Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek'in yüzde 50+1 sistemini eleştirerek “50 +1'in hem bugün hem de gelecekte önemli sıkıntılara sebebiyet vereceğini ve Türkiye'yi bir kaosa sürükleyeceğini söyledim yine söylüyorum”  demesi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tepkisini çekmişti.

Bahçeli dün gerçekleşen grup toplantısında, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milli bekanın güvencesi, milli birlik ve dayanışmanın sırrıdır. Bu sistemin meşruiyet temeli yüzde 50+1'dir” dedi. Bahçeli konuşmasının devamında Cemil Çiçek'i şu cümlelerle eleştirdi:

Yüzde 50+1 oy nisabını eleştirenleri anlayışla karşılamamız, bunu felaket olarak yorumlayan karamsarları makul bulmamız abesle iştigaldir. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Sayın Cemil Çiçek, yüzde 50+1'in hem bugün hem de gelecekte önemli sıkıntılara sebebiyet vereceğini, Türkiye'yi bir kaosa sürükleyeceğini iddia ediyor. 

Bu tuhaf ve tahrip gücü yüksek sözlerin benzerini Türkiye'nin istikrarsızlığa gömülmesini, siyasi anlaşmazlıkların içine düşmesini isteyen çevreler de ileri sürüyor. Sayın Çiçek, sizin kafanızda, dilinizin altında sakladığınız bir oran var mıdır? Varsa ne zaman açıklamayı düşünüyorsunuz? Açıkla da bilelim, niyetini öğrenelim. Türkiye'nin kaostan, işgalden, imhadan kıl payı kurtulduğunu ne çabuk hafıza kayıtlarınızdan çıkardınız? Buradan nereye ulaşmaya, ne yapmaya, kimlere şirin görünmeye çalışıyorsunuz? FETÖ'cü Fehmi Koru da aynı şeyleri söylüyor, farkında mısınız? Yüzde 50+1 kaos olmasın diye belirlendi, bunu da mı inkar ediyorsunuz?

CEMİL ÇİÇEK'TEN JET YANIT
Sözcü'den Aytunç Erkin, bugünkü yazısında Çiçek'i aradığını ve Bahçeli'nin dünkü açıklamalarını sorduğunu aktardı. Çiçek'in Erkin'e yanıtı şöyle oldu:

Artık bir şey demiyorum. Ben sizinle yaptığım röportajda söylemiştim: Doğrusu siz gazetecilik yapıyorsunuz. İtirazlarım çok açık. Ama fikir değil ben tartışılıyorum. Kusura bakmayın bundan sonra beyanat vermeyeceğim. Benim söylediğim belli Sayın Bahçeli'nin de. Konunun nasıl gündeme geldiği belli. Kim nasıl değerlendiriyorsa ya da anlıyorsa anlasın. Bir kez daha söylüyorum: Konunun nasıl gündeme geldiği belli. Açıklamalarım ortada. Değerlendirmesi gerekenler değerlendirir. Ayrıca açıklama yapmam gerekmez.

Çiçek, Erkin'e teşekkür ederek cümlelerini şöyle sürdürdü: 

Ama gördünüz değil mi? Dediklerim doğru çıkıyor. Fikirler değil ben tartışılıyorum. Bu ortam sağlıklı bir konuşma ortamı değil ki! İnsanlar konuşsa… Altını yeniden çiziyorum: Konunun nasıl gündeme geldiği belli. Dolayısıyla kamuoyu nasıl değerlendirir, değerlendirmesi gerekenler nasıl değerlendirecektir.

Aytunç Erkin'in bugünkü yazısına ulaşmak için tıklayın