye özel haksız kazanç, haksız servet edinme aracı olarak kullandıklarını ileri sürüyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta liyakate göre iş, liyakate göre makam demesini sanırım yanlış anlayan söz konusu üst düzey CHP’liler, “liyakat” konusunu kendi çıkarlarıyla kim daha iyi ilgilenir; kim daha iyi kollayıp yürütür diye anlamış olmalılar ki söz konusu olan belediyelerde ona göre yapılanmaya gitmişler. CHP’li belediyelere çöreklenmiş, Ankara’daki siyaset ağalarının temsilcileri işi öyle bir abartmışlar ki etraflarında eş dost, akraba, enişte, kayınbirader vs. kim varsa belediyelerin önemli noktalarına yerleştirip ağalarının istek ve buyruklarını yerine getirerek servetlerine servet katmaya başlamışlar. Öyle ki Yaşar Kemal’in romanındaki eşkıyalara rahmet okutur cinsten. Örneğin CHP’li Tekin Bingöl ve Erdoğan Toprak’a bağlı başta Beşiktaş, Kartal, Maltepe gibi belediyelerde işin iyice suyunu çıkarmışlar…

KILIÇDAROĞLU’NA FERYADIMIZI DUYUN ÇAĞRISI
CHP’li parti emekçileri “KİMSESİZLERİN KİMSESİ” sayfamızdan CHP’li belediyeler içine çöreklenmiş bu çetelerin ifşa edilmesini istiyorlar. Ve bunu da İstanbul Beşiktaş Belediyesi’nde yaptıkları, artık ayyuka çıkmış Beşiktaş Belediyesi’nden başlamamızı istiyorlar. Ve  “Tam da iktidar olma fırsatını yakalamışken Kemal Kılıçdaroğlu bu yozlaşmış, çürümüş çete başlarını partiden temizleyemezse bütün emeklerin boşa gideceğini ifade ediyorlar. Ve ardından da tam da iktidar olma fırsatı doğmuşken yine büyük bir hezimete uğrarız” diye CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulunuyorlar.

Peki, Beşiktaş Belediyesi’nde neler oluyor? Onu da Beşiktaşlı CHP’lilerden dinlediğim kadarıyla anlatayım;

ÖNCEKİ BAŞKAN DA YOLSUZLUKTAN GÖREVDEN ALINDI
Rıza Akpolat, Beşiktaş Belediye Başkanı. Aynı zamanda eski Bahçelievler ilçe başkanı. İnsanın aklına hemen şöyle bir soru geliyor? CHP Beşiktaş örgütünde Beşiktaş’ta belediye başkanlığı yapabilecek yeterlilikte kimse yok muydu? Bahçelievler’den başkan adayı ithal ediliyor… Konumuz değil ama hatırlatmadan geçmek de olmaz. Yolsuzluk ve FETÖ şüphelisi olduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı tarafından görev süresi dolmadan açığa alınan Murat Hazinedar da Beşiktaş örgütünden değildi.

CHP’li Beşiktaş emekçilerinin iddialarına göre eski Bahçelievler ilçe başkanı Akpolat’ın Beşiktaş Belediye başkan adayı olarak yolunu açan ‘manevi babam’ dediği CHP’li Erdoğan Toprak ve CHP’li Tekin Bingöl. Aynı zamanda bu ikilinin, Akpolat’ın kuzeni olan Gökhan Yüksel’in de Kartal Belediye Başkan adayı olarak gösterilmesinde etkili oldukları ileri sürülen iddialar arasında. Dolayısıyla her iki belediyede de Tekin Bingöl ve Erdoğan Toprak’ın Kartal ve Beşiktaş belediyelerindeki adamlarıyla temas kurmadan rantı yüksek önemli işlerin onayının alınamadığı da anlatılan iddialar arasında.

AKP’Lİ ORTAĞINI GAYRİ RESMİ OLARAK GÖREVLENDİRDİ
Akpolat çantada keklik gördüğü Beşiktaş’a Belediye Başkanı olur olmaz ilk işi AKP’li ortağı Ali Rıza Gülkanat’ı belediyede gayriresmi olarak görevlendiriyor…

ENİŞTE KAYINBİRADER, ESKİ ÇALIŞAN YAĞMAYA GELMİŞ
Ali Rıza Gülkanat; 1989 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti’den, Küçükçekmece’den Belediye Meclis üyesi olmuş. Sonra belediye başkan vekilliği bittikten sonra, AKP kurulunca AKP’ye geçmiş. 2004 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nden, yani SHP’den belediye meclis üyesi olduğu Küçükçekmece’ye, bu sefer AKP’den belediye başkan aday adayı oluyor. 2009 yılında bu sefer Başakşehir’den aday oluyor, yine AKP’den. 2011 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın Sultanbeyli mitinginin organizasyonunda görev alıyor, hatta mitingte. Bu kadarla da bitmiyor. Akpolat ve Gülkanat ikilisinin CHP içindeki bağlantıları çok güçlü. Onlara CHP’nin her zaman ‘cepte keklik’ gördüğü Beşiktaş’ın yolunu açanlar da bu bağlantılar. Rıza Akpolat’ın atadığı Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Yılmaz, Tekin Bingöl’le uzaktan akraba. Ali Rıza Gülkanat, aynı zamanda Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Rıza Yılmaz’ın da eniştesi. Belediyenin bir diğer belediye başkan yardımcısı İlker Özsalman da Ali Rıza Gülkanat’ın eski çalışanı. İlişkilere bak. Adeta çiftlik.

Belediye çalışanlarından aldığımız bir duyum, durumun tüm vahametini gözler önüne seriyor. İlker Özsalman, bir gün belediyenin tüm müdürlerini başkanın odasında topluyor, bundan 6 7 ay önce. Ali Rıza Gülkanat’ı babası gibi sevdiğini, onun istediği her şeyin kendi emri, kendi talimatı olduğunu söylüyor.

ÇAĞIN EŞKİYALARINA DUR DEYİN
CHP’li Beşiktaşlılar “Kılıçdaroğlu bizim feryadımıza kulak vermeli, Beşiktaş’ımızdaki bu çağımızın eşkıyalarına dur demeli…” diye devam eden anlatımlarında, insanın başı dönüyor. İnsan, olur mu böyle şey demekten kendini alamıyor. İleri sürülen iddialara göre Beşiktaş’ta öyle bir ilişki yumağı oluşmuş ki adeta organize olmuş bir talan ekibi.

Nasıl mı?
Onu da yine CHP’ye gönül vermiş parti emekçilerinin ifadelerinden özetleyelim; “CHP’li Tekin Bingöl’ün akrabası Ali Rıza Yılmaz, Ali Rıza Gülkanat da Başkan Akpolat’ın Beşiktaş Belediye Başkan yardımcısı olarak atadığı Ali Rıza Yılmaz’ın eniştesi. Diğer bir başkan yardımcısı İlker Özsalman da Ali Rıza Gülkanat’ın eski çalışanı.” İlişkilere bak.

CHP Beşiktaşlıların isyana varan anlatımları bunlarla da bitmiyor:
Alican Abacı da Beşiktaşlı değil. Beşiktaş Belediyesi’ne Avcılar’dan gelmiş. Yakın zamanda evleniyor Alican Abacı. Düğününün davetlileri arasında Tekin Bingöl ve Erdoğan Toprak da var. Hatırlı davetliler... Özel uçak kiralayarak düğüne gelmişler.

Yazıya başlarken de anlattığım gibi yaşananlar Yaşar Kemal’in “İnce Memed” romanını aratmayacak cinsten. Çağımızın ağalığı kendisine siyasi partiler içerisinde yer bularak yeniden şekillenmiş. CHP Beşiktaş örneğinde olduğu gibi... Aslında bu örnekleri dahada çoğaltabiliriz.

Sözün özü “Millet ittifakı” bileşenlerinin başını çeken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisine gönül vermiş emekçilerinin feryadına kulak vererek parti içindeki bu tarz yapılanmaların önüne geçmesi. Aksi takdirde tam da iktidar fırsatı bulan CHP ve ittifak bileşenleri ilk seçimlerde ağır bir yenilgiyle karşı karşıya kalır.